G
GulsahToptas
Kullanıcı
Sarımsak tipi yöneticilik
Her derde deva yöneticilerimiz. Ah bir de şu insanı çıldırtan kokuları olmasa.
Siz siz olun, iş dünyasında ağzınızın kokmaması için, yöneticilerinizi yemeyin. Hele hele, Sarımsak Tipi Yöneticilik yapan yöneticilerinizi…
Yönetici ve sarımsak demiştik, geçen hafta. İkisi de o kadar benziyor ki birbirine. Sarımsak ölümden başka her derde deva için yaratılmış, neredeyse. Eeee.. Sanki yöneticilerimiz öyle değil mi?
Yöneticilerimiz. Bir şirketi kuruluş öncesi, kuruluş aşaması ve sonrasında abàd eden ve ona yaşam veren, yöneticilerimiz. Vizyonu, misyonu ve stratejileri tespit eden. Görev tanımlamalarını ve organizasyon şemasını çıkartan. İlkeleri ve şirketimizi şirket yapan tüm değerleri tespit eden, yöneticilerimiz. Vee, sarımsak. O kadar çok benzer yanları var ki, birbirlerine. Sarımsağın, yöneticiden, yöneticinin sarımsaktan ve bizlerin ise, her ikisinden alacağımız o kadar çok ibret var ki. Buyurun sofraya.
Bir defa, sarımsak baş baş, diş diş. Yöneticiler de. Kendi başımıza buyruk olmayalım diye, başımıza dikilen bizden kariyer, makam ve mevki olarak oldukça büyük başlarımız değiller mi?
Sonra sarımsak nasıldır, bilirsiniz. Kabuğuna çekilmiştir. Üzerinde 15-20 adet koruyucu kabuk vardır. Tıpkı, üç beş gizemli dehlizden geçtikten sonra ulaşılan makam odalarına çekilmiş yöneticilerimiz gibi. Umarım bu satırları, sekreterler, asistanlar, özel kalem ile çepeçevre sarmalanmış odalarında, kabuğuna çekilen yöneticilerimiz de okuyordur.
Ayrıca sarımsak, beyaz sarımsak ve siyah sarımsak olmak üzere 2 çeşit yetiştiriliyor. Yöneticilerimizin de, liderler ve yöneticiler olarak ikiye ayrıldıklarını biliyoruz. Tedavide beyaz sarımsak kullanılır. Şirketlerin yönetim kademesinde de, beyaz yakalılar vardır.
Sarımsağın çok kuvvetli ve keskin bir kokusu ve yakıcı bir lezzeti vardır. Siz hiç yöneticinizi yediniz mi bilmiyorum ama yemiş olsak bundan daha farklı bir şey çıkmazdı ortaya, emin olun. 7 mahalle öteden duyulan kokusu ile, her yönetici, tıpkı bir sarımsak gibidir. Bir ortamda kabuğuna çekilir ve kimseler farkına varmaz. Ama ona bir bulaşırsanız… İşte o zaman ayva büyüklüğündeki sarımsağı yediğinizin resmidir. Tesiri üç gün üç gece geçmez, valla.
Çok faydalı olmasına rağmen, fazlaca yenmesi gerekmez. İki üç diş yeter. Her şirkette lazım olan iki üç yönetici gibi.
Sarımsak damarlardaki pıhtılaşmayı engeller. Sanki yönetici, başka bir şey mi yapar? Miskinlik ve rehavet çökmesin diye dolaştığı şirket koridorlarında, yöneticisini gören her çalışan, pıhtılaşmış pelte halinden, cıva durumuna geçivermez mi hemen? Ve olası bir kalp krizi engellenir böylece. Şirketin damarlarında akan ve ona can ve kan veren çalışanlar, yöneticiler olmasa, bilgisayar ekranlarında düşünce varisleri oluştururlar. Öbek öbek. Kümelenir, geyik muhabbetleri ederler. Gerçi geyikler sarımsak yemez amma. Neyse.
Sarımsak vücudumuzu bulaşıcı hastalıklardan korur. İnternete girmemizi yasaklayan yöneticilerimizin, ağ güvenliğini sağlamaları gibi, şirkete giren çıkan her yabancıya karşı bizi korumaları da, buna güzel bir benzerlik teşkil eder.
Sarımsak bizi kanserden de korur. Kanser. Hani şu organizmayı öldüren durdurulamayan hücre çoğalması. Şirketten ayrılıp, her yeni bir şirket kurma veya iş değiştirme fikrimizde, bizi karşısına alıp habis bir tümör olma riskinden koruyan yöneticilerimize aslında hayat borçluyuzdur (!).
Eskiden askerlerin ölüm kusan Black Hawk helikopterleri yokken, ağızlarına sarımsak sürülüp, sefere öyle yollanırmış. Ondan sonra askerde bir cesaret, bir cesaret. Şimdi de, ticari savaşlardan önce, hepimizin kulaklarına yönetici sürülüyor. Sabah, öğle, akşam. Yemeklerden önce ve sonra. Bıkmadan usanmadan yönetici dinliyoruz. Bir kulağımızdan girip, öbür kulağımızdan çıkan yönetici tavsiyeleri yiyor ve içiyoruz, sefere çıkmadan.
Sarımsak nefes darlığına, yönetici nakit darlığına bire bir. Sarımsak astıma, yönetici piyasanın havasını koklamaya bire bir. By-pass ameliyatları sonrası, olası bir kalp krizine karşı kuvvetle tavsiye edilen sarımsağın şirketteki versiyonu olan yöneticiler, şirketin orta ve uzun vadede ekonomik bir krize girmekten korumuyor mu?
Sarımsak romatizmayı engelliyor. Özellikle de eklem romatizmasında bire bir. Şirketlerin eklemleri olan departmanlar ise, yöneticilerle korunuyor. Departmanların ağrıya, sancıya tutulması, sarımsak tipli bir yönetici ile engelleniyor.
Güzelliğinizi borçlu olduğunuz Troid Bezi salgısını dengeler, sarımsak. Yönetici de, şirketin görüntüsünü, şeklini, şemailini, tasarımını yapmaz mı? Sarımsak saçlarınızı güçlendirirken, yöneticiler de, şirketin şöyle birkaç kıta uzaktan bakıldığında bile farkedilen vizyonunu iyileştirme sevdası gütmez mi?
Sarımsak vücuttaki askaris ve oxyuris solucanlarını düşürür. Yönetici de, şirkete zararlı hale gelen salakları ve asalakları yok etmez mi? (Gerçi sarımsak tipi yönetici olmayan zalım J yöneticiler, şirkete zararlı olan asalakları düşürme yerine, şirketin ciğerleri söküyor, böbrek taşı yerine böbrekleri düşürmeye çalışıyor ama olsun. İnşallah bu yazıyı okuyunca, biraz ibret alıp bidaha yapmazlar.
Sarımsağın en önemli işlevi bağışıklık sisteminizi güçlendirmesidir. İşte bu özellik sanki yöneticiler için tasarlanmış, en önemli özelliktir. Sarımsak tipi yönetici, şirketin güçlenmesi ve güç ve kuvvet kazanması ve olası mikrobik saldırılara karşı şirketi koruması için canla başla çalışan yöneticidir.
Sarımsağın öyle bir özelliği daha var ki, dostlar. O da gece rahat bir uyku çekmenizi sağlaması. Düşünsenize. Şirkette sarımsak tipi bir yönetici varsa, ne kadar da güzeldir uykularımız. Hain yöneticilerimizin zabahın köründe önnüyün körü diyebilme ihtimalinden dolayı, gözümüze uykunun girmediği kabus dolu geceler yoktur orada. Orada rahat rahat uyur, tüm çalışanlar. Çünkü onlar uyurken, bu gecenin sabahını da düşünen sarımsak tipi bir yönetici vardır, orda.
Bunca iyiliği yanında, tek kusuru o çekilmez ve dayanılmaz kokusudur. Ondan kurtulmak için de, yöneticilerinizi yemeyin olsun bitsin canlarım.
Münir ARIKAN
Her derde deva yöneticilerimiz. Ah bir de şu insanı çıldırtan kokuları olmasa.
Siz siz olun, iş dünyasında ağzınızın kokmaması için, yöneticilerinizi yemeyin. Hele hele, Sarımsak Tipi Yöneticilik yapan yöneticilerinizi…
Yönetici ve sarımsak demiştik, geçen hafta. İkisi de o kadar benziyor ki birbirine. Sarımsak ölümden başka her derde deva için yaratılmış, neredeyse. Eeee.. Sanki yöneticilerimiz öyle değil mi?
Yöneticilerimiz. Bir şirketi kuruluş öncesi, kuruluş aşaması ve sonrasında abàd eden ve ona yaşam veren, yöneticilerimiz. Vizyonu, misyonu ve stratejileri tespit eden. Görev tanımlamalarını ve organizasyon şemasını çıkartan. İlkeleri ve şirketimizi şirket yapan tüm değerleri tespit eden, yöneticilerimiz. Vee, sarımsak. O kadar çok benzer yanları var ki, birbirlerine. Sarımsağın, yöneticiden, yöneticinin sarımsaktan ve bizlerin ise, her ikisinden alacağımız o kadar çok ibret var ki. Buyurun sofraya.
Bir defa, sarımsak baş baş, diş diş. Yöneticiler de. Kendi başımıza buyruk olmayalım diye, başımıza dikilen bizden kariyer, makam ve mevki olarak oldukça büyük başlarımız değiller mi?
Sonra sarımsak nasıldır, bilirsiniz. Kabuğuna çekilmiştir. Üzerinde 15-20 adet koruyucu kabuk vardır. Tıpkı, üç beş gizemli dehlizden geçtikten sonra ulaşılan makam odalarına çekilmiş yöneticilerimiz gibi. Umarım bu satırları, sekreterler, asistanlar, özel kalem ile çepeçevre sarmalanmış odalarında, kabuğuna çekilen yöneticilerimiz de okuyordur.
Ayrıca sarımsak, beyaz sarımsak ve siyah sarımsak olmak üzere 2 çeşit yetiştiriliyor. Yöneticilerimizin de, liderler ve yöneticiler olarak ikiye ayrıldıklarını biliyoruz. Tedavide beyaz sarımsak kullanılır. Şirketlerin yönetim kademesinde de, beyaz yakalılar vardır.
Sarımsağın çok kuvvetli ve keskin bir kokusu ve yakıcı bir lezzeti vardır. Siz hiç yöneticinizi yediniz mi bilmiyorum ama yemiş olsak bundan daha farklı bir şey çıkmazdı ortaya, emin olun. 7 mahalle öteden duyulan kokusu ile, her yönetici, tıpkı bir sarımsak gibidir. Bir ortamda kabuğuna çekilir ve kimseler farkına varmaz. Ama ona bir bulaşırsanız… İşte o zaman ayva büyüklüğündeki sarımsağı yediğinizin resmidir. Tesiri üç gün üç gece geçmez, valla.
Çok faydalı olmasına rağmen, fazlaca yenmesi gerekmez. İki üç diş yeter. Her şirkette lazım olan iki üç yönetici gibi.
Sarımsak damarlardaki pıhtılaşmayı engeller. Sanki yönetici, başka bir şey mi yapar? Miskinlik ve rehavet çökmesin diye dolaştığı şirket koridorlarında, yöneticisini gören her çalışan, pıhtılaşmış pelte halinden, cıva durumuna geçivermez mi hemen? Ve olası bir kalp krizi engellenir böylece. Şirketin damarlarında akan ve ona can ve kan veren çalışanlar, yöneticiler olmasa, bilgisayar ekranlarında düşünce varisleri oluştururlar. Öbek öbek. Kümelenir, geyik muhabbetleri ederler. Gerçi geyikler sarımsak yemez amma. Neyse.
Sarımsak vücudumuzu bulaşıcı hastalıklardan korur. İnternete girmemizi yasaklayan yöneticilerimizin, ağ güvenliğini sağlamaları gibi, şirkete giren çıkan her yabancıya karşı bizi korumaları da, buna güzel bir benzerlik teşkil eder.
Sarımsak bizi kanserden de korur. Kanser. Hani şu organizmayı öldüren durdurulamayan hücre çoğalması. Şirketten ayrılıp, her yeni bir şirket kurma veya iş değiştirme fikrimizde, bizi karşısına alıp habis bir tümör olma riskinden koruyan yöneticilerimize aslında hayat borçluyuzdur (!).
Eskiden askerlerin ölüm kusan Black Hawk helikopterleri yokken, ağızlarına sarımsak sürülüp, sefere öyle yollanırmış. Ondan sonra askerde bir cesaret, bir cesaret. Şimdi de, ticari savaşlardan önce, hepimizin kulaklarına yönetici sürülüyor. Sabah, öğle, akşam. Yemeklerden önce ve sonra. Bıkmadan usanmadan yönetici dinliyoruz. Bir kulağımızdan girip, öbür kulağımızdan çıkan yönetici tavsiyeleri yiyor ve içiyoruz, sefere çıkmadan.
Sarımsak nefes darlığına, yönetici nakit darlığına bire bir. Sarımsak astıma, yönetici piyasanın havasını koklamaya bire bir. By-pass ameliyatları sonrası, olası bir kalp krizine karşı kuvvetle tavsiye edilen sarımsağın şirketteki versiyonu olan yöneticiler, şirketin orta ve uzun vadede ekonomik bir krize girmekten korumuyor mu?
Sarımsak romatizmayı engelliyor. Özellikle de eklem romatizmasında bire bir. Şirketlerin eklemleri olan departmanlar ise, yöneticilerle korunuyor. Departmanların ağrıya, sancıya tutulması, sarımsak tipli bir yönetici ile engelleniyor.
Güzelliğinizi borçlu olduğunuz Troid Bezi salgısını dengeler, sarımsak. Yönetici de, şirketin görüntüsünü, şeklini, şemailini, tasarımını yapmaz mı? Sarımsak saçlarınızı güçlendirirken, yöneticiler de, şirketin şöyle birkaç kıta uzaktan bakıldığında bile farkedilen vizyonunu iyileştirme sevdası gütmez mi?
Sarımsak vücuttaki askaris ve oxyuris solucanlarını düşürür. Yönetici de, şirkete zararlı hale gelen salakları ve asalakları yok etmez mi? (Gerçi sarımsak tipi yönetici olmayan zalım J yöneticiler, şirkete zararlı olan asalakları düşürme yerine, şirketin ciğerleri söküyor, böbrek taşı yerine böbrekleri düşürmeye çalışıyor ama olsun. İnşallah bu yazıyı okuyunca, biraz ibret alıp bidaha yapmazlar.
Sarımsağın en önemli işlevi bağışıklık sisteminizi güçlendirmesidir. İşte bu özellik sanki yöneticiler için tasarlanmış, en önemli özelliktir. Sarımsak tipi yönetici, şirketin güçlenmesi ve güç ve kuvvet kazanması ve olası mikrobik saldırılara karşı şirketi koruması için canla başla çalışan yöneticidir.
Sarımsağın öyle bir özelliği daha var ki, dostlar. O da gece rahat bir uyku çekmenizi sağlaması. Düşünsenize. Şirkette sarımsak tipi bir yönetici varsa, ne kadar da güzeldir uykularımız. Hain yöneticilerimizin zabahın köründe önnüyün körü diyebilme ihtimalinden dolayı, gözümüze uykunun girmediği kabus dolu geceler yoktur orada. Orada rahat rahat uyur, tüm çalışanlar. Çünkü onlar uyurken, bu gecenin sabahını da düşünen sarımsak tipi bir yönetici vardır, orda.
Bunca iyiliği yanında, tek kusuru o çekilmez ve dayanılmaz kokusudur. Ondan kurtulmak için de, yöneticilerinizi yemeyin olsun bitsin canlarım.
Münir ARIKAN
