” İçimizdeki kalıplar ”

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan mehmetd
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

mehmetd

Kullanıcı
Katılım
23 Şub 2007
Puanları
0
Kafese beş maymunu koyarlar, ortaya da bir merdiven ve tepesine de iple muzları asarlar. Her bir maymun merdivenleri çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde dışarıdan üzerine soğuk su sıkarlar.

Her bir maymun aynı denemeye giriştiğinde çok soğuk suyla ıslatılır, bütün maymunlar bu denemeler sonunda sırılsıklam ıslanırlar.
Bir süre sonra muzlara hareketlenen maymunlar diğerleri tarafından engellenmeye başlanır.

Su kapatılıp, maymunlardan biri dışarı alıp ve yerine yeni bir maymun konulur, ilk yaptığı iş muzlara ulaşmak için merdivene tırmanmak olur.

Fakat diğer dört maymun buna izin vermez ve yeni maymunu döverler. Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha yeni bir maymunla değiştirilir ve merdivene ilk yaptığı atakta dayak yer, bu ikinci yeni maymunu en şiddetli ve istekli döven ilk yeni maymundur. Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. En yeni gelen maymun da ilk atağında cezalandırılır.

Diğer dört maymundan yeni gelen ikisinin, en yeni gelen maymunu niye dövdükleri konusunda hiçbir fikirleri yoktur. Son olarak en baştaki ıslanan maymunların dördüncüsü ve beşincisi de yenileriyle değiştirilir. Tepelerinde bir salkım muz asılı olduğu halde artık hiçbiri merdivene yaklaşmamaktadır.

Neden mi? Çünkü burada işler böyle gelmiş ve böyle gitmektedir...’

alıntı
 
neyi neden yaptığımızın ne kadar farkındayız acaba ???
 
Ya bu en çok bizim toplumda var bence. Yeni geleni oranın düzenine uyduruyorlar. Ya da yeni gelen, girdiği ortamdaki yanlışları görmesine rağmen düzeltemiyor çünkü oradakiler öyle alışmış bir kere. Böyle gelmiş böyle gider , daha da düzelmez diyerek ya da banane ya ben mi kurtarcam bunları diyerek o da düzene ayak uyduruyor.  :)
 
Geçen bir söz okumuştum. "Her güne bir söz" konu başlığında da paylaşmıştım.
Aynen burayada atıyorum.


Dünyanın en büyük ahlaksızlığı böyle gelir böyle gider demektir. (George Orwell)

Bundan daha uygun bir konu bulunamazdı heralde.
Konu içinde ayrıca teşekkürler.
 
Kalıplara girmediğim için bir başımayım... Bu mutluluk... Sürüden ayrılanı her zaman kurt kapmıyor emin olun... Gücünüzün farkına varıyorsunuz...
 
Sürüden ayrılanı kurt kapmıyor evet...
Aykırı olup sivrilen her zaman daha mutlu sonlandırıyor hayatını  :)
 
Günümüz koşullarında yukardaki yazının çağrıştırdığıyla ilgili çok şey söylenebilir.Umarım AYDINLANMA/FARKINDALIK esaslı birey yetiştirecek ebeveynler nasip olur yurduma.
 
yengeç sepeti diye bir şey okumuştum geçenlerde. O da bu konuyla alakalı ;


Üstü açık bir sepete yengeçleri attığınızda yukarı çıkmaya çalışan yengeci diğer yengeçler aşağı çekiyormuş. O yüzden hiç biri dışarı çıkamıyormuş.
 
Günümüzün Türkiyesinin artık kronikleşmiş sorunlarının nasıl-nerden kaynaklandığının resmini en güzel betimleyen bir yazı diye düşünüyorum. Toplumsal değil de ferdi de baktığımızda aynı sonuç tezahür eder. Örneğin bir insanı kötüleriz, ama neden kötülediğimize dair somut bir kanıtımız yoktur. Kanıt olarak bize verilen dataları, insanları kullanırız. Oysa ki onların doğruluğunun sağlamasını yapmak aklımızdan geçmez bile...
 
Dışımızdaki kalıpları içselleştirmemizden kaynaklı.
Neyi sahipleneceğini iyi bilmeli insan.
 
Geri
Üst