hayat ve tercihler

  • Konbuyu başlatan okyanusya
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde okyanusya tarafından oluşturulan hayat ve tercihler başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 8,555 kez görüntülenmiş, 27 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı hayat ve tercihler
Konbuyu başlatan okyanusya
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan neguro
O

okyanusya

Kullanıcı
3 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Michael herkesin imrendiği biriydi. Her zaman neşeliydi ve çevresine hep olumlu şeyler söylerdi. Birisi ona nasıl olduğunu sorduğunda: ‘Daha iyi olamazdım’ diye yanıtlardı. Doğal bir motivatördü. Eğer çalışanlardan birisi işyerinde kötü bir gün geçirmişse, Michael, ona, durumun olumlu taraflarına bakmasını söylerdi. Michael’in bu tarzı beni çok meraklandırdı, ve bir gün Michael’a gidip sordum;
- ‘Anlamıyorum! Her zaman nasıl bu kadar pozitif biri olabiliyorsun? Bunu nasıl yapıyorsun?

Michael yanıtladı:’Her sabah kalktığımda kendime diyorum ki: ‘Bu gün iki seçeneğin var: ya iyi bir ruh halinde olabilirsin ya da kötü bir ruh halinde, seçimini yap. Ben de iyi bir ruh halinde olmayı tercih ediyorum. Kötü bir şey olduğunda, ya kendimi kurban olarak görebilirim ya da bu durumdan bir şey öğrenebilirim. Ben de bir şey öğrenmeyi tercih ediyorum. Ne zaman birisi bana derdini anlatsa, onu sadece dinleyebilir, ya da hayatın olumlu taraflarını gösterebilirim. Ben de ikincisini tercih ediyorum. İtiraz ettim:’Hayır bu kadar da basit değil’. ‘Evet bu kadar basit’, Michael yanıtladı ve devam etti: ‘Yaşam seçeneklerden ibarettir. Gereksiz ayrıntıları bir kenara bıraktığında her durumun bir seçenek olduğunu görürsün. Olaylara nasıl tepki vereceğini sen seçersin. İnsanların senin ruh halini nasıl etkileyeceğini kendin seçersin. Nasıl bir ruh hali içinde olacağını kendin seçersin. Hayatını nasıl yaşayacağın da senin seçimine bağlıdır’. Michael’in söyledikleri üzerinde uzun uzun düşündüm. Bir süre sonra kendi işime başlamak için işyerinden ayrıldım. Birbirimizle teması kaybettik, fakat hayat hakkında bir seçim yapacağım sırada sık sık onu ve hayata bakış şeklini düşündüm. Birkaç yıl sonra, Michael’in ciddi bir iş kazası ğeçirdiğini duydum. 18 saatlik bir ameliyat ve yoğun bakımdan sonra, Michael sırtına yerleştirilmiş demir çubuklarla hastaneden taburcu edilmişti. Kazadan 6 ay sonra Michael’i gördüm. Kendini nasıl hissettiğini sorduğumda, ‘daha iyi olamazdım, yara izlerimi görmek ister miydin?’ diye şakayla karışık yanıtladı. Teklifini reddettim, ama kaza esnasında beyninden neler geçtiğini kendisine sordum. Michael yanıtladı ‘ilk aklıma gelen şey yeni doğacak kızımın sağlığı oldu. Yerde yatarken iki seçeneğim olduğunu düşündüm. Ya yaşayacaktım, ya da ölecek. Ben yaşamayı tercih ettim’. ‘Korkmadın mı? Bilincini kaybetmedin mi?’ diye sordum. Michael yanıtladı:’ilkyardım görevlileri bana sürekli düzeleceğimi söylediler. Fakat hastaneye getirildiğimde, doktorların ve hemşirelerin yüzlerindeki ifadeyi görünce gerçekten korktum. Gözleri adeta benim öldüğümü haykırıyordu. O anda bir şeyler yapmam gerektiğini anladım’. ‘Ne yaptın?’ diye sordum. Michael yanıtladı: ‘iri cüsseli bir bayan hemşire bana sürekli sorular soruyordu. Benim herhangi bir şeye karşı alerjik olup olmadığımı sordu. ‘Evet, yerçekimine karşı alerjim var’ diye bağırdım. Gülüşmeleri üzerine onlara dedim ki; ben yaşamayı seçiyorum. Beni ölü biri gibi değil canlı birisi gibi ameliyat edin!’. Michael hem doktorlarının yeteneği, hem de inanılmaz tavrı sayesinde yaşamayı başardı. Her öğün hayatı dolu dolu yaşamak için seçme hakkımız olduğunu ondan öğrendim. Yaşama olan tavır ve bakış açımız her şeydir. ‘Bu nedenle yarın için üzülmeyin, bırakın yarın kendisi için üzülsün. Her geçen günün kendine yetecek kadar derdi vardır’. Kaldı ki, bugün, dün kaygılandığınız yarındır.

 
D

derin_3486

Kullanıcı
7 Nis 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
'‘Yaşam seçeneklerden ibarettir. Gereksiz ayrıntıları bir kenara bıraktığında her durumun bir seçenek olduğunu görürsün.''
Paylaşım için teşekkürler
 
E

eftelya

Kullanıcı
20 Nis 2007
En iyi cevaplar
0
0
istanbul
her geçen günün kendine yetecek kadar derdi vardır..
gerçekten öyle..ayrıntılara takılıp kalmamak lazım ...çok güzeldi okyanusya teşekkürler..
 
sonay

sonay

Kullanıcı
3 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
adana
‘Bu nedenle yarın için üzülmeyin, bırakın yarın kendisi için üzülsün. Her geçen günün kendine yetecek kadar derdi vardır’. Kaldı ki, bugün, dün kaygılandığınız yarındır.
şu söz ne kadar güzel...çok hoş bir yazıydı teşekkürler
 
C

CaspeR

Kullanıcı
27 Ara 2006
En iyi cevaplar
0
0
Paylaşımın icin Teşekkürler bizi Daha bilgili Yapiyonuz mahcup düşürüyorsun bizi :D OKYONYSYA  ;) :)
 
K

kartalx8

Kullanıcı
19 Tem 2007
En iyi cevaplar
0
0
Batman
MÜKEMMELSİN OKYANUSYA,TŞKKRLR

Yaşam seçeneklerden ibarettir. Gereksiz ayrıntıları bir kenara bıraktığında her durumun bir seçenek olduğunu görürsün. Olaylara nasıl tepki vereceğini sen seçersin. İnsanların senin ruh halini nasıl etkileyeceğini kendin seçersin. Nasıl bir ruh hali içinde olacağını kendin seçersin. Hayatını nasıl yaşayacağın da senin seçimine bağlıdır’  
 
M

msto

Kullanıcı
5 Nis 2007
En iyi cevaplar
0
0
malatya
s2.darkpirates.net
İKİ SEÇENEK


Michael herkesin imrendiği biriydi. Her zaman neşeliydi ve çevresine hep olumlu şeyler söylerdi. Birisi ona nasıl olduğunu sorduğunda: 'Daha iyi olamazdım' diye yanıtlardı. Doğal bir motivatördü. Eğer çalışanlardan birisi işyerinde kötü bir gün geçirmişse, Michael, ona, durumun olumlu taraflarına bakmasını söylerdi.

Michael'in bu tarzı beni çok meraklandırdı, ve bir gün Michael'a gidip sordum; 'Anlamıyorum! Her zaman nasıl bu kadar pozitif biri olabiliyorsun? Bunu nasıl yapıyorsun?

Michael yanıtladı: 'Her sabah kalktığımda kendime diyorum ki: 'Bu gün iki seçeneğin var: ya iyi bir ruh halinde olabilirsin ya da kötü bir ruh halinde, seçimini yap. Ben de iyi bir ruh halinde olmayı tercih ediyorum. Kötü bir şey olduğunda, ya kendimi kurban olarak görebilirim ya da bu durumdan bir şey öğrenebilirim. Ben de bir şey öğrenmeyi tercih ediyorum. Ne zaman birisi bana derdini anlatsa, onu sadece dinleyebilir, ya da hayatın olumlu taraflarını gösterebilirim. Ben de ikincisini tercih ediyorum. İtiraz ettim:'Hayır bu kadar da basit değil'. 'Evet bu kadar basit', Michael yanıtladı ve devam etti:

'Yaşam seçeneklerden ibarettir. Gereksiz ayrıntıları bir kenara bıraktığında her durumun bir seçenek olduğunu görürsün. Olaylara nasıl tepki vereceğini sen seçersin. İnsanların senin ruh halini nasıl etkileyeceğini kendin seçersin. Nasıl bir ruh hali içinde olacağını kendin seçersin. Hayatını nasıl yaşayacağın da senin seçimine bağlıdır'.

Michael'in söyledikleri üzerinde uzun uzun düşündüm. Bir süre sonra kendi işime başlamak için işyerinden ayrıldım. Birbirimizle teması kaybettik, fakat hayat hakkında bir seçim yapacağım sırada sık sık onu ve hayata bakış şeklini düşündüm. Bir kaç yıl sonra, Michael'ın ciddi bir iş kazası geçirdiğini duydum. 18 saatlik bir ameliyat ve yoğun bakımdan sonra, Michael sırtına yerleştirilmiş demir çubuklarla hastaneden taburcu edilmişti.

Kazadan 6 ay sonra Michael'i gördüm. Kendini nasıl hissettiğini sorduğumda, daha iyi olamazdım, yara izlerimi görmek ister miydin?' diye şakayla karışık yanıtladı. Teklifini reddettim, ama kaza esnasında beyninden neler geçtiğini kendisine sordum.

Michael yanıtladı 'İlk aklıma gelen şey yeni doğacak kızımın sağlığı oldu. Yerde yatarken iki seçeneğim olduğunu düşündüm. Ya yaşayacaktım, ya da ölecek. Ben yaşamayı tercih ettim'.

'Korkmadın mı? Bilincini kaybetmedin mi?' diye sordum.

Michael yanıtladı:'ilkyardım görevlileri bana sürekli düzeleceğimi söylediler. Fakat hastaneye getirildiğimde, doktorların ve hemşirelerin yüzlerindeki ifadeyi görünce gerçekten korktum. Gözleri adeta benim öldüğümü haykırıyordu. O anda bir şeyler yapmam gerektiğini anladım'.

'Ne yaptın?' diye sordum. Michael yanıtladı: 'iri cüsseli bir bayan hemşire bana sürekli sorular soruyordu. Benim herhangi bir şeye karşı alerjik olup olmadığı mı sordu.

'Evet, yerçekimine karşı alerjim var' diye bağırdım. Gülüşmeleri üzerine onlara dedim ki; ben yaşamayı seçiyorum. Beni ölü biri gibi değil canlı birisi gibi ameliyat edin!'. Michael hem doktorlarının yeteneği, hem de inanılmaz tavrı sayesinde yaşamayı başardı. Her gün hayatı dolu dolu yaşamak için seçme hakkımız olduğunu ondan öğrendim.

Yaşama olan tavır ve bakış açımız her şeydir. 'Bu nedenle yarın için üzülmeyin, bırakın yarın kendisi için üzülsün. Her geçen günün kendine yetecek kadar derdi vardır'. Kaldı ki, bugün, dün kaygılandığınız yarındır.
 
D

dileklerperisi

Kullanıcı
8 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Heran pozitif olabilmek ::)
Michael doktorları bile pozitiv düşünceye yöneltmiş.
Ama hayatta gerçekler var.Yaşanması gereken acılar var.
İnsanlar her zaman bunların karşısında dik kalamazki.
Ama en iyisi yine de pozitif olmak  galiba.
 
Safari

Safari

Kullanıcı
7 Haz 2007
En iyi cevaplar
0
36
İstanbul
Micheal'i tanımıyorum ama benim idölümdeki insan örneği..

teşekkürler
 
C

CaspeR

Kullanıcı
27 Ara 2006
En iyi cevaplar
0
0
Paylaşım İcin Teşekkürler..
 
E

esranur

Kullanıcı
19 Mar 2007
En iyi cevaplar
0
0
:'( güseldi....teşkrler..
 
T

tugba_itu_ucak

Kullanıcı
12 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
kütahya
cok tsklerr.. bunaa ihtyacm vardıı unutmustum hayata karsı böyle davranmayıı normalde negatf biri deglmdrr.. fakatt hayatta unutulan seyler var bnm unuttuklarmn btnesi dee buyduu..cok tsk edermm.. İSTEEE HAYAT SECENEKLERDEN İBARETT S,MDİ SECNN GERCEKTEN NE OLMAKK İSTİYORSUNUZ?? HERKESE SLMLAR
 
Üst