*************
" Hayvanat Bahçesi..
Hayvanların değişmez nitelikleri vardır. Tazı hızlı koşar, tavşan korkaktır, ev köpeği iyi koku alır, deve kin tutar, kedi nankördür, maymun taklitçidir, tilki kurnazdır, katır inatçıdır, yılan soğuktur, akrep zehirlidir, sincap sevimlidir, koyun aptaldır, kaplumbağa yavaştır, at zekidir, köpek sadıktır, papağan konuşur, serçe ürkektir, leopar yırtıcıdır, sırtlan leş peşinde koşar, boğa öfkelidir, yarasa ışıktan kaçar…
İnsanları tanıtmak için hayvanların niteliklerinden yararlanmak âdet olmuştur;
- Katır gibi inatçı…
- Koyun gibi bakar…
- Av köpeği gibi kerata…
- Tazı gibi koşar…
- Sırtlan gibi kadın…
Her bir insan, kişiliğine ve davranışına göre bir hayvana benzetilir. Demek ki insanlar, hayvanları niteleyen huyların hepsinden nasiplerini almışlardır. Türlü türlü insan vardır yeryüzünde… Kimi güçlü, kimi güçsüz, kimi korkak, kimi cesur, kimi nankör, kimi sadık, kimi sevimli, kimi aptal, kimi zeki…
Kaz gibi adam dendiği zaman sözü edilen kişinin aptal olduğunu anlarız. Çevresinde olan bitenleri anlamaktan yoksun, ya da iş işten geçtikten sonra anlayabilen kişiye aptal denir.
Yarasa gibi ışıktan korkar, dediğimiz zaman, gerçeklerden kaçan, karanlıklardan hoşlanan bağnazlardan söz açmış oluruz; yobazları nitelemek için bundan iyi benzetiş yapılamaz.
Av köpeği gibi koku alır, dediğimiz zaman, piyasayı, borsayı çok iyi izleyen bir fırsatçıyı kastetmiş olabiliriz; spekülasyon ortamlarında bu gibi kişiler büyük vurgunlar vurabilirler.
İnsanlar, hayvanlara karşı tutumlarım başlangıçtan saptayabildikleri halde, kendi cinsinden olanlara karşı davranışlarını ilk adımda ayarlaya-mazlar. Kedinin nankörlüğünü ve ilk fırsatta tırmalayacağım biliriz; buna göre tedbirli oluruz. Köpeğin sadakati ve ihanet etmeyeceği, binlerce yıllık denemelerle belirlenmiştir. Devenin kin tuttuğunu insanlar acı olaylarla öğrenmişlerdir. Deveye kötülük etmeye gelmez, uzun süre geçse de bunu unutmaz, fırsatını bulduğunda intikamım alır.
Ama hangi insanın cesur, hangisinin korkak, hangisinin nankör, hangisinin kindar, hangisinin güçlü hangisinin sadık olduğu doğuştan bilinemez. İnsanoğlunda her soy nitelik bulunduğu için neye çektiği zamanla anlaşılır. Kişinin karakteri yaşadığınca ortaya çıkar, olaylarla belirlenir. Üstelik insanoğlu hayvanların tekdüze niteliklerinden uzak, karmaşık bir yapıya sahip olduğundan, beklenmedik sonuçlarla karşılaşabilirsiniz.
Son yıllarda olayların çeşitlisiyle karşılaşmak nasibimiz oldu. Herkes çevresine şöyle bir baksa, başından geçenleri düşünse, kaç kitaplık hikâyeyi kısa sürede yaşadığını anlayacaktır. Ben de aynı hikâyeleri yaşadım. Olaylar ve insanlar gözlerimin önünden beyaz perdedeki renkli filmler gibi geçti. Çevremdeki insanların geçirdikleri sınavları izledim. Kendimi ölçtüm, tarttım. İnsanlar hayvan olmadıkları için dostlar ve düşmanlar arasında beklenmedik sonuçlar ortaya çıktı. Kimini akrep, kimin tavşan, kimin maymun, kimin kedi, kimin papağan, kimin tilki, kimin yarasa, kimin deve olduğu iyi anlaşüdı. Sivrisinek gibi vızıldayan, tahtakurusu gibi gizli gizli kan içmeye çalışan, öküz gibi böğüren, örümcek gibi ağ örmeye çabalayan, sırtlan gibi leş yemeye yönelen… Bir hayvanat bahçesi ki, tanımı güç. Sizler gibi ben de hepsini izledim. Ve hiç şaşırmadım, şaşmadım.
Çünkü insanoğlunun her türlü davranışı insancadır..
Korku da insanoğlu için, yürek de…
Vefa da insanoğlu için, nankörlük de…
kin de insanoğlu için, kurnazlık da…
güçlülük de insanoğlu için, güçsüzlük de…
kaçmak da insanoğlu için, olayın üstüne gitmek de…
Ve selâm olsun insanoğlunun her türüne!
Yaşadıkça hepsiyle karşılaşacağız.."
İ.Selçuk
