İnsan kendini sorgulamalı önce.ben kimim?neden hayatın içindeyim?bu yaşam oyunun da benim rolüm ne?bir çok soru sormalı insan kendine.fakat bu soruların cevabın da kendini bulmalı aynı zaman da.aslın da sadece tek bir doğrunun peşinde koşmalı o da aynada ki yüzü gibi olmalı…
Hayat çok karmaşık şekilde ilerliyor.her geçen gün yenilikler geliyor.eskiler tozlu raflara kaldırılıyor.her gün aslında insan şunu demeli kendine;’gelişen bu dünya da benim amacım ne ya kendim olmalıyım ya da kendimden çok daha fazlası olmalıyım’.işte bütün mesele burada değişim her zaman şarttır.sürekli aynı kalan şeyler eskimeye mahkumdur.fakat sürekli kendini yenileyen kendine bir şeyler katanlar her zaman öndedir ve asla unutulmazlar.başarı denen olgu insanın zekasına bağlıdır.ne kadar çok düşünce okadar çok emek ve başarıyı beraberinde getirir.
Bütün bu gelişmelerin ve değişimlerin yanında saygınlık çok önemlidir.insan önce kendini çevresine kabul ettirmelidir.işte ben buyum ve bunun için seviliyorum insanlar beni tanıyorlar ve başarım da buradan kaynaklanıyor diyebilmeli.aslında kendi içinde karmaşık olmak değil hayatını sadeleştirmek ve çok daha üst düzeyler de olmak lazım.sen kendini eğer alçaltırsan insanların gözlerinden de etkilenme.çünkü sen onlara bu fırsatı kendi ellerinle verdin.her zaman üstünlük kurulmaz elbette eksikleriniz olacak fakat her zaman da hatanı görüp ders çıkarmak ve düşünerek öne geçmeyi bilmeliyiz.ne kadar çok koşarsak okadar fazla terleriz ama her akan ter de başarmanın ta kendisidir.yenilmek elbette vardır ama hırs ve azim olursa yenilmek okadar da kötü sayılmaz.başarısızlık olacak ama ardından da bembeyaz bir sayfa açacaksın.eleştiri yağmuru gelecek yaptığın her işten sonra.eğer sen bunları önemseyip daha fazla çalışırsan eleştirilerde zamanla seni yükseklere taşıyacak…
Aslında hatalar yeni fırsatlar yaratır.her hatan seni doğruya götürecektir.çıkardığın dersler sana saygınlık kazandıracaktır.her ne olursa olsun eğer sen aynaya baktığında doğru kişiyi görüyorsan devam et çünkü kendi saygınlığını kazanmışsın demektir…
Hayat çok karmaşık şekilde ilerliyor.her geçen gün yenilikler geliyor.eskiler tozlu raflara kaldırılıyor.her gün aslında insan şunu demeli kendine;’gelişen bu dünya da benim amacım ne ya kendim olmalıyım ya da kendimden çok daha fazlası olmalıyım’.işte bütün mesele burada değişim her zaman şarttır.sürekli aynı kalan şeyler eskimeye mahkumdur.fakat sürekli kendini yenileyen kendine bir şeyler katanlar her zaman öndedir ve asla unutulmazlar.başarı denen olgu insanın zekasına bağlıdır.ne kadar çok düşünce okadar çok emek ve başarıyı beraberinde getirir.
Bütün bu gelişmelerin ve değişimlerin yanında saygınlık çok önemlidir.insan önce kendini çevresine kabul ettirmelidir.işte ben buyum ve bunun için seviliyorum insanlar beni tanıyorlar ve başarım da buradan kaynaklanıyor diyebilmeli.aslında kendi içinde karmaşık olmak değil hayatını sadeleştirmek ve çok daha üst düzeyler de olmak lazım.sen kendini eğer alçaltırsan insanların gözlerinden de etkilenme.çünkü sen onlara bu fırsatı kendi ellerinle verdin.her zaman üstünlük kurulmaz elbette eksikleriniz olacak fakat her zaman da hatanı görüp ders çıkarmak ve düşünerek öne geçmeyi bilmeliyiz.ne kadar çok koşarsak okadar fazla terleriz ama her akan ter de başarmanın ta kendisidir.yenilmek elbette vardır ama hırs ve azim olursa yenilmek okadar da kötü sayılmaz.başarısızlık olacak ama ardından da bembeyaz bir sayfa açacaksın.eleştiri yağmuru gelecek yaptığın her işten sonra.eğer sen bunları önemseyip daha fazla çalışırsan eleştirilerde zamanla seni yükseklere taşıyacak…
Aslında hatalar yeni fırsatlar yaratır.her hatan seni doğruya götürecektir.çıkardığın dersler sana saygınlık kazandıracaktır.her ne olursa olsun eğer sen aynaya baktığında doğru kişiyi görüyorsan devam et çünkü kendi saygınlığını kazanmışsın demektir…