Gelincik Hikayesi

  • Konbuyu başlatan Meliha
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde Meliha tarafından oluşturulan Gelincik Hikayesi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 8,010 kez görüntülenmiş, 21 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı Gelincik Hikayesi
Konbuyu başlatan Meliha
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan dempol
M

Meliha

Kullanıcı
13 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Mersin
Gelincik hikayesi
Uzaklarda bir köyde, kocası, çocuğu dogmadan ölmüş, tek başına yaşayan hamile bir kadın kendisine arkadaş
olması açısından dağda yaralı olarak bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye başlar. Gelincik kadğnğn yanğndan bir an bile ayrılmaz. Her ne kadar evcil bir hayvan olmasa da, oldukça uysallaşır.Bir kaç ay sonra kadının çocuğu
doğar. Tek başına tüm zorluklara göğüs germek ve yavrusuna bakmak zorundadır. Günler geçer ve kadın bir gün
birkaç dakikalığına da olsa evden ayrılmak ve yavrusunu evde bırakmak zorunda kalır. Gelincikle bebek evde yalnız
kalmişlardır. Aradan biraz zaman geçer ve anne eve gelir. Gelinciği ve kanlı ağzını görür. Anne çıldırmışçasına gelinciğe saldırır ve oracıkta öldürür hayvanı. Tam o sırada içerdeki odadan bir bebek sesi duyulur. Anne odaya yönelir...
Ve odada beşiği,
beşiğin içindeki bebeği ve bebeğin yanında duran parçalanmışs bir yılanı görür.

Einstein'in bir sözü vardır;
İnsanlardaki ön yargıyı parçalamak,benim atomu parçalamamdan çok daha zor.
 
Ö

ölüdeniz

İnsanlardaki ön yargıyı parçalamak,benim atomu parçalamamdan çok daha zor

doğru söze ne denilirki ön yargılı insanlardan nefret ediyorum
 
M

Meliha

Kullanıcı
13 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Mersin
güzel ve anlamlı bulduğum için sizlerle paylaşmak istedim arkadaşlar...
 
Y

YA_MUR

Kullanıcı
20 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
kocaeli
insanlar ne zaman ön yagılarını yenerlerse geleceğe emin adımlar atarlar yoksa olduları yerde sayarlar ve pişmanlıklar duyarlar yaptıklarından......bu hikaye çook güzel
 
Safari

Safari

Kullanıcı
7 Haz 2007
En iyi cevaplar
0
36
İstanbul
Tüylerim diken diken oldu...
Her zaman söylediğim gibi önce anlayış.. Anlayış olması için ise anlık karar vermemek gerekir diye düşünüyorum.
Paylaşımın için teşekkürler..
 
curciin

curciin

Kullanıcı
4 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
adana
kesinlikle harika bir hikaye yaaa.sonunu okuyunca şok oldum valaa
 
Y

YEŞİLAY

Kullanıcı
6 Şub 2008
En iyi cevaplar
0
0
süperdi ama bence her insanda ön yargı biraz da olsun vardır.
 
S

serhatm

Kullanıcı
25 Nis 2009
En iyi cevaplar
0
0
www.serhatt.tk
Hikayede bir annenin duyguları, kanı görünce anında öne fırlamış. Ama burada önemli olan anlatılmak istenen. Başıma böyle bir şey gelse o gelincik için kahrolur dururum  :'( (Ama baba olarak  :))
 
E

ebruliyn

Kullanıcı
29 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Güzel bir hikayeydi,teşekkürler
 
bluebell

bluebell

Kullanıcı
20 Ara 2008
En iyi cevaplar
0
0
Bursa
Paylaşım için tşkkürler..çok güzel bir hikaye... sonunu okumadan ben bile önyargılı davrandığımın farkına vardım  ???
 
K

karagün

Meliha' Alıntı:
Einstein'in bir sözü vardır;
İnsanlardaki ön yargıyı parçalamak,benim atomu parçalamamdan çok daha zor.

İlk görüp tanıdığınız kişiyi fiziki görünümü,bulunduğu konum ve kariyetrine göre değerlendirmek...
Önyargılı olmak tabiki hoş bir davranış değildir.
Kişileri tanımak zamanla olucaktır ki en önemlisive en zor olanı da işte budur.
Çevrenizde olup biteni ve kişileri ,gereksiz kural ve tabulara bağlı kalmadan mantıki yönden analiz edip değerlendirmelidir.
Kendimden örnek verecek olur isem...
İlk tanıdığım insanları olumlu yada olumuz düşüncelerle yargılamadan önce beklemeye alırım.
Davranış ve düşünceleri onun ne karekterde bir kişi olduğunu zamanla ortaya çıkartıcaktır.
Nadiren yanıldığım olmuştur ama genellikle değerlendirmelerim beni pekte fazla yanıltmaz.
Tabi bunun ukalalık olarak değerlendirilmesini istemiyorum .
Ama ilk tanıdığım kişi hakkında
"aman ne kadar iyi nekadar hoş "diyerek ona hemen güvenmek yada aksini düşünmek yerine biraz beklemeyi tercih ediyorum...
Hiç bir kişiyi, ait olduğu ırkına inancına ,konumuna göre değerlendirmiyorum,herkese değer verip saygı duyuyorum ama
Her kişi de verilen bu değer ve saygıya layık olmaya biliyor...
Buna rağmen herkesi olduğu gibi kabul etmeye çalışıyor olsam bile
artık insanların gerçek yüzünü  net olarak görebiliyorum.
Üzülerek söylüyorum artık güven duygumu devre dışı bıraktım.
  Siz buna ön yargı deyin ,çelişki yada takıntı deyin fark etmez.
  İşte tek bu noktada önyargılarımı kıramıyorum...
Birde toplumu tamamen olumsuz yönden etkileyen tehlikeli önyargılar vardırki..
Evet
Neyazık ki atomu parçalamaktan da zordur !
 
longcoming

longcoming

Kullanıcı
10 May 2008
En iyi cevaplar
0
0
Adana
Kadının davranışına çok da şaşırmadım.
Analık içgüdüsü,söz konusu olan evlatsa akan sular durur.
Ve çocuğunun ölmüş olm düşüncesine karşı,bu kadar nevrotik davranmış olması beni bu yüzden şaşırtmadı.
Önyargılar konusunda,maalesef önyargıları yıkmak oldukça zor.
Bilinçaltımızda depolanmış yaşantılarımız,yıllar içinde kazandığımız normlar ve alışkanlıklar hepsi önyargıları tetikleyecektir.
Tabi bunlara olumsuz yaşantıları da ekledik mi,işte  size kusursuz önyargılar.
Türk Atasözü'nün dediği gibi:
Sütten dili yanan yoğurdu üfleye üfleye yermiş.

Özel hayatında sırtından hançerlenmiş birçok insanın yaşamını biliyorum ve sonuç hep aynı sözler ve davranışlar:
Bir daha kimseye güvenebilecğimi,kimseyi sevebileceğimi sanmıyorum.(Overgeneralising:Aşırı Genelleme)
Bu insanların hepsi aynı,kimseye güvenemezsin(Overgeneralising:Aşırı Genelleme)


Yukarıdaki cümleleri pek çok insan sarf etmiştir.
Bunlar sonuçta söyleyene oldukça doğru gibi görünse de,birer mantık hatasıdırlar.Ve nevrotik davranışı tetikleyecektir.

Herkese tavsiyem,genellemeler konusunda dikkatli olunması gereğidir.
Paradoksal olarak:

Bütün genellemeler yanlıştır. ;)
 
K

karagün

longcoming    
Bi'kaç yorumunu okudum gerçekten de güzel ve ikna edici yazıyorsun.
Konuya kendi adıma şöyle bir açıklama getirecek olur isem..
"Güven duygusunu devre dışı bıraktım " derken  tabi bunun çokta doğru olmadığını bende biliyorum.
Hiç kimseye güvenmeden yaşamak insan psikolojisini mutlaka bozacaktır .
Evet haklısın (benimkisi sadece yoğurdu üfleyerek yeme olarak izah edilebilir)
Yaşamı arabesk yaparak çekilen acıları yada sırtından hançerlenme durumlarının faturasını tüm insanlara ödetemezsiniz.
Ki hayatın içerisinde güven duyulabilecek kişiler tabiki olacaktır.
Aslında hayatımız boyunca her ilk karşılaşma da   önyargılı davranabiliriz .  Bu gayet normaldir.
Ancak anormal olan, bu ilk yargımızı çürüten ve bizi onu değiştirmeye zorlayan daha sonraki deneyimlere karşın  ilk yargıda hala ısrarlı olmamızdır.
Ki bu  artık önyargı olmaktan çıkmıştır .Yani  sağlıksız bir yargı  patolojik önyargı halini almıştır.
Doğal olan önyargı ile patolojik hale gelmiş önyargı arasındaki sınırı iyi belirlemek gerekir .

Bana göre hikayede verilmek istenilen ileti, önyargıdan çok her annenin içgüdüsel olarak vereceği bir tepkidir.

 
longcoming

longcoming

Kullanıcı
10 May 2008
En iyi cevaplar
0
0
Adana
Bi'kaç yorumunu okudum gerçekten de güzel ve ikna edici yazıyorsun.
Konuya kendi adıma şöyle bir açıklama getirecek olur isem..
"Güven duygusunu devre dışı bıraktım " derken  tabi bunun çokta doğru olmadığını bende biliyorum.
Hiç kimseye güvenmeden yaşamak insan psikolojisini mutlaka bozacaktır .
Evet haklısın (benimkisi sadece yoğurdu üfleyerek yeme olarak izah edilebilir)
Yaşamı arabesk yaparak çekilen acıları yada sırtından hançerlenme durumlarının faturasını tüm insanlara ödetemezsiniz.
Ki hayatın içerisinde güven duyulabilecek kişiler tabiki olacaktır.
Aslında hayatımız boyunca her ilk karşılaşma da  önyargılı davranabiliriz .  Bu gayet normaldir.
Ancak anormal olan, bu ilk yargımızı çürüten ve bizi onu değiştirmeye zorlayan daha sonraki deneyimlere karşın  ilk yargıda hala ısrarlı olmamızdır.
Ki bu  artık önyargı olmaktan çıkmıştır .Yani  sağlıksız bir yargı  patolojik önyargı halini almıştır.
Doğal olan önyargı ile patolojik hale gelmiş önyargı arasındaki sınırı iyi belirlemek gerekir .

Bana göre hikayede verilmek istenilen ileti, önyargıdan çok her annenin içgüdüsel olarak vereceği bir tepkidir.
Önyargılar hepimizin hayatında var.
Önemli olan herhalde bunların farkında olarak yaşamak.
 
Üst