Kendini Tanımak!

özlem1980

Kullanıcı
Katılım
25 Nis 2008
Puanları
0
Konum
Ankara
Kendini Tanımak! 
Daha mutlu ve daha başarılı bir yaşam için altın kural: Kendini Tanımak! Hayattan keyif almak, dünyada geçirdiğimiz sayılı günleri tüketirken kendi değerlerimizin, yetenek ve potansiyelimizin farkına vararak, bunlardan faydalanarak yaratıcının istediği bir hayatı dünya üzerinde resmetmek için kendimizi tanımalıyız. 


Tarih kitaplarının sayfaları bu insanların bir ömre sığdırdıkları icatlarla, keşiflerle ve diğer başarılarla doludur. Kendilerini tanıdıkları ölçüde ortaya koydukları değerlerle hem tarihin tozlu sayfalarında hem de gönüllerde değişmez yerler edindiler.
Tüm insanlar verimli birer tarla gibidir. Önemli olan bu tarlaya uygun tohumu ekip, uygun su miktarını ve gübreyi doğru tespit edebilmektir. Pamuk ekilebilecek bir tarlaya arpa ekerseniz verim alamazsınız. Güneş de size yardım edemeyecektir. Ekim yapmadan önce tarlanın toprak cinsini, iklim şartlarını ve çiftçiliği iyi öğrenmelisiniz.
İnsan kendisini verimli ve etkili bir hale getirmek için de kendini iyi tanımalı, gelişim hızını, ilerleme isteğini, hayattan ve kendisinden neler beklediğini, bu istek ve beklentilere ulaşmak için neler yapabileceğini, dünyada var oluş amacını ve bu amaca uygun olarak yapması gerekenleri iyi düşünmeli, öğrenmeli ve yapmalıdır.
Kendini tanıyan insan için şu an yaşadığı hayattan daha iyi bir hayat tarzı her zaman mümkündür ve onlar bu hayat tarzına doğru ilerlemektedirler.
İnsan kendini tanımaya başladığı zaman kendinden daha çok faydalanır ve provası olmayan bu hayattan diğer insanlara göre daha fazla huzur, keyif, verim alır ve yüksek bir mutluluk düzeyi ile beraber özgüveni de artar.
Kendini tanıyan insan provası olmayan bu dünya sahnesinden en büyük alkışı alarak ayrılır.
Kendini tanımayan insan tarlasındaki toprağın cinsini bilmeden ekim yapan çiftçi gibidir. Bu çiftçi killi toprakta buğday yetiştirmeye kalkar. Kendini tanımayan insan kendine nasıl yatırım yapacağını, yeteneklerini, potansiyelini, hayatının anlamını, amacını bilemez ve sık sık karamsarlık içinde can sıkıntısı içinde yaşar.
Evde, iş yerinde, okulda ya da her hangi bir yerde karamsar ve sıkıntılı olduğunuz bir anınızı hatırlayın. Kurtulmak için neler yaptınız? Hangi sonuçları elde ettiniz? Bu sonuçlar istediğiniz sonuçlar mıydı?
İnsan hayatını kendini tanıdığı ölçüde güzelleştirir.
Günümüzde kendini tanımayan milyonlarca insan istemediği yerlerde yaşıyor ve kendini tatmin etmeyen, potansiyel ve yeteneklerini kullanamadığı, kendini gerçekleştiremeyeceği işlerde çalışıyor.

İnsan Kendini Tanımak İçin  Neler Yapabilir?:
Ünlü Alman düşünürü Goethe'ye göre; bir insanın ulaşabileceği en yüksek düzey, kendi inanç ve düşüncelerinin farkına varmak, kendini tanımaktır.
Kendini tanıyan insan bulunduğu her ortamı iyileştirmeye çalışır. İnsanlara kızmak yerine onlara yardım eder. Kendini tanıyarak ışığa ulaşan insan diğer insanların da bu aydınlığa ulaşması için onlara yardım eder.
Kendini tanıyan insan "Doğrularımla ve yanlışlarımla ben buyum."  der ve yanlışlarını düzeltmeye çalışır.

Siz şimdiye kadar kendinize “Mükemmel bir insan ya da bir insan nasıl olmalı?” diye sordunuz mu?
Kendini tanımak isteyen insan da kendine sorular sormalı ve cevabını aramalıdır.
Kendini tanıma zorlu bir süreçtir. Kendini tanımak isteyen insan büyük bir azim ve kararlılıkla kendi üzerinde çalışmalıdır.
İnsanlığa "Kendini bil!" diye seslenen Eflatun'un bu sözünde birçok anlam gizlidir. Bu söz bize; ne istediğini bil, kendi sınırlarını ve zayıflıklarını bil, diğer insanların gözünde ne olduğunu bil, kendi isteklerinin ve niyetlerinin farkında ol, etrafında olup bitenlerin farkında ol, her alanda farkında oluşunun derecesini artır demektedir.
İnsan kendini tanımayı gaye edindiği zaman bu iştahı giderek artar. Kendisi hakkında bilgisi olan kişi hem özgürlüğüne kavuşur hem de kendini iyi yönetir.
İşte insanın kendisini tanımak için kendine sorabileceği birkaç soru:
< Hayatımın anlamı ve amacı nedir?
< Var oluşumun bir sebebi var mı?
< Niçin yaşıyorum?
< Hayatımda hangi kararları almış olsaydım şimdi arzu ettiğim yerde olurdum?
< Şu an bulunduğum konum istediğim bir konum mu?
< Hayatımı ben mi yönetiyorum?
< Ruhsal yapımı kontrol edebiliyor muyum?
< Diğer insanlara göre daha iyi yaptığım şeyler var mı?
< Davranışlarım mantıklı mı yoksa duygulu mu?
< Yardımsever ve cömert miyim yoksa çıkarcı mıyım?
< Olgunluk derecem tepkilerimi kontrol edecek ve yönlendirecek kadar yüksek mi?
< Düşünce sistemim soyut mu yoksa pratik mi?
< Huzur kavramından ne anlıyorum?
< Huzurun kaynağı ne?
Bu sorulara gerçekçi cevaplar verildiğinde insanı harekete geçirecek sonuçlara ulaşılacağı görülecektir.
Kendini tanıyan kişi gerçekçidir. Her zaman doğru bildiği düşünceleri hayatına geçirir. Pişman olacağı işlere girişmez. İhtiyaçlarını bilir, onları temel ilke ve prensipleri ışığında karşılamaya çalışır.
Kendini Tanımak = Davranışların ve  oluşturduğu etkileri farkında olmak, bunları kontrol etmek, sonuçlarını bilmek ve kabullenmektir.

Genç gelişim dergisi




 
güzel bir paylaşımdı teşekürler.herkesin kendini tanıması dileğiyle arkadaşlar .
bu dünyadaki en büyük keşif insanın kendini keşfetmesidir.
 
İlk üç sorunun kendimi tanımaya nasıl yardım edeceğini anlamadım. Bunlar fazlaca bir iç dünya. İnsan onlara cevap vermeye çalışırken kendini unutmasın sonra:))
Neyse..

Diğerlerine gerçekten ihtiyaç var da ben soruyorum soruyorum bir cevap veremiyorum. Nedir derdim anlamadım valla..
 
 
Var oluşumun nedenini tesadüfe bağlıyorum..
niçin yaşadığımı gelince sanırım fazla süslü sözlere gerek yok  ..
Aciz,çaresiz kalamak en korktuğum durumdur .Bunun için gerekli yaşam mücadelesini veriyor
Ancak  kaçınılmaz sonuç ölüme pek bir anlam veremiyor zaman zaman boşluğa düşüyorum..!
Yaşantımı kendim yönetmeye karar verdiğimde çok şey kontrolden çıkmıştı hala toparlanmaya çalışıyorum..
ne yazıkki şu anda istediğm konumda değilim ...
Davranışlarımı fazla  mantıklı buluyor karşımdakilerinde böyle davranmasını bekliyor tabi bunun olanaksızlığınıbiliyor  fazlasıyla olumsuz etkileniyorum...
Yardımsever ve cömert miyim yoksa çıkarcı mıyım?
Bu soruya içtenlikle yanıt vermek istiyorum .Emeğimi esirgemem ancak parsal yönden yardım almayı sevmediğim gibi böyle bir yardımı almayıda çok gerekli görmüyorum. Çünkü bu kişi onurunu kırarçıkarcı yapar..
(
Somut olana inanır somut konuları savunurum..
Huzurun kaynağı hala keşvedebilmiş değilim..
Mutluluğu ise gelip geçici anlık durumlar olarak değerlendiriyorum..
 
Kendimi, geçde olsa tanıma fırsatı buldum,hadi bulamadan göçüp gitseydim bu diyardan :P
 
Shakespeare derki ..
 
"İyi ol fakat çok iyi olma.
Birazcık huysuz ol fakat çok değil. İçinden geliyorsa dua et.
Eğer sana rahatlık veriyorsa arada bir küfür de et.
Etrafındakilere mümkün olduğunca dostça davran, müşfik ol.
Eğer bir gün kötü davranmanı gerektirecek bir durum karşısında kalırsan; bağır, çağır, kır, dök ve unut!
Her zaman ve her yerde eline geçen bütün saadeti yakala, en ufak bir parçanın bile kaçmasına izin verme.
Yaşa her şeyden önce yaşa ve sırf tesadüfen bu dünyaya gelmiş olduğun için, laf olsun diye günlerini geçirme.
Eğer gerçek aşkı tanıyacak kadar şanslıysan; bütün kalbin, ruhun ve bedeninle sev! Hayatını o şekilde yaşa ki;
her an kendi elini sıkabilesin ve her gün faydalı olan, hiç olmazsa bir şey yap ki;
gecelerin yaklaşırken örtüleri üzerine çekip kendi kendine "ben elimden geleni yaptım" diyebilesin.
Düşüncelerin neyse hayatın da odur. Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir.."
 
Yaşım ilerledikçe ve sanırım kendimi tanıdıkça,geliştikçe kafamda ki soruların cevaplarına daha kolay ulaşabiliyor,yaşadıklarımla daha rahat didişebiliyorum.
Hayatımın mizanını yaşlanmayı beklemeden belirli aralıklarla çıkarıyorum
Teşekkürler Özlem keyifle okudum
 
Zaman hızla akıyor..
Bu denli değişkenlik içerisinde  kendimi  anlamaya çalışıyorum ama ne kendimi nede diğer insanları tanıyamıyorum..
Soru ve sorunların içerisinde boğulduğumu hissediyor kendimi tanımak adına da olsa fazlaca yaşlanmak istemiyorum: (
 
Geri
Üst