M
mehmetd
Kullanıcı
- 23 Şub 2007
- En iyi cevaplar
- 0
- 0
Padişah acemi bir köleyle gemiye binmişti. Köle hiç deniz görmemiş, geminin mihnetini, ( zahmetini, eziyetini ) tatmamıştı. Ağlamaya, inlemeye başladı. Tir tir titriyordu. Avutmak için çok uğraştılar ama bir türlü sakinleşmedi. Padişahın keyfi kaçtı. Herkes âciz vaziyetteyken gemide bulunan yaşlı bir adam padişahın huzuruna çıktı. ” Müsaade buyurursanız, ben onu sustururum !” dedi. Padişah da ”lütfetmiş olursunuz ! ” dedi. Yaşlı adam emretti, köleyi denize attılar. Köle birkaç kere suya battı, çıktı. Sonra saçından yakaladılar, gemiden tarafa çektiler. Köle gemiye yaklaşınca iki eliyle dümene asıldı, oradan gemiye çıktı, bir köşede uslu uslu oturmaya başladı. Yaşlı adamın yaptığı iş padişahı hayrete düşürdü. ” Bundaki hikmet ( herkesin bilmediği gizli sebep, sır, bilinmeyen nokta ) nedir ?” diye sordu. Yaşlı adam cevap verdi. ” Köle evvelce suya batmayı tatmamıştı. Gemideki selametin ( kurtuluşun ) kıymetini bilmiyordu. İşte huzur ve saadet ( gönül ferahlığı, mutluluk ve her istediğine kavuşmak ) de böyledir. Bir felâket görmeyen kimse, huzurun kıymetini bilemez. ” GENÇLER! Başarı başarısızlık, iyilik kötülük, sıkıntı rahatlık, mutluluk mutsuzluk mutlaka tatmanız gereken hayat cilveleridir; aksi halde ömür boyu ham kalmaya ve hayat gemisinde tır tır titremeye mahkum olursunuz.