
GÜL İLE HASBİHAL
SEN EY GÜL,
açıp solan,
kalmayıp giden,
gülüp ağlayan ağlatan,
var yok arası,
hasret çiçeği,
kanlı vadi,
sevda tepesi,
veda çölü,
varlık ayinesi,ışık ocağı,
vuslat şarabı,
açıp solan
taze müjde,
kırılgan yar,varlık kristali,
huzur köşesi.
SEN EY GÜL,
göğsümün kanının çiçeği,
bu seher vakti,
gün tomurcuklanmadan,
ışık eşyaya vurmadan,
açılmadan zamanın goncası,
kapına geldim.
Yola düştüm,
kalbimde yatan gül aşkıyla,
aklımı kanatan rengine vurularak.
Yitiğimi bulmak,
bulduğumu yitirmek için.
'Veda'tepelerinde kurulan devleti
gül yaprağından devşirmek için,
şifa gülünü,vefa gülünü,can gülünü,
Sultan gülünü öpmek ve diriltmek/dirilmek için
Yitirmek için Leyla'yı ve Lale'yi
'la ilahe'diyebilmek için...
SEN EY GÜL,
Umarım ki yüzüm yüzüne değer.
Duyarım ki,yüzün yüzüme güler.
Ve bilirim ki,
'gölgeler şehrinde gül,
kimseye kalmayacak,
öteler şehrinde gül,
bir daha solmayacak..'
SENAİ DEMİRCİ/SELAM SANA EY NEBİ