S
senarist081
Yazan: Burçak Güven
Bir performans kriteri olarak insan yüzü
Diyelim ki şirketinize genel müdür arıyorsunuz... Patron da olsanız çalışan da, herkes gibi sizin de hayaliniz ve beklentiniz işi geleceğe taşıyacak, şirketi başarıdan başarıya koşturacak, bilançonun kâr hanesini çok haneli rakamlarla dolduracak, ’en başarılı’ sıralamalarını alt üst edecek birini bulup genel müdür koltuğuna oturtmak.
İş bu kadar zorlu, beklenti de bu kadar yüksek olunca bu seçimi kime yaptırırdınız? Dirseklerini mülâkat teknikleri, işe alım yöntemleri üzerine çürütmüş bir insan kaynakları uzmanını mı kullanırdınız yoksa bizzat kendiniz mi yapardınız bu hassas seçimi? Peki her iki ihtimalin de yanlış seçim olduğunu söylesem! Şirketin en tepe yöneticisini seçmede sokaktan geçen herhangi birinin, sizden ya da işe alım konusunda tecrübeli bir insan kaynakları uzmanından çok daha başarılı olabileceğini söylesem Hatta bu iddiamı yeni açıklanan bir araştırmaya dayandırsam...
Haklısınız, kulağa pek bir gerçek dışı geliyor ve farkındayım ki, pazar pazar sinirlenmeye de başladınız ama önce izin verin anlatayım İngiliz The Economist dergisinde yeni yayınlanan bir araştırmaya göre "şirketin tepe yöneticisinin dış görünüşü (daha net olarak yüzü ve kafatası yapısı), iş performansı hakkında da en doğru bilgiyi veriyor". Amerika’daki Trufts Üniversitesi psikologları tarafından gerçekleştirilen araştırma, basit bir fotoğrafın bile yöneticinin becerisiyle ilgili pek çok bilgi içerdiğini ortaya koyuyor.
Nalini Ambady ve Nicholas Rule isimli iki akademisyenin yaptıkları deney kısaca şöyle: Amerika’da, toplam bin şirketin başarı oranlarına göre sıralandığı Fortune dergisi listesinin en tepesindeki ve en altındaki 25’er şirketin genel müdürlerinin fotoğrafları 100 öğrenciye gösteriliyor. 100 öğrencinin 50’sinden, fotoğrafına baktıkları "yöneticinin şirket yönetmekte ne kadar başarılı olacağını tahmin etmeleri" isteniyor. Geri kalan 50 öğrencinin ise fotoğraftaki yöneticileri dört açıdan (beceri, baskın kişilik, sevilebilirlik, yüz olgunluğu- yani yetişkin görünüşlü mü yoksa bebek yüzlü mü oldukları) notlaması isteniyor.
Tesadüf eseri, Amerika’nın en önemli 1000 şirketi sıralamasının en tepe ve en alt noktasında bulunan 25’er şirketin yöneticilerinin tümünün beyaz erkekler olması, cinsiyet, deri rengi vb. önyargı yaratması muhtemel faktörleri araştırmadan otomatikman elemiş. Fotoğraflardaki yöneticilerin yaş farklılıkları ve kiminin fiziksel olarak daha çekici olması yüzünden oluşabilecek önyargıları elemek içinse başka bir grup öğrenci kullanılmış. Bu öğrencilerden elde edilen yaş ve çekicilik verileri, birtakım istatistik teknikler kullanılarak araştırma sonuçlarından çıkarılmış.
Böylece ortaya oldukça ilginç bir araştırma sonucu çıkmış: Yüz ve kafatası yapısı, insanların kişiliğiyle ve iş performansıyla ilgili doğru bilgi taşır! İş dünyasını hiç tanımayan insanlar (öğrencilerin hiçbiri dünyanın en meşhur işadamlarından Warren Buffet’ı bile tanımayacak kadar konuya uzak) bile (makul bir isabet oranıyla) sadece fotoğrafını gördükleri birinin bile iş yaşamındaki başarısı hakkında doğru bir değerlendirme yapabilmiş.
Çok yakında Psychological Science adlı bilim dergisinde yayınlanacak olan bu araştırma sonuçları net biçimde şunu gösteriyor: Öğrencilerin, bir yöneticinin liderlik potansiyeli hakkındaki hükümleriyle beceri, baskın kişilik, sevilebilirlik ve yüz olgunluğu konularındaki değerlendirmeleri, o şirketin kârlılığıyla doğrudan orantılı. Başka bir ifadeyle karlılık oranı yüksek şirketlerin yöneticilerinin fotoğrafları, öğrenciler tarafından "liderlik potansiyeli yüksek" olarak değerlendirilmiş. Aynı yöneticiler ayrıca "beceri, baskın kişilik, yüz olgunluğu" alanlarında da yüksek puan almış. Ancak sevilebilirlik ve güvenilir olmakla, başarı arasında hiçbir bağlantı bulunamamış.
Yani tatlı bir yönetici olmanın kâr üzerinde hiç etkisi yok! Algılanan liderlik potansiyeliyle şirket kârlılığı arasında net bir bağlantı bulan bu araştırmanın sonuçları, insan kaynakları alanında çalışmayan (hatta konuya tamamen yabancı insanların) anlık değerlendirmelerinin, işin uzmanlarına (performans değerlendirmesi yapan kişinin yöneticiyi daha önceden tanıması, tarafsızlığını kaybetmesine neden oluyormuş) göre daha isabetli olabileceğini göstermesi bakımından önemli. O zaman bu bilgiler ışığında tekrar soruyorum: Şirketinize genel müdür seçerken kimin yargısına daha çok güvenirsiniz? Kendinizinkine mi, işin uzmanına mı yoksa sokaktaki adama mı?
Kaynak : SABAH
Bir performans kriteri olarak insan yüzü
Diyelim ki şirketinize genel müdür arıyorsunuz... Patron da olsanız çalışan da, herkes gibi sizin de hayaliniz ve beklentiniz işi geleceğe taşıyacak, şirketi başarıdan başarıya koşturacak, bilançonun kâr hanesini çok haneli rakamlarla dolduracak, ’en başarılı’ sıralamalarını alt üst edecek birini bulup genel müdür koltuğuna oturtmak.
İş bu kadar zorlu, beklenti de bu kadar yüksek olunca bu seçimi kime yaptırırdınız? Dirseklerini mülâkat teknikleri, işe alım yöntemleri üzerine çürütmüş bir insan kaynakları uzmanını mı kullanırdınız yoksa bizzat kendiniz mi yapardınız bu hassas seçimi? Peki her iki ihtimalin de yanlış seçim olduğunu söylesem! Şirketin en tepe yöneticisini seçmede sokaktan geçen herhangi birinin, sizden ya da işe alım konusunda tecrübeli bir insan kaynakları uzmanından çok daha başarılı olabileceğini söylesem Hatta bu iddiamı yeni açıklanan bir araştırmaya dayandırsam...
Haklısınız, kulağa pek bir gerçek dışı geliyor ve farkındayım ki, pazar pazar sinirlenmeye de başladınız ama önce izin verin anlatayım İngiliz The Economist dergisinde yeni yayınlanan bir araştırmaya göre "şirketin tepe yöneticisinin dış görünüşü (daha net olarak yüzü ve kafatası yapısı), iş performansı hakkında da en doğru bilgiyi veriyor". Amerika’daki Trufts Üniversitesi psikologları tarafından gerçekleştirilen araştırma, basit bir fotoğrafın bile yöneticinin becerisiyle ilgili pek çok bilgi içerdiğini ortaya koyuyor.
Nalini Ambady ve Nicholas Rule isimli iki akademisyenin yaptıkları deney kısaca şöyle: Amerika’da, toplam bin şirketin başarı oranlarına göre sıralandığı Fortune dergisi listesinin en tepesindeki ve en altındaki 25’er şirketin genel müdürlerinin fotoğrafları 100 öğrenciye gösteriliyor. 100 öğrencinin 50’sinden, fotoğrafına baktıkları "yöneticinin şirket yönetmekte ne kadar başarılı olacağını tahmin etmeleri" isteniyor. Geri kalan 50 öğrencinin ise fotoğraftaki yöneticileri dört açıdan (beceri, baskın kişilik, sevilebilirlik, yüz olgunluğu- yani yetişkin görünüşlü mü yoksa bebek yüzlü mü oldukları) notlaması isteniyor.
Tesadüf eseri, Amerika’nın en önemli 1000 şirketi sıralamasının en tepe ve en alt noktasında bulunan 25’er şirketin yöneticilerinin tümünün beyaz erkekler olması, cinsiyet, deri rengi vb. önyargı yaratması muhtemel faktörleri araştırmadan otomatikman elemiş. Fotoğraflardaki yöneticilerin yaş farklılıkları ve kiminin fiziksel olarak daha çekici olması yüzünden oluşabilecek önyargıları elemek içinse başka bir grup öğrenci kullanılmış. Bu öğrencilerden elde edilen yaş ve çekicilik verileri, birtakım istatistik teknikler kullanılarak araştırma sonuçlarından çıkarılmış.
Böylece ortaya oldukça ilginç bir araştırma sonucu çıkmış: Yüz ve kafatası yapısı, insanların kişiliğiyle ve iş performansıyla ilgili doğru bilgi taşır! İş dünyasını hiç tanımayan insanlar (öğrencilerin hiçbiri dünyanın en meşhur işadamlarından Warren Buffet’ı bile tanımayacak kadar konuya uzak) bile (makul bir isabet oranıyla) sadece fotoğrafını gördükleri birinin bile iş yaşamındaki başarısı hakkında doğru bir değerlendirme yapabilmiş.
Çok yakında Psychological Science adlı bilim dergisinde yayınlanacak olan bu araştırma sonuçları net biçimde şunu gösteriyor: Öğrencilerin, bir yöneticinin liderlik potansiyeli hakkındaki hükümleriyle beceri, baskın kişilik, sevilebilirlik ve yüz olgunluğu konularındaki değerlendirmeleri, o şirketin kârlılığıyla doğrudan orantılı. Başka bir ifadeyle karlılık oranı yüksek şirketlerin yöneticilerinin fotoğrafları, öğrenciler tarafından "liderlik potansiyeli yüksek" olarak değerlendirilmiş. Aynı yöneticiler ayrıca "beceri, baskın kişilik, yüz olgunluğu" alanlarında da yüksek puan almış. Ancak sevilebilirlik ve güvenilir olmakla, başarı arasında hiçbir bağlantı bulunamamış.
Yani tatlı bir yönetici olmanın kâr üzerinde hiç etkisi yok! Algılanan liderlik potansiyeliyle şirket kârlılığı arasında net bir bağlantı bulan bu araştırmanın sonuçları, insan kaynakları alanında çalışmayan (hatta konuya tamamen yabancı insanların) anlık değerlendirmelerinin, işin uzmanlarına (performans değerlendirmesi yapan kişinin yöneticiyi daha önceden tanıması, tarafsızlığını kaybetmesine neden oluyormuş) göre daha isabetli olabileceğini göstermesi bakımından önemli. O zaman bu bilgiler ışığında tekrar soruyorum: Şirketinize genel müdür seçerken kimin yargısına daha çok güvenirsiniz? Kendinizinkine mi, işin uzmanına mı yoksa sokaktaki adama mı?
Kaynak : SABAH