İskendereye kütüphanesi..

  • Konbuyu başlatan su perisi
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Sanat kategorisinde su perisi tarafından oluşturulan İskendereye kütüphanesi.. başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,968 kez görüntülenmiş, 4 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Sanat
Konu Başlığı İskendereye kütüphanesi..
Konbuyu başlatan su perisi
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan vega
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0

M.Ö. III. yüzyılda İskenderiyede kurulmuş olan kütüphane, insanlık tarihinde meydana getirilmiş önemli eserlerden biridir. Eski kaynaklar, burada 900 bin cilt el yazması eserin toplandığını kaydeder.


İskenderiye şehri M.Ö. 382 yılında,  Makedonyalı  Büyük İskender  tarafından kurulmuştur. Onun ölümüyle imparatorluğun dağılışı sonunda kumandanlarından Lagusun oğlu Ptolemaeusun eline geçti. O da Mısırda krallığını ilan etti. Mısırda 300 yıl devam eden bu hanedanın ilk hükümdarı olup, 383 yılında 24 yaşında iken 24 yıl hüküm sürmüştür. Savaşı sevmeyen Ptolemaeus, hiçbir zaman ülkesinin sınırlarını genişletmek hevesine kapılmadı. Bilim ve edebiyata düşkünlüğüyle, Mısırlıların gelenek ve göreneklerini, dinlerini benimseyerek halkın sevgisini kazandı. Eski kanunları, dini törenleri muhafaza etmekle kalmayıp, eski Mısır hükümdarlarının lakabı olan Firavun  ünvanını aldı ve onları taklit ederek öz kızkardeşiyle evlendi.




Bu yeni devletin merkezi İskenderiye şehriydi. Yeni firavun burayı baştanbaşa onarıp, genişleterek o devrin en meşhur başkenti haline getirdi. Burada meydana getirdiği en önemli eser ise müze ve buna bağlı olan kütüphane idi. Kurulması için saray civarında ve güzel bir yer seçildi. Müzede o devirde bilinen bütün ülkelerdeki hayvan ve bitkilerin bir örneği vardı. Ayrıca botanik bahçesi  ve bir rasathane bulunuyordu. Otopsi yoluyla insan vücudunun incelenmesi için bir anatomi  salonu açılmıştı. Bu bilim sitesinde fizik   kimya  tıp   astronomi  matematik   felsefe   edebiyat   ve fizyoloji   bilgileri için evler yapılmıştı.





Müzenin en önemli bölümü kütüphanesiydi. Kütüphanenin müdürü, bulabileceği her yazılı eseri alma yetkisine sahipti. Mısıra giren her kitabın buraya götürülmesi mecburiyeti vardı. Kitabın burada bir nüshası çıkarılıp sahibine verilir, kitabın aslı ise kütüphanede kalırdı. Bir taraftan da yurt dışına gönderilen memurlar, başka ülkelerde buldukları kitapları satın alıp, getirirlerdi. Böylece, o zamana kadar birçok bilime ait dağınık halde ve kaybolmaya mahkum durumda olan eserler emin bir yerde toplanmış oldu.





Kütüphanenin YıkılışıGenel kanı bu kütüphanenin, çıkan çeşitli fanatik görüşler nedeniyle, antik Pagan  tapınakları ve yapıların imhası sırasında Hıristiyanlar tarafından yakıldığı yönündedir.

Bu görüşe göre 391  yılında Bizansın Mısır Valisi Theophilos, İskenderiyede Mısırın eski din mensuplarına ait Osiris tapınağının yeri olan bir arsayı, kilise inşa edilmesi için Hrıstiyanlara verdi. Burada yapılacak kilisenin temel kazıları sırasında üzerinde eski dine ait yazılar bulunan bir taş çıktı. Hıristiyanlar bunu bir alay konusu yaptılar. Bu olay şehirde oldukça kalabalık halde bulunan putperestleri kızdırdı ve sonunda İskenderiyede dini bir ayaklanma çıktı. İki taraf çarpıştı, insanlar kitle halinde kılıçtan geçirildi. İskenderiye Kütüphanesinin olduğu bölge yerle bir edildi. İmparator I. Theodosius, valiye başka büyük şehirlere göre eski dinin İskenderiyede hala neden bu kadar canlı olarak devam ettiğini sorunca, buna sebep olarak İskenderiye Kütüphanesinin eski putperestlik kültürünü devam ettiren kitaplarını ileri sürdü. İmparator, bunun üzerine hepsinin yok edilmesini emretti. İskenderiye Kütüphanesindeki tüm eserler şehrin hamamlarına dağıtılarak yaktırıldı ve böylece insanlık tarihinin bu bilim ve kültür hazinesi yok oldu.




Daha önceleri bu kütüphanenin şehrin Müslümanlar tarafından alınmasından kısa bir süre sonra ikinci İslam Halifesi Hz. Ömerin emriyle Mısır  Fatihi Amr İbnül-As  tarafından yakılarak yok edildiği ileri sürülmüştür. Genelde bu iddialar Hristiyanların Müslümanlara suçu atmaları olarak kabul görmüştür.

Kütüphanenin Sezar  tarafından, İskenderiyeyi kuşattığı sırada yok eldiği görüşü de çeşitli tarihi eserlerde yer almaktadır. Kütüphanenin varlığını 4. yüzyıla kadar sürdürdüğü bilinmektedir. Sezarın kuşatmasında sadece bir bölümünün zarar görmüş veya yıkılmış olduğu da düşünülmektedir.

Yakılan İskenderiye kütüphanesinin bulunduğu alanda yeni bir kütüphane yapılmış ve 2002yılında hizmete açılmıştır



EK BİLGİ


Zaman zaman İskenderiye Kütüphanesinin hazret-i Ömer zamanında Mısırın fethini müteakip Amr bin As emrindeki Müslüman askerler tarafından 639 senesinde yakılıp tahrip edildiği yazılmaktadır. Bu ise sırf Hıristiyanlık gayret ve taassubuyla ve Müslümanlara karşı asırlardır besledikleri kin ve nefreti canlı tutabilmek gayesiyle söylenmiş bir iftiradan başka bir şey değildir.MehmedMansur 1866da İskenderiye Kütüphanesine Dair Risale adıyla ciddi bir eser yayınladı. 1883 te ikinci baskısını yapan bu eser dışında zaman zaman Avrupalı bazı araştırmacılar da yukarıda anlatılan iftiranın gerçek olmadığını dile getirmişlerdir. Hatta G. Le Bon, Arapların Medeniyeti adlı eserinde, beş bin yıldan beri bütün istilacıların hürmet ettikleri ve ilişmedikleri âbidelerin, Hıristiyanlar tarafından yıkılmasının son derece üzücü olduğunu ve bunun neticesinde Mısır medeniyetinin ortadan kalktığını söyler.

 
S

spiritualsigns

Bunu diğer sitede okumuştum dün gece.. dikkat çekici bir bilgi teşekkürler..
 
P

prenses35

Kullanıcı
23 Ağu 2008
En iyi cevaplar
0
36
İzmir
''..İskenderiye Kütüphanesindeki tüm eserler şehrin hamamlarına dağıtılarak yaktırıldı ve böylece insanlık tarihinin bu bilim ve kültür hazinesi yok oldu.''
gercekten üzücü bir olay kültürel değerler bir bir yok ediliyor.
 
Y

yaratici_idea

Kullanıcı
17 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Gerçekten çok ilginç ve merak uyandırıcı.
İnsan egosunun güzellikleri nasıl yokettiğinin güzel bir örneği.
Benim hayallerimden biri böyle büyük bir kütüphane kurmak. ::)
 
V

vega

Kullanıcı
24 Ara 2008
En iyi cevaplar
0
0
Diyarbakır
paylaşım için çok teşekkürler bence yapılan katliyamdan farksız sonuçta yüzlerce bilgiyi yok etmekle kalmayıp bu olayın insanların dinlerini değiştirmemesi gerekçesiyle yapıldığını söylüyorlar gerçeken ilginç :eek: :mad: :mad:
 
Üst