Her zaman bir çözüm vardır

[Zynep]

Biraz farklı yaklaşayım bu kez ben bu konuya;
Geçenlerde birileri bana televizyonun bizi uyuttuğundan mı sözediyordu?
Çok özür dilerim.

 

[korsan]

Nasıl alakalandırdın hayret ?
Bunun  televizyonla alakası ne ?

Burada söylemediğim birşeyi söylemişimde cevap bekler bir tutum var.
Merak ettim şimdi bu ince alakayı

 

[yaratici_idea]

Şimdi bu konuyu çözüme ulaştırmak gerek

 

[korsan]

Şimdi bu konuyu çözüme ulaştırmak gerek

Du bakalım adminim teşrif ettiğinde bi alakalandırsında.
Her 2 sinide çözeriz vesselam.
Ben mesajın bu konuyla alakasını ciddi merak ettimde.

 

[yaratici_idea]

Kelebek etkisi filmini izleyeniniz vardır. Kelebek etkisi filmi bir fizik kuramının felsefesini açıklamaya yönelik bir filmdir. Bu kurama göre Afrika'da bir kelebeğin kanat çırpması
Amazonlarda fırtınaya yolaçabilir. Yani kelebeğin kanat çırpması gayet masumdur ama
önemli olaylara neden olabilir. Bunu hayata aktarırsak olumsuz görünen olayların olumlu sonuçları, olumlu görünen olayların da olumsuz sonuçları olabilir. Eğer olayın içerisindeyken
hangi noktada bulunduğunuzu görebilirseniz yapacağınız küçücük bir dokunuşla ona yön verebilirsiniz. Ama olumsuzları olumluya çevirme eylemine gelene kadar öncelikle mantıklı duygular geliştirmeyi öğrenmek gerekiyor.
Nacizane fikrim budur.

 

[GulsahToptas]

siz benim mesleğime gönderme yapıyorsunuz. biz pdr olarak her zaman pozitif düşünmeyi yeğleriz anlaşıldı mı?
oguz saygının negatif limanlardan pozitif limanlara adlı kitabını okumanızı şidetle tavsiye ederim size


"Anlaşıldı mı?" ibaresi bir yaptırım ifadesidir ki bu mesleğinizde kullanabileceğiniz en son kelime olmalıdır bence. Şunu belirtmek istiyorum elbette yazdıklarınızda doğruluk payları var.
Fakat Oğuz Saygın'dan kişisel Gelişim eğitimi almış olarak ve kitaplarınıda bir çırpıda okumuş biri olarak şunu belirtmeliyim ki;
Bir çok Kişisel Gelişim kitabında yazılan bence şudur;
Evet hayat adil değil ve başarısızlıklarımız da olucak.Önemli olan bizi üzen bir meseleyi inkar ve ya olmamış gibi farz etmek yanlış.Çünkü her elimizi attığımız konuda/işte başarılı olamayız.

Çevremde çok örneklerini gördüm ki keza sizde mesleğiniz gereği karşılaşmışsınızdır;ve hatta kendimden bilirim "nedenben " sorusunu sorduğumu,
anladım ki hayat her zaman istediğimizi vermiyor bazen ders almak içiin hata yapmamız gerekiyor,eğer aynı hatayı 2 kez yaparsak hayat yine bizi başarısızlığa itiyor ve " ders al" uyarısını bu şekilde yapıyor.
Herkez her işte başarılı olamaz öncelikle bunu kabul etmeli  ve yeni yollara yelken açmalıyız.

 

[KHaRoN]

Bir konu adıyla bu kadar ters düşer miydi : )

 

[korsan]

Kelebek etkisi filmini izleyeniniz vardır. Kelebek etkisi filmi bir fizik kuramının felsefesini açıklamaya yönelik bir filmdir. Bu kurama göre Afrika'da bir kelebeğin kanat çırpması
Amazonlarda fırtınaya yolaçabilir. Yani kelebeğin kanat çırpması gayet masumdur ama
önemli olaylara neden olabilir. Bunu hayata aktarırsak olumsuz görünen olayların olumlu sonuçları, olumlu görünen olayların da olumsuz sonuçları olabilir. Eğer olayın içerisindeyken
hangi noktada bulunduğunuzu görebilirseniz yapacağınız küçücük bir dokunuşla ona yön verebilirsiniz. Ama olumsuzları olumluya çevirme eylemine gelene kadar öncelikle mantıklı duygular geliştirmeyi öğrenmek gerekiyor.
Nacizane fikrim budur.

Daha gerçekçi 2 defadır sizin yazdıklarınıza katılıyorum.
Yani kesin yargı yok yorumunuzda.En güzel yanı ucunun açık olması.
Teşekkür ederim.

 

[yaratici_idea]

Kelebek etkisi filmini izleyeniniz vardır. Kelebek etkisi filmi bir fizik kuramının felsefesini açıklamaya yönelik bir filmdir. Bu kurama göre Afrika'da bir kelebeğin kanat çırpması
Amazonlarda fırtınaya yolaçabilir. Yani kelebeğin kanat çırpması gayet masumdur ama
önemli olaylara neden olabilir. Bunu hayata aktarırsak olumsuz görünen olayların olumlu sonuçları, olumlu görünen olayların da olumsuz sonuçları olabilir. Eğer olayın içerisindeyken
hangi noktada bulunduğunuzu görebilirseniz yapacağınız küçücük bir dokunuşla ona yön verebilirsiniz. Ama olumsuzları olumluya çevirme eylemine gelene kadar öncelikle mantıklı duygular geliştirmeyi öğrenmek gerekiyor.
Nacizane fikrim budur.

Daha gerçekçi 2 defadır sizin yazdıklarınıza katılıyorum.
Yani kesin yargı yok yorumunuzda.En güzel yanı ucunun açık olması.
Teşekkür ederim.

Rica ederim.

 

[ummuhan1977]

siz benim mesleğime gönderme yapıyorsunuz. biz pdr olarak her zaman pozitif düşünmeyi yeğleriz anlaşıldı mı?
oguz saygının negatif limanlardan pozitif limanlara adlı kitabını okumanızı şidetle tavsiye ederim size


"Anlaşıldı mı?" ibaresi bir yaptırım ifadesidir ki bu mesleğinizde kullanabileceğiniz en son kelime olmalıdır bence. Şunu belirtmek istiyorum elbette yazdıklarınızda doğruluk payları var.
Fakat Oğuz Saygın'dan kişisel Gelişim eğitimi almış olarak ve kitaplarınıda bir çırpıda okumuş biri olarak şunu belirtmeliyim ki;
Bir çok Kişisel Gelişim kitabında yazılan bence şudur;
Evet hayat adil değil ve başarısızlıklarımız da olucak.Önemli olan bizi üzen bir meseleyi inkar ve ya olmamış gibi farz etmek yanlış.Çünkü her elimizi attığımız konuda/işte başarılı olamayız.

Çevremde çok örneklerini gördüm ki keza sizde mesleğiniz gereği karşılaşmışsınızdır;ve hatta kendimden bilirim "nedenben " sorusunu sorduğumu,
anladım ki hayat her zaman istediğimizi vermiyor bazen ders almak içiin hata yapmamız gerekiyor,eğer aynı hatayı 2 kez yaparsak hayat yine bizi başarısızlığa itiyor ve " ders al" uyarısını bu şekilde yapıyor.
Herkez her işte başarılı olamaz öncelikle bunu kabul etmeli  ve yeni yollara yelken açmalıyız.

"Anlaşıldı mı?" ibaresi bir yaptırım ifadesidir ki bu mesleğinizde kullanabileceğiniz en son kelime olmalıdır bence.

gülşah hanım bu konuda haklısınız. ben bu kelimeyi kullanmaktan dolayı özür diliyorum hem site yöneticilerinden hem de zynep hanımdan.

 

[ummuhan1977]

Ben hala sorumun yanıtını alamadım ki?
Burada, itiraz ettiğim zaten "pes etmek, etmemek, mutlak başarı" kavramları değil, ki bunlar çok özür dilerim yeni alternatifler sunulmadığı takdirde benim içinde biraz beylik sözler kapsamında ve ilk yorumumda bunu dile getirdim zaten.
İtirazım;
Bir Cumhuriyet Öğretmeninin, bilimsel bir yaklaşımla çözüm önerileri getirmesini beklerken, konunun ana fikri yaptığı;

Çaba ve gayretimizin de işe yaramadığı en dar zamanlarımızda ummadığımız bir yerlerden de bir yardım geliyorsa o da Yaratıcımızı bize olan sevgi ve şefkatindendir. Kulunun çaba ve gayreti takdirini kazanmıştır. Ve artık birazcık yardımı hak ediyordur. Yardımın zamanı gelmiştir. Sadece çözüm için kulunun yanlış yolları seçmemesi istediği tek şartıdır.

bu sözleredir!

cumhuriyet öğretmeni olmak durumu materyalist gözle görmek anlamına gelmez. bugün pozitif bilim de maneviyatın ne kadar gerekli olduğunu tespit etmiştir.

Pozitif Bilim Ne Diyor?

Modern dünyamızda bir inanç vardı; tıp pozitif bilimdir, manevi inanç teokratik bir konudur. İkisi birbiri ile hiçbir zaman uyuşmaz. Bu inanç sarsıldı. Çünkü manevi yaşantıların insan beyninde bazı kimyasalları harekete geçirdiği, bu kimyasalların savunma sistemini harekete geçirerek hastalıkları yendiği bilinmektedir. Daha önemli bölümlerde ayrıntısı bahsettiğimiz bu gerçekler tıp bilimi ile manevi inancın birlikteliğinin insanın hem bedensel hemde ruhsal sağlığına büyük olumlu etki yaptığını doğrulamaktadır.

Nefret, kin, öfke, düşmanlık, suçluluk gibi olumsuz duygular, elem, keder gibi hisler insan beyninin frontal alanlarında limbik sistemde aşırı metabolizma artışı yapıyor. Beyni kemiren düşünceler beyni yoruyor. Beynimiz bize yardım etmemeye başlıyor. Yüksek beyin işlevleri otonom sinir sisteminin işlevlerini, bozuyor, birçok psikomatik hastalıklar ortaya çıkıyor. Astım, alerji, hipertansiyon, guatr, ülser, kolit... gibi hastalıklar hedef organlarımızın hastalanmasıdır.

Kişinin ümit, sevgi, bağışlama, yaratıcının ona yardım edeceği, onun ellerine kendini bırakma, ona güvenme, yalnız ona inanma, yalnız ondan yardım isteme duyguları iyileşme beklentisini artırıyor. Artan iyileşme beklentisi beyinde serotonin, noradrenolin, noropeptid gibi ruh halini düzenleyen salgıları artırıyor. Bu salgılar limbik sistem, hipotalamus, hipofiz ve hormonal sistem ve kemik iliği yoluyla savunma sistemini kuvvetlendiriyor. Böylece organizmamız kendi kendine yardım ve tamir işlevini başlatıyor.

İçimizdeki büyük doktoru ve geniş eczaneyi harekete geçirmek için sağlam manevi inancın somut etkilerini bilim gözüyle görebiliyoruz. 

prof dr nevzat tarhan
http://www.mcaturk.com/

 

[GulsahToptas]

"Anlaşıldı mı?" ibaresi bir yaptırım ifadesidir ki bu mesleğinizde kullanabileceğiniz en son kelime olmalıdır bence.

gülşah hanım bu konuda haklısınız. ben bu kelimeyi kullanmaktan dolayı özür diliyorum hem site yöneticilerinden hem de zynep hanımdan.

Aslında bunu özür dilemeniz için demedim ama yine teşekkürler.
Aslında demek istediğim şuydu ,yazdıklarınızda elbette doğruluk payı var ama öyle bildirimlerde bulunuyorsunuz ki göreviniz ile yazdığınız bana biraz farklı geldi; tabi bu benim bakış açım.

Evet artık bir Bilim Dalı maneviyatında gücünü kabul ediyorlar;fakat burada ince bir çizgi var bana göre;önce biz karşılaştığımız sorunu beynimiz ile alglayıp kabul etmeliyiz,red yerine...
Ki red ettiğimiz bir durumda ne kadar maneviyatımız kuvvetli de olsa,bütün komut vücudumuza beynimizden gittiği için ve bizlerde alt beynimize farklı kodlar ( inançlarımız gibi),üst beynimizede red cevapları yolladığımız için ruhsal açıdan sağlıklı kararlar vermemiz güçleşecektir.
Sadece ara ara düşüncelerimizde iyileşme ve hayata pozitif bakıcağız ama ara ara da sıkıntılarımız tekrar nüans edecek.

 

[ummuhan1977]

yazdıklarınızda elbette doğruluk payı var ama öyle bildirimlerde bulunuyorsunuz ki göreviniz ile yazdığınız bana biraz farklı geldi; tabi bu benim bakış açım.

Gülşah hanım görevim ile çatışma söz konusu değil. okullarda yaptığımız çalışmalar aslında maneviyatı destekler biçimde. maneviyat sadece dini ritüelleri yerine getirmekle kısıtlandırılmamalı. örneğin toplum kurallarına uymak, zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, iyi davranmak bunlar da bir manevi yaşamdır. sadece biz din öğretmeni değiliz. konuyu ayet ya da dinsel yollarla açıklamıyoruz. biz işin psikolojik boyutuna bakıyoruz. ama her alanla bağlantımız var.

 

[ummuhan1977]

kaldı kı bu konuyu dinsel yolalrla açıklamak ne ayıp ne yasak. dar kalıplar çerçevesinde düşünmemek lazım. metidasyon ya da yoga nasıl doğu ve hint kultüründe kullanılıyor ve bunlara kimse birşey demiyorsa benim manevi yaşamdan bahsetmem neden farklı olsun.

 

[GulsahToptas]

.


örneğin toplum kurallarına uymak, zararlı alışkanlıklardan uzak durmak, iyi davranmak bunlar da bir manevi yaşamdır. sadece biz din öğretmeni değiliz. konuyu ayet ya da dinsel yollarla açıklamıyoruz. biz işin psikolojik boyutuna bakıyoruz. ama her alanla bağlantımız var.

Yalnız,Toplum Kurallarına uymak maneviyatımızla ilgili değildir,Ahlak Kuralları veya sosyal yaşama uymak adına koyulan,toplu yaşamla ilgili bir kurallar bütünüdür.
Bunları nasıl maneviyat ile bağdaştırdınız anlayamadım. :-\

Ayrıca şunu belirtmek isterim,maneviyatın gücü elbette bambaşkadır ama maneviyat kişiye özel bir durumdur tıpkı yaplan meditasyon veya yoga gibi.
Ki bu konuda yani Meditasyon konusunda araştırma yapmış,bir çok kitabını okumuş ve uygulamış biri olarak şunu belirtebilir;bu tür ritüellerde amaç; zihin-ruh ve beden üçlememsini dengede tutup hayatta bizi daha güçlü kılmkatır ki dkkatinizi çekerim zihnimize hakim olmadan bedenimize ve ruhumuza hitap etmemiz biraz daha zordur.

 

[Zynep]

Yanıt beklenen sorular epeyce fazlalaşmış, tabi bu arada tüm yorumları okudum.

yani siz zynep hanım hayatta herşeyin bir çözümü olabileceğine inanmıyor musunuz? diyelim ki hayatta bütün ümitlerinin yittiğine inanan ve son çare olarak da intihara kalkışan insanların aslında ne kadar sağlıksız düşündüğüne, bir şekilde işleri yoluna koyabileceğine bunun için de biraz çalışıp gayret göstermesi gerektiğine inanmıyor musunuz. neden? siz de bana bunu açıklayın lütfen

Açıklayayım;
Yeni bir üyemiz olduğunuz için, benim konulara yaklaşımımı bilmenizi bekleyemem elbette, ancak pek çok paylaşım altında, intiharın sadece zayıflık olduğunu savunmuşumdur. Kesinlikle çözüm değil, aksine ardında bir çözümsüzlük yaratma adına son derece bencilce bir davranıştır.
Ancak dibe vurma durumundaki kimseler için, açıkcası çözüm önerinizi benimseyemem, helede misyonu bilim ışığında bilgilerle kendini geliştirme olan KG Sitesi çatısı altında. Sadece bu sitede değil, yaşamın hiç bir alanında kabul edemem. Bu inançsızlık değil, sadece bilinçli bir ayırım yapma durumudur, bana göre. Kabul edersiniz etmezsiniz, saygı duyarım ama düşünce tarzına değil.

Gülşah, "anlaşıldı mı?" yüklenmeniz için yorum getirmiş, herhangi bir şey eklemek gereksiz olsada, dip not olarak belirtmek isterim, meslektaşız! Yani diplomalarımdan sadece bir tanesi, ancak bu beni "herşeyin doğrusunu bilen" yapmayacağı gibi, ben karşımdaki öğrenciye bile "anlaşıldı mı?" gibi bir tabir kullanmam, çünkü; bunu da bu çatı altında sıkça dile getirmişimdir; karşımda muhatap olduğum hiç kimseye ders vermiyorum!
Ayrıca göndermem mesleğinize değil, Öğretmenlik mesleğinin, benim görüşüme göre Cumhuriyet Devrimciliğine uyamayan görüşlerinedir.
Özürünüzü kabul ediyorum, teşekkürler.

cumhuriyet öğretmeni olmak durumu materyalist gözle görmek anlamına gelmez. bugün pozitif bilim de maneviyatın ne kadar gerekli olduğunu tespit etmiştir.

Herhangi bir şekilde materyalizmden söz ettiğimi ben anımsamıyorum ancak, Cumhuriyet Öğretmeni demek, benim bakış açımla Atatürk Devrimlerine uygun düşünce ve donanımda kişi demektir, bu da ilim yolunda Laik Öğretmen demektir, yaşı kaç olursa olsun elini öperim!


Aralarda ki tartışmalarda Gülşah'ın yorumları yorumumdur. Teşekkürler Gülşah.

sadece biz din öğretmeni değiliz. konuyu ayet ya da dinsel yollarla açıklamıyoruz. biz işin psikolojik boyutuna bakıyoruz. ama her alanla bağlantımız var.

kaldı kı bu konuyu dinsel yolalrla açıklamak ne ayıp ne yasak. dar kalıplar çerçevesinde düşünmemek lazım. metidasyon ya da yoga nasıl doğu ve hint kultüründe kullanılıyor ve bunlara kimse birşey demiyorsa benim manevi yaşamdan bahsetmem neden farklı olsun.

Şimdi;
Konunun tam burasında öyle bir şiddetli itirazım var ki, inanın sözcükleri nasıl yumuşatıp, Forum Kurallarına ters düşmemesini sağlayabilirim bilemiyorum;

Sizin, ya da bir psikoloğun dini görüşlerine elbette saygı duyarım, keza inançlı bir Müslümanım. Ancak mesleğimi yaparken hiç bir zaman dini kullanmam.
Hiç uzun uzadıya söylemlere girmeden, ve dediğim gibi Kurallar dışına taşmadan basit bir sorum var size;

Diyelim, dediğiniz durumda, dibe batmış, herşeysini yitirmiş bir kişi size danışmaya geldi, aslında bu durumda danışılacak kişi psikolojik danışman değildir, bu ayrı konu, şöyle mi diyeceksiniz?

"Sen inançlı birimisin? Geçmişte başkalarına yaptığın iyilikler, kötülüklerden fazla mı? O halde korkma, evine dön ve dua et, kurtuluşun budur!"

Gülümsediniz değil mi? Ben de gülümsedim, çünkü bana bu şekilde yardım edecekse bir psikoloğa gitmeme gerek yok ki, herhangi bir mahalle hafızına gitsem yeterlidir. Bu örneği bizzat babanannem hafız olduğu için verdim Ümmühan Hanım. Dini çatışma içine girmek için değil asla.
Sadece eleştirdiğim çözüm önerinize tepkimi belli ettim.

Televizyon dizilerinin bizleri uyuttuğu gerçeğini biliyoruz, hem fikiriz, ancak bazı konularda bazı telkinlerin bizi uyuttuğu inancındayım ve özellikle Korsan'ın "ince alaka " tespitine teşekkürler, kendisi ne anlamda yazdığımı sanırım okur okumaz anladı.
Bu tamamen benim fikrimdir. Sap ve samanın ayrılması gerektiğine olan inancımla ürettiğim fikirdir.

Ve son olarak;

Kelebek etkisi filmini izleyeniniz vardır. Kelebek etkisi filmi bir fizik kuramının felsefesini açıklamaya yönelik bir filmdir. Bu kurama göre Afrika'da bir kelebeğin kanat çırpması
Amazonlarda fırtınaya yolaçabilir. Yani kelebeğin kanat çırpması gayet masumdur ama
önemli olaylara neden olabilir. Bunu hayata aktarırsak olumsuz görünen olayların olumlu sonuçları, olumlu görünen olayların da olumsuz sonuçları olabilir. Eğer olayın içerisindeyken
hangi noktada bulunduğunuzu görebilirseniz yapacağınız küçücük bir dokunuşla ona yön verebilirsiniz. Ama olumsuzları olumluya çevirme eylemine gelene kadar öncelikle mantıklı duygular geliştirmeyi öğrenmek gerekiyor.
Nacizane fikrim budur.

Teşekkürler yaratıcı_idea, düşüncelerinize çoğunlukla katılmışımdır ve bu yazdıklarınızı benim açımdan son nokta olarak kabul ediyorum.

 

[yaratici_idea]

Rica ederim Zynep.
Tarafınızdan beğenilmek güzel.

 

[deread]

her zaman değilde çoğu zaman çözüm vadır her zaman oldugu fazlaca hayali olur bence.
mesela o kadar çözümsüz durumlarla karşılaştımki iş hayatımda olsun aile hayatımda olsun
çoğu zaman çözüm bulunabilir ama asla her zaman değil.

 

[korsan]

her zaman değilde çoğu zaman çözüm vadır her zaman oldugu fazlaca hayali olur bence.
mesela o kadar çözümsüz durumlarla karşılaştımki iş hayatımda olsun aile hayatımda olsun
çoğu zaman çözüm bulunabilir ama asla her zaman değil.

Aferin Öğreniyorsun deread.
Katılıyorum.