Gorili görmek, fırsatı yakalamak için 6 adım…

  • Konbuyu başlatan GulsahToptas
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde GulsahToptas tarafından oluşturulan Gorili görmek, fırsatı yakalamak için 6 adım… başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 3,070 kez görüntülenmiş, 4 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı Gorili görmek, fırsatı yakalamak için 6 adım…
Konbuyu başlatan GulsahToptas
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan roze
G

GulsahToptas

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
gulsaht.blogcu.com
Harvard psikologlarından Daniel Simons ve arkadaşlarının hazırladığı 30 saniyelik bir filmde, 6 basketbol oyuncusu var. Bunlardan 3’ü siyah, 3’ü beyaz tişört giyiyor. Beyaz tişörtlü olanlar, bir basketbol topunu birbirlerine atıyorlar. Siyahlılar, onları engellemeye çalışıyor. Film başlamadan önce, deneye katılanlardan, “beyazların kaç kez birbirlerine pas attıklarını saymaları” isteniyor ve sonra saptadıkları rakamların sorulacağı belirtiliyor. Film tam yarıya geldiğinde, oyun devam ederken, goril kıyafeti giymiş biri, salına salına oyuncuların arasından geçiyor. Filmin sonunda, izleyen herkese bir tuhaflık fark edip etmedikleri sorulduğunda, şaşırtıcı şekilde, sadece birkaç kişi gorilden söz ediyor.


Bu deneyden bahseden kitabın yazarı Richard Wiseman ise aynı deneyi kendisinin de yaptığını söylüyor. Wiseman, filmi seyrettirdikten sonra “Gorili fark ettiniz mi?” diye açıkça sormasına rağmen, kendisine boş gözlerle bakıldığını ve filmi tekrar izlettiğinde de deneye katılanların gorili gördüklerinde, derin bir sessizlik ve şaşkınlık içine girdiğini anlatıyor. Sonra da bazılarının sinirli sinirli güldüğünü, bazılarının da aslında ilk seyrettiklerinde kesinlikle gorilin filmde olmadığını iddia ederek, kendisini filmi değiştirmekle suçladıklarını belirtiyor.



Kaynak: Did you spot the Gorilla? - Richard Wiseman

Bu oyun, kafamızda yarattığımız ve apaçık ortada duran şeyleri kaçırmamıza sebep olan 'psikolojik kör nokta'yı ispat eden mükemmel bir deney olarak kabul ediliyor.

Algılamamızdaki kör noktanın sebebi, beynimizin umduğu, beklediği şeyleri görmekte daha iyi olması. Beynimiz, aç olduğumuzda yemek, susadığımızda içecek bulmaya odaklanır. Problem de burada ortaya çıkar. Beynimiz umduğunu, bildiğini bulmaya odaklandığında, apaçık ortada olan, fakat beklenmeyen ve aslında bize gereken diğer önemli şeyleri kaçırır. Sonra fark ettiğimizde, biz bunlara “kaçan fırsatlar”, istediğimiz, ihtiyacımız olan şeylere ulaşamadığımızda da “şanssızlık” deriz.

Goril, bazen beklenmedik şekilde, alakasız bir ortamda tanıştığımız kişi, bir mağazanın vitrinindeki obje, okuduğumuz gazetedeki bir fikir ya da bir toplantıda duyduğumuz bir yorum, bir dergideki reklam gibi her şey ve her tarafta olabilir.

Fırsatları yakalamak için ne yapacağız?

1. Her şeyden önce beynimizi istediğimiz şeyi bekler, umar hale getireceğiz ki gorili fark edelim.

2. Bunun için, elde etmek istediğimizi en basit haliyle beynimize tanıtacağız ki onu bekleyip umacağını bilsin.

3. Özel ya da iş hayatımız için ulaşmak, elde etmek istediğimizi, yalın bir kelime veya bir cümle halinde yazacağız. Önemli olan, hedefimizi mümkün olduğunca basit ve net ifade edebilmemiz.

4. Bundan sonra, yukarıdaki gibi beynimize tanıttığımız amacımıza ulaşmak için zaman ve çaba harcayarak olasılıklar üzerinde düşünecek, çalışacağız. Hedefimiz için belki telefon görüşmeleri yapacak, birilerine bahsedecek, konuşacak, yazacağız. Belki ilgili bilgiler bulabileceğimiz kitaplara, kaynaklara veya internete bakacağız. Çözüm bulduysak ne ala… Bulamadıysak, yine basitçe kendimizi zorlamayı bırakacağız.

5. Ancak, bütünüyle unutmayacağız. Bunun için, masamıza gördükçe bize hedefimizi hatırlatacak bir goril oyuncağı ya da cüzdanımıza olağandışı bir şey koyacağız.

6. Aklımızı değişik, aykırı ve çeşitli fikirlerle besleyecek şeyler yapacağız. Örneğin, daha önce gitmediğimiz bir müzeye veya sanat galerisine gitmek, pek okumadığımız, bilmediğimiz bir dergi veya gazeteyi karıştırmak, öylesine internette gezinmek gibi… Yalnız, bunları asla zorlamadan, koşullanma yaratmadan yapacağız. Kısacası, kendimizi tuhaf, farklı, orijinal, garip fikirlere daldırıp çıkaracağız ve beynimizin o daha önce kendisine tanıttığımız, beklediği, umduğu şeyle rahatça bağlantı kurmasını, buluşmasını sağlayacak, “serendipity” olayları görünür hale getireceğiz.


“Serendipity” nedir mi?

Yeni akım.




Ufuk Tarhan
 
Ö

ölüdeniz

Bu yazıyı daha önce yine okumuştum.Paylaşımın için teşekkürler Gülşah

Yazarın yeni akım düşüncelerini merak etmiyor değilim.sitelerde aradım ama daha internet aleminde yayınlanmamış galiba bekleyelim görelim
 
G

GulsahToptas

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
gulsaht.blogcu.com
ölüdeniz' Alıntı:
Bu yazıyı daha önce yine okumuştum.Paylaşımın için teşekkürler Gülşah

Yazarın yeni akım düşüncelerini merak etmiyor değilim.sitelerde aradım ama daha internet aleminde yayınlanmamış galiba bekleyelim görelim

Bu konu hakkında yeni yazlırını bulduğum an yazarın hemen ekleme yapacağım Nihat. :)
 
Ö

özlem1980

Kullanıcı
25 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
güzel bir yazıydı teşekkürler  :)
 
Üst