Y
yasinyarar
Kullanıcı
- 6 Haz 2008
- En iyi cevaplar
- 0
- 0
Kansızlık ruhsal hastalığa yol açar
Uzmanlar, kadınlar ve çocuklar arasında yetişkin erkeklere göre daha sık rastlanan kansızlığın tedavi edilmediğinde ruhsal hastalıklar dahil olmak üzere pek çok probleme sebep olabileceğini belirterek, "Anemi asla bir hastalık tanısı değildir, bir bulgudur, öncelikle altta yatan nedenler araştırılmalıdır" dedi.
Dengeli bir beslenme ile kansızlık sorununun önüne geçilebildiğini söyleyen Dahiliye Uzmanı Dr. Ergün Öztaş, yemek seçme ve tek yönlü beslenme ve hamur işine ağırlık vermenin kansızlığa yol açabildiğini belirtti. Aneminin depresyona yol açan organik rahatsızlıklardan olduğunu dile getiren Dr. Öztaş, bununla birlikte anemiden dolayı depresyonun ortaya çıkması durumunda anemi ile birlikte depresyonun da ilaç ve psikoterapi ile tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.
Dengesiz beslenmenin sadece anemiye değil B vitamini kalsiyum, magnezyum eksikliği gibi farklı vitamin ve mineral eksikliklerine de yol açtığını anlatan Dr. Öztaş, bütün bu eksikliklerin benzer psikolojik etkileri olduğunu ifade etti.
Dengeli beslenmenin sadece bedensel açıdan değil ruh sağlığını da koruma açısından önemine dikkat çeken Dr. Öztaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Kronik enfeksiyon hastalıkları, aşırı kan kaybına yol açan ciddi yaralanmalar, fazla kanamalı olan ameliyatlar, hanımlarda sık veya çok sayıda doğum, adet bozuklukları, tedavi edilmeyen sık burun kanamaları, tiroit bozuklukları da anemiye yol açabiliyor. Kalıtımsal bazı hastalıklar mesela 'Akdeniz anemisi' de özel tedavi gerektiriyor. Anemi kan tahlilleri ile kolay tespit edilen bir rahatsızlık olmakla beraber gizli anemi şeklinde daha detaylı tahlilleri gerektiren türleri de vardır. Genelde solgun deri anemi belirtisidir. Fakat bu yanıltıcı olabilir. Solgun renkli derili olup kansızlık problemi olmayan kişiler olduğu gibi rengi solgun olmadığı halde anemi problemi olan kişiler de vardır."
Anemi belirtilerinin, kişinin hareketini kısıtlaması ve verimliliğini düşürmesi bakımından depresyon, panik atak gibi psikolojik rahatsızlıklardaki semptomlara son derecede benzer olduğunu aktaran Dr. Öztaş, aneminin organik rahatsızlıklara yol açtığı gibi psikolojik sonuçları da olan bir hastalık olduğunu söyledi.
"Kansızlığın problemlere yol açtığı bilinmeyince tedavisi de ihmal edilebilmektedir" diyen Öztaş, "Anemiden şüphelenildiğinde dahiliye uzmanı bir hekime gidilip muayene ve önerilen tetkikler yaptırılmalıdır. Anemi tedavisinde önce kansızlığın nedeni tespit edilmeli ve buna göre tedavi yapılmalıdır. Tedavi süresine mutlaka uyulmalıdır. Mesela bir aylık tedavi süresinde ilaçların 15 gün kullanılıp bırakılması aneminin devam etmesine yol açar. Anemiden dolayı ortaya çıkan bazı psikolojik problemler ve hayatı negatif etkileyen haller ise; yorgunluk, çarpıntı, sol kola vuran ağrı, uyku düşkünlüğü, öğrencilerin ders başarısının düşmesidir" şeklinde konuştu.
Uzmanlar, kadınlar ve çocuklar arasında yetişkin erkeklere göre daha sık rastlanan kansızlığın tedavi edilmediğinde ruhsal hastalıklar dahil olmak üzere pek çok probleme sebep olabileceğini belirterek, "Anemi asla bir hastalık tanısı değildir, bir bulgudur, öncelikle altta yatan nedenler araştırılmalıdır" dedi.
Dengeli bir beslenme ile kansızlık sorununun önüne geçilebildiğini söyleyen Dahiliye Uzmanı Dr. Ergün Öztaş, yemek seçme ve tek yönlü beslenme ve hamur işine ağırlık vermenin kansızlığa yol açabildiğini belirtti. Aneminin depresyona yol açan organik rahatsızlıklardan olduğunu dile getiren Dr. Öztaş, bununla birlikte anemiden dolayı depresyonun ortaya çıkması durumunda anemi ile birlikte depresyonun da ilaç ve psikoterapi ile tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.
Dengesiz beslenmenin sadece anemiye değil B vitamini kalsiyum, magnezyum eksikliği gibi farklı vitamin ve mineral eksikliklerine de yol açtığını anlatan Dr. Öztaş, bütün bu eksikliklerin benzer psikolojik etkileri olduğunu ifade etti.
Dengeli beslenmenin sadece bedensel açıdan değil ruh sağlığını da koruma açısından önemine dikkat çeken Dr. Öztaş, sözlerine şöyle devam etti:
"Kronik enfeksiyon hastalıkları, aşırı kan kaybına yol açan ciddi yaralanmalar, fazla kanamalı olan ameliyatlar, hanımlarda sık veya çok sayıda doğum, adet bozuklukları, tedavi edilmeyen sık burun kanamaları, tiroit bozuklukları da anemiye yol açabiliyor. Kalıtımsal bazı hastalıklar mesela 'Akdeniz anemisi' de özel tedavi gerektiriyor. Anemi kan tahlilleri ile kolay tespit edilen bir rahatsızlık olmakla beraber gizli anemi şeklinde daha detaylı tahlilleri gerektiren türleri de vardır. Genelde solgun deri anemi belirtisidir. Fakat bu yanıltıcı olabilir. Solgun renkli derili olup kansızlık problemi olmayan kişiler olduğu gibi rengi solgun olmadığı halde anemi problemi olan kişiler de vardır."
Anemi belirtilerinin, kişinin hareketini kısıtlaması ve verimliliğini düşürmesi bakımından depresyon, panik atak gibi psikolojik rahatsızlıklardaki semptomlara son derecede benzer olduğunu aktaran Dr. Öztaş, aneminin organik rahatsızlıklara yol açtığı gibi psikolojik sonuçları da olan bir hastalık olduğunu söyledi.
"Kansızlığın problemlere yol açtığı bilinmeyince tedavisi de ihmal edilebilmektedir" diyen Öztaş, "Anemiden şüphelenildiğinde dahiliye uzmanı bir hekime gidilip muayene ve önerilen tetkikler yaptırılmalıdır. Anemi tedavisinde önce kansızlığın nedeni tespit edilmeli ve buna göre tedavi yapılmalıdır. Tedavi süresine mutlaka uyulmalıdır. Mesela bir aylık tedavi süresinde ilaçların 15 gün kullanılıp bırakılması aneminin devam etmesine yol açar. Anemiden dolayı ortaya çıkan bazı psikolojik problemler ve hayatı negatif etkileyen haller ise; yorgunluk, çarpıntı, sol kola vuran ağrı, uyku düşkünlüğü, öğrencilerin ders başarısının düşmesidir" şeklinde konuştu.
