IQ DEĞİL EQ ÖNEMLİ

  • Konbuyu başlatan korsan
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde korsan tarafından oluşturulan IQ DEĞİL EQ ÖNEMLİ başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,494 kez görüntülenmiş, 18 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı IQ DEĞİL EQ ÖNEMLİ
Konbuyu başlatan korsan
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan snm.brs
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
  IQ DEĞİL EQ ÖNEMLİ

Mevlana ile Hitler'in entelektüel zekâlarının aynı olduğunu ifade eden pedagog Ali Çankırılı, önemli olanın EQ yüksekliği olduğunu ifade ediyor. Çocukların hem okulda hem de sosyal hayatta başarılı olmaları için IQ'larının yüksek olması yeterli gelmiyor. Zafer Dergisi'nin ocak sayısında konuyu değerlendiren pedagog Ali Çankırılı, çocukların başarısı için yüksek IQ'ya sahip olmalarının ve maddi ihtiyaçlarının giderilmesinin yanı sıra onlara yeterli sevgiyi, ilgiyi, güveni, yardımlaşmayı ve paylaşmayı kazandırarak EQ'larının yükseltilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Entelektüel ve akademik zekâ (IQ)'yla beraber duygusal zekâya (EQ)da sahip olan öğrenciler, hem öğretim hayatında, hem de sosyal hayatta aynı IQ'ya sahip yaşıtlarına göre daha başarılı oluyor. Araştırmalar, mutlu bir aile ortamında yetişen, seven, sevilen, paylaşmasını bilen, inançlı, faziletli, kendisiyle ve içinde yaşadığı toplumla barışık insanların yüksek duygusal zekâya sahip olduklarını, en zor şartlar altında bile ümitlerini yitirmediklerini gösteriyor.

Temeller ailede atılıyor

Duygusal zekânın temelleri ise ancak bebeklik ve çocukluk yıllarında atılabiliyor. Ailede adam yerine konmayan, sevilmeyen, horlanan, şiddete ve baskıya maruz kalan çocukların duygusal zekâları gelişmiyor. Sevgi ve güven duygusunu yaşayarak kazanmamış çocukların insanlara güveni olmadığı gibi kendisine de güveni olmuyor. "Eti sizin, kemiği benim" mantığıyla çocuğun eğitimini sadece öğretmenlerden bekleyen aileler, çocuklarının duygusal zekâlarının gelişmesini engelliyor.

Mevlana ve Hitler farkı

Ali Çankırılı'ya göre bir mafya babasının IQ'su kesinlikle bir buluşa imza atan bilim adamının IQ'sundan aşağı değil. Aynı şekilde tarihin gelmiş geçmiş büyük diktatörleri, terör örgütü liderleri hep IQ'su yüksek insanlar. Mevlana'nın IQ'su ile Hitler'in IQ'su hemen hemen aynı. Mevlana'nın insanlar arasında ayırım yapmaksızın herkese kucak açmasına, Hitler'in ise insanları fırınlarda yakmasına sebep olan fark ise Mevlana'da EQ'nun yüksek, Hitler'de düşük olması.

Hitler örneğinde olduğu gibi yüksek bir IQ'ya; fakat düşük EQ'ya sahip insanlar entelektüel zekâsını kendi ihtirasını ve egosunu tatmin yolunda harcıyor. Çankırılı'ya göre bankaları boşaltarak binlerce insanın birikimini kendi kasalarına indirenler de entelektüel zekâsı yüksek, duygusal zekâsı düşük kimseler.
 
D

diloş

Kullanıcı
8 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
istanbul
Çok güzel bir yazı paylaşım için teşekkürler...... Şunu söylemek istiyorum yani insan ruhen de güçlü olmalı hayatın zorluklarına karşı ayakta kalabilmeli başarılı olabilirsin ama güçlü değilsen ilerlemen mümkün değil ve gerçekten bunun temelleri ailede atılıyor yeterince sevgi verilen çocuklar her anlamda hayata atıldıkları zaman zorlıuklarla daha kolay başa çıkabiliyorlar
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Son derece dogru yazıdada gectiği gibi insanların duygusal zekalarınında gelişmesi gerekiyor ve işaret ettiğiniz gibi bununda temeli ailede baslıyor
 
D

diloş

Kullanıcı
8 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
istanbul
evet ailede herşeyin temeli o ama maalesef bazı anne ve babalar bu konuda bilinçli değil
 
K

KUTSAL

Kullanıcı
11 Tem 2008
En iyi cevaplar
0
0
bunu öğrendiğm iyi oldu
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Yazı başlığı biraz ters geldi bana. Çünkü ikisi birbirini tamamlarsa başarıya daha çabuk ulaşılabilir görüşündeyim ve durum böyle olunca IQ için önemsiz, EQ daha önemli diyebilir miyiz?
 
G

GulsahToptas

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
gulsaht.blogcu.com
Haklısın Zeynep.
Artık araştırmalarda da anlaşılmış bu durum.Yani IQ yüksek ama EQ düşük denge sağlanamıyor özel hayatta ve iş hayatında.
Tam tersinde de aynı şey söz konusu.
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Olmaz birini seçerseniz diğerinden vaz geçiceksiniz :)
Şimdi deyin bakalım hangisi.

:)

Gıcığım biliyorum.
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Gülşah' Alıntı:
Bunda seçim olmaz Korsan  :)
Bunda ancak denge olur  :)
E bu denge malum durumdada kullanılamazmı :)
Ama dediğin gibi olsun ben yazdım alta zaten.
Gıcığım biliyorum diye :)
 
M

manas

Kullanıcı
6 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
Aynı ailenin iki çocuğu olsun aynı ortamda ve şartlarda büyüsün, biri kendini geliştirmiş eğitmiş iyi bir mesleğe sahip olmuş,diğeri ise kısa yoldan köşeyi dönmek isteyen bir gaspçı...
Olabiilir mi evet olabilir ve de oluyor, örnekleri çok.Hertürlü zekayı doğuştan getiriyoruz.
Aile kişiliğimizde etkili ama ben aslolanın doğuştan gelen özyapımız olduğunu sanıyorum. Konuyla ne alaka demeyin işte geldi aklıma, ben kurdum bir alaka.  :)
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Yok alakalı konu ile.
Ben azıcık konudan sapmıştımda affınıza sıgınarak.
Sen toparladın  saolasın.
 
T

tornado_53

Kullanıcı
24 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
Rize
Süper bi tespit.Bende katılıyorum  :)
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
manas' Alıntı:
Aynı ailenin iki çocuğu olsun aynı ortamda ve şartlarda büyüsün, biri kendini geliştirmiş eğitmiş iyi bir mesleğe sahip olmuş,diğeri ise kısa yoldan köşeyi dönmek isteyen bir gaspçı...
Olabiilir mi evet olabilir ve de oluyor, örnekleri çok.Hertürlü zekayı doğuştan getiriyoruz.
Aile kişiliğimizde etkili ama ben aslolanın doğuştan gelen özyapımız olduğunu sanıyorum.
İki kızım var aralarında sadece bir buçuk yaş fark olan.
Her ikiside aynı evreleri birlikte geçirdiler diyebilirim ve tamamen benim verdiğim aile eğitimi ile. Yani hiç farklı davranmadım, hiç ayırmadım.
Büyük kızım birinci sınıfın ilk dönemi sonuna doğru okuma yazmayı çözdü, küçük kızım 4 yaşında!
Büyük kızım matematik dersi almaya ilkokul 3.sınıfta başladı, küçük kızım 6 yaşında ondalık hesabı yapmaya!
Büyük kızım pasif ve çekingendi, müsamere, gösteri vs gibi olaylarda geri planda kaldı, küçük daha tek bir kelime İngilizce bilmeden, 5 tane İngilizce şarkı ezberleyip okul gecesinde assolist olarak sahneye çıktı.
Folklor, tenis, bale, yüzme... aktivitelerine her ikisini aynı anda yazdırdım. Büyük kızım öğrendi ama asla gösterilere çıkmadı, küçük kızım tüm turnuvalara ve gösterilere katıldı, ve henüz 12 yaşında yüzme dalında Türk Milli Takımının vazgeçilmez şampiyon yüzücüsü oldu!
Şimdi mi?
Her ikiside üniversite öğrencisi.
Büyük kızım Özel bir üniversitede okuyor ama dönem içinde hiç ders notu tutmadığı ve tek bir kitabı bile olmadığı halde bursla! Çünkü dinliyor, anlıyor ve unutmuyor, sınavlarda başarılı olunca okul kendisine burs veriyor. İspanyolca İtalyanca dil kurslarına gidiyor ve hiç zorlanmadan zevkle bu lisanları öğreniyor. ABD'ye 2 aylık lisan okuluna gidiyor ve döndüğünde altyazısız İngilizce film izleyebiliyor.
Küçük kızım, doğuştan zeki olduğunu bildiği için, "nasıl olsa ben başarırım" düşüncesiyle, derslerini ihmal ediyor, kopya çekerek lise bitiriyor, yüzmenin sağladığı avantajla zorlanmadan üniversiteye giriyor ama altyapısı olmadığı için ne yazık ki hiç bir dersinde başarılı olamıyor.
ABD dönüşü İngilizce olarak söyleyebildiği en iyi  cümle; "I love my mum, I love my country" ! Bunları söyleyebilmek için onbinlerce km gitmesine gerek var mıydı?
Çok iyi araba kullanabildiği halde, ehliyetini ancak son hakkında alabiliyor örneğinide verdikten sonra;
IQ ve EQ konusuna aile katkısı olarak yaklaşayım;

İnsanlar kişilik özellikleri ile dünyaya gelirler evet, ve bu özellikleri geliştirmek  ailenin kontrolünde.
Bakış açısı, olayları analiz edebilme yetisi ise kişiden kişiye değişir elbette. Bazı durumları bazı insanlar daha rahat aşabilirken, bazıları daha olumsuz yaklaşırlar olaylara. Reddederler.

Örneğini verdiğiniz iki kardeş rastlamadığımız kişiler değil manas. Ancak ben sadece bu kişilerin değil, aile yapısının kökenine inmek isterim. Aile içindeki geçimsizlikler, kadının hor görülmesi, erkeğin aşağılanması, şiddet, boşanmalar...
Çocukların bu olaylara yaklaşımları farklılık gösterince ne yazık kardeşler arasında böylesi farklar olması kaçınılmaz. Ve yaşam sadece aile içinde öğrenilen bir şey değil. Çevreden alınan uyarılar, yanlış düşünceler vs vs...
Çok uzattığımın farkındayım, ancak yıllarca "aile eğitimi" vermiş bir kişi olarak söyleyebileceğim tek şey;
Duygusal zeka gelişiminde rol oynaması gereken en önemli kişiler çocuğu yetiştiren kişilerdir. Yani aile eğitimi! Özgüvenli, kendisiyle ve çevresiyle barışık kişiler ailesi tarafından doğru ve bilinçli yetiştirilen bireylerdir.
Çocuğun yanında sergilenecek davranışlar, sarfedilecek sözcükler özenle seçilmelidir. Bizler için çok önemsiz bir sözcüğün onların dünyasını altüst edebileceğini unutmamak gerekir.
Ben kızlarımı özellikle örnek verdim, çünkü büyük kızım ailemiz içinde oluşan gerginliklerin nedenini benden dinlerken ve anlayış göstermek için çabalarken, küçük kızım bunu şiddetle reddetti ve hiçbir zaman dinlemek istemedi! Ve insanlara güvenini yitirdi. Çünkü en sevdiği iki varlık birbirleri ile iyi ilişkiler içinde değildi. Ve zekiydi, ve bu kendi başına bir yaşam kurması için yeterliydi onun için. Ne yanlış.: ( Bir yere gelince tökezleyeceğinin farkındaydım ve bu tökezlemelerin yaşama sıcak bakmasına engel olacağınında.
Şimdi bana sorabilirsiniz, "neden bu eğitimi vermekte başarısız oldunuz?" diye.
Bu sadece benden kaynaklanan bir durum olmadığı için diyebilirim içtenlikle. Aile tek başına anne ya da baba demek değildir. Ayrılık bile olsa anne/baba birbirlerini desteklemeli, çocuklarla diyaloglarında birbirlerinden farklı davranışlar sergilemekten kaçınmalıdırlar.
Çocuklara olumlu/olumsuz ne varsa birlikte anlatılmalı, öz ve söz beraber olmalıdır. Zaman geçince hatanın anlaşıldığı ve "neresinden dönersek kardır" kuralının tek işlemediği konu çocuk yetiştirmede yapılan hatalardır.

Teşekkür ederim.
 




 
M

manas

Kullanıcı
6 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
Zynep ben teşekkür ederim, yazılarını okumak çok zevkli.
Ben şuna inanırım güneş üzümü olgunlaştırırken yoğurdu ekşitir, ama bu örnekle dışarıdan diyebileceğimiz aile ve çevrenin etkisini önemsemediğim anlaşılmasın.
 
S

snm.brs

Kullanıcı
27 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Zeynep hanım,yazınızı okurken keyif aldım.Tespitlerinizi çok yerinde buluyor ve size katılıyorum,,teşekkürler
 
Üst