Gitmek mi Zor? Kalmak mi? (Okunası bir yazı...)

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan Codex
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Codex

Özgür Şahin
Site Kurucusu
Katılım
14 May 2006
Puanları
48
Konum
Çanakkale
Web
www.kendinigelistir.com
(Okunası bir yazı...)

Gitmek mi Zor Kalmak mı?

Vaktiniz varsa okuyun.

İki yüzlü olduk buralarda biraz: Sokakta bize gelen geçen yabancı, how are you? diyerek selam verince şaşırdık önceleri, nerden tanıyor beni bu yahu dedik. Sonra ne yapmacıklar diye eleştirdik ama Türkiye’ye dönünce nedir bu insanların suratı, bir merhaba deseler dillerine mi yapışır demeyi ihmal etmedik. İsimlerimizi söylerken katlediyor Amerikalılar diye dem vurduk; ama senelerdir bir Iowa diyemedik doğru dürüst; one, van, won a döndüremedik bir türlü dilimizi. Anam babam, buralar çok medeni, uygarlık başka şeymiş, diye telefonlara sarıldık önceleri; sonra Gandhi’nin What do you think of Western civilization? sorusuna verdiği cevap geldi aklımıza, oturduk ağladık.

Benden gayri dursun Yunanlı dedik senelerce; sonra Uzoya sarıldık rakı bulamadığımız akşamlarda. Burada bize ikinci sıf insan muamelesi yapıyorlar diye şikayet ettik, sonra aklımıza geride bıraktığımız, kendi memleketinde 2.hatta 3. sıf muamelesi gören insanlarımız geldi, sustuk. Eş dost düğününde hadi kızım kalk biraz oyna diyen annelerimizi ben mi, hayatta! diye tersledik; sonra New York barlarında masalara çıkıp göbek attık.

Tüketici hakları süper burada dedik; sonra kullandık, kullandık geri verdik aldıklarımızı. Türkiye’deyken, çaldığı yerden koşarcasına kaçtık; burada ise kadehleri kurunca sofraya koy bir İbo, bir Müzeyyen abla dedik, demekle kalmadık hatta hepsini ezberleyip meze yaptık rakılarımıza. Amerikalılar kör, cahil, dünyadan haberleri yok diye dalga geçtik, ama bize sizler ermenileri katletmişiniz denince, yok biz onları öldürmedik, onlar göç yolunda öldüler den başka bir şey diyemedik. Sağlık sigortasın pahalılığından yakındık durmadan, beleşe getirmenin yolları aradık, ama başımıza bir iş gelse, 911’i arayabilmenin, acilden geri çevrilmeyeceğimizi bilmenin rahatlığıyla koyduk başımızı yastığa geceleri. İngilizceyi sardık dilimize, kınandık aralara serpiştirdiğimiz İngilizce kelime ve deyimler yüzünden; ağız dolusu Türkçe küfürler savurduk fütursuzca, sanki bu memleketteki tek Türk bizmişiz gibi, rezil olduk zaman zaman; ağzımıza gözümüze bulaştırdık hepsini.

Hepimiz başka umutlarla geldik buralara. Kimimiz zor attı kendini okyanusun bu yakasına, kimimiz ayakları sürüye sürüye indi JFK’ye. Hep özledik. Hem de Alex’in Lyonu, Vi’nin Pekini, Kavita’nın Bombayı özlediğinden bir farklı özledik nedense. Kimimiz ince belli bardakta turistik Rize çayın hasretini çekti, kimimiz anasın dizinin, kimimiz Kaş’ın arnavut kaldırımlı yolların, kimimiz döndürülmüş simit taşıdı valizinde, kimimiz dolmalık biber -burdakiler kafam kadar, doldur doldur bitmiyor diyerekten-, en çok da İstanbul’u özledik. Rakı-balık girdi nice geceler rüyalarımıza. Erie golüne, Atlas Okyanusuna, Meksika Körfezine döndük yüzümüzü, kapattık gözlerimizi, Kadıköy-Karaköy vapurunda Boğaz rüzgarı yalıyor suratımızı diye hayal kurduk. Deli misin, napcaksın dönüp, millet kapağı oraya atmaya çalışıyor azarlarıyla, anamızın babamızım kızım yetmedi mi artık? sitemleri arasında bir gidip bir geldik, gidip-kalma planları arasında. Can Dündar’ın dediği gibi hep ufak bir ışık görmek için baktık Türkiye’ye. Kimimiz gördü, ilk uçağa atladı..Kimimiz umudunu hepten kesti. Benim ise, yine Can Dündar’ın dediği gibi, bavullarım hep toplu duruyor; ”bu aşk burada biter ve ben çekip giderim” diyeceğim gün için.
 
kesinlikle okunası bir yazı olmuş :)
ayrılıkalar mı zor kavuşmak mı da eklenebilr bence bu yazıya...
gurbetin hasret kokan havası, insana yaşattığı ikilemler çok güzel dile getirilmiş.
teşekkürler codex :)
 
teşekkürler özgür bey...memleketi gibisi varmı insanın...allah yardımcıları olsun gurbettekilerin..
 
Böyle bir şarkı hatırlıyorum, arada derede kalmak zordur gerçekten.
 
Hiç ülkemden ayrı kalmadım, bu yüzden de bu duyguyu yaşayanları tam anlayamam.
fakat eski bir erkek arkadaşım, yurtdışında burs kazandığında, evlenip gidelim demişti ve birden kabuslar görmeye başlamıştım,
yabancı memlekette, benim dilimden olmayan bir yerde nasıl yaşarım diye...
bırakamadım, gidemedim, sokağımı, bakallımı, ailemi..
yazıyı okuyunca aklıma bunlar geldi.
paylaşım için teşekkürler Özgür.
 
ve birden kabuslar görmeye başlamıştım,
yabancı memlekette, benim dilimden olmayan bir yerde nasıl yaşarım diye...
Bunda bu kadar kabussal bir şey yokki! İnsan her yere alışıyor, dilin varsa hiç problem değil! Gidenler bir daha burada yaşamak istemiyor zaten. :)
 
Gitmek mi Zor? Kalmak mi?

2 side bir yerden sonra kolay, zor olan gidip kalmak konusunda arada kalmak olsa gerek.
Gitsemmi kalsammı gibi, yani karar verme aşaması daha zor.
Malum insanoğlu,zorda olsa aldıgı kararı uyguluyor.
Dediğim gibi zor olan karar vermek.
Ben arada gidip gidip gelenlerdeniz valla en zoru benimki.
 
Geri
Üst