FIKRALAR

[hayalhane]

yaaa işte bu güzel sevindim işte

Of'lunun teki Camiye gireder dua eder

- Allah'ım ben o öteki kulların gibi seni günde 5 kez rahatsız etmeyrum
haburuya baa 100 lira ver töbe bidaha seni rahatsız edersem belamu vercesun...der

;D ;D

 

[crt]

Ya bir Çorumlu olaraktan hiç Of'lu  tanıma şansına nail olamadım : (

 

[hayalhane]

ben varım ya Çakma laz derler bana
okulda temel fıkraları anlatmadan millet çakma laz demeye başladı hahha  ;D ;D

 

[crt]

Ahh bu Temel fıkraları yok mu ?
Deli ediyor beni  ama bir tanede ben anlatcam birazda siz sinir olun : (

Temel aynalı sigaralığından bir tane sigara çıkarmış o anda gözü aynaya takılmış:
- Ula Dursun ha bu aynadaki adam bağa tanıdık geliy, demiş.
Dursun aynayı temelden almış şöyle bir bakmış:
- Ula salak tabi tanıdık gelir bu benim...

 

[hayalhane]

hahahha ben onu biliyorum unutmuşum Teşekkürler  crt hatırlattın
şimdi ben yazacamda inan üşendim yazmaya hahaha ;D ;D

 

[crt]

Olay bir üniversitede profesör ve bir öğrenci arasında geçer. Öğrenci yemekhanede boş yer bulamadığı için profesörün yanına oturur.

Profesör bu durumu kabullenemez ve çocuğa;
- öküzlerle kuşlar bir arada oturamaz, der.

öğrenci hiç bozuntuya vermeden;
-o zaman ben uçayım, diye kalkar.

Profesör durumu içine sindiremeyince öğrencinin sınavından kalması için elinden geleni yapar. Fakat öğrenci soruları eksiksiz cevaplandırır.

Bunu üzerine profesör;
- sana bir soru sorucam, der.
- yolda karşına iki kese çıktı birinde akıl diğerinde para var. hangisini alırdın? der.
öğrenci;
- parayı alırdım.
deyince profesör;
-ben aklı alırdım, der .
öğrenci karşılık verir;
- dogaldır insan neye ihtiyacı olursa onu alır.

çıldırmak üzere olan profesör öğrencinin sınav kağıdına büyük harflerle "ÖKÜZ" yazar. öğrenciye verir.

Odadan çıkan öğrenci bir kaç dakka sonra gelip seslenir;

- hocam imzanızı atmışsınız ama notum nerede, der.!

 

[ebruliyn]

Savcı morgta ki üç cesedi incelemek üzere gelmişti.Birinci ceset sırıtıyordu.Savcı:
-Bu neden sırıtıyor diye sordu.
_Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazandı,sevince dayanamadı kalp krizi geçirdi ve öldü denir.
2.cesette sırıtyordu.Savcı:
-Bu neden sırıtıyor diye sordu.
-Bununda oğlu doğmuştu sevince kalbi yenik düştü denir
3.ceset Temel'in kömür haline gelmiş cesedi idi.O da sırıtıyordu.Savcı:
-Buna ne oldu diye sorar
-Efendim buna yıldırım çarptı dediler.
Savcı peki neden sırıtıyordu diye sorar
-Fotoğrafını çekiyorlar sanmış ;D

 

[özlem1980]

;D ;D ;D
Sabah sabah somurtuk suratımı tersine çeviren fıkralar için teşekkürler güzeldiler...

 

[tutankhamon]

Temel birgün hapishaneye düşmüş. Kaldığı koğuştaki adamların ilginç bir özelliği varmış. Koğuştaki mahkumlar hergünbirbirlerine fıkra anlatıyorlarmış. Bir süre sonra anlatılan fıkralar hep aynı olunca içlerinden biri demiş ki:

"Biz madem hep aynı fıkraları anlatıp duruyoruz, boşu boşuna fıkraları uzun uzadıya anlatmayalım. Hepsine birer numara verelim,birisi anlatıcağı zaman onun numarasını söylesin." demiş ve bu öneri herkes tarafından kabul edilmiş. Birgün yine fıkra anlatacaklarmış. İçlerinden biri çıkmış "5" demiş herkes kahkahalarla gülmeye başlamış, millet gülmektenyerlere yatmış. Daha sonra bir başkası çıkmış "35" demiş herkes yine kahkahalarla gülmeye başlamış. Daha sonraTemel'e "Bi tane de sen anlat" demişler. Temel de "154" demiş ve demesiyle millet kahkahalara boğulmuş.Koğuştakiler beş dakika boyunca gümüşler artık bir süre sonra gülmekten çatlayacak hale gelmişler. Temel meraklasormuş:


"Ne oldu niye bu kadar çok güldünüz ya? Bundan öncekilere bu kadar gülmemiştiniz."


Koğuştakiler:"Bu fıkrayı hiç duymamıştık!"

 

[crt]

Ya aslında ben Temel fıkralarına sinir olurum hani dedim H.İbrahim ne yazmış bir okuyayım ..Temel'adını görünce off ya dedim ama yine de okudum..
Önce anlayamadım şu an ise  hala gülüyorum..
Ama paylaşım için teşekkür etmeyeceğim haberin olsun gece gece akresifliğim üzerimde : (

 

[tutankhamon]

bende sana tşk etmem agresif hatta bi tane daha paylaşayım yine gülme tşk etme

Bijon


Arabanın lastiği tam akıl hastanesinin önünde patlar. Adam arabayı kenara zor yanaştırır.
Hemen dışarı çıkar. Kriko, stepne, bijon anahtarı derken tekeri söker. Tam söktüğü anda 4 adet bijon, yuvarlanıp yağmur mazgalına düşer. Mazgal açılır gibi değil, bijonlara ulaşmak mümkün değil. Adam bir sağına bakar, bir soluna bakar, çaresiz kaldırıma çöker.

Olayı en başından beri akıl hastanesinin demir parmaklıklı penceresinden izleyen bir akıl hastası adama seslenir:

"Sen ne yapıyorsun orada öyle?"

"Sorma birader, lastik patladı ve değiştirirken bijonları mazgala düşürdüm."

"Düşündüğün şeye bak! Diğer lastiklerden birer tane bijon çıkar. Hepsi 3 bijonlu olsun ziyanı yok seni lastikçiye kadar idare eder."

Adam hemen denileni yapar ve akıl hastanesindeki deliye seslenir:

"Senin ne işin var allah aşkına tımarhanede?"

"Sor mu bu şimdi? Biz burada delilikten yatıyoruz kardeşim, salaklıktan değil."

 

[crt]

"Sor mu bu şimdi? Biz burada delilikten yatıyoruz kardeşim, salaklıktan değil."

Süperdi ..
Gülmeyeyim diye çok direndim ama yine başaramadım..
Kararlıyım bu gece teşekkür yok..
Bir özür dilemekten birde teşekkür sözcüğünü çok kullanmaktan pek hoşlanmam.
Bu yazdıklarım amannn aramızda kalsın..
Oğlum öğrenirse özür dilemeyid eteşekkürüde bırakır (hani ona kötü örnek olmak istemem) : (

 

[tutankhamon]

sana bir hikaye anlatmak isterim izin verirsen

 

[crt]

H.İbrahim kardeşim ..
Güvenimi sarsmayacağını tahmin ediyor izin veriyorum..

 

[tutankhamon]

bir gün adamın birinin çocuğu hastalanmış tedavisi mümkünmüş ama tedavi şekli çocuğun pek hoşuna gitmiyormuş tedavisinin tek şartı bal yememekmiş. ama gel görki çocuğu buna razı edememişler çocuğa olan düşkünlüklerinden dolayıda farklı bir yolda çizemiyorlarmış.
bir gün bu baba bi arkadaşıyla dertleşirken arkadaşı ona bir bilgeden bahsetmiş bu bilgenin mutlak bir çözüm bulabileceğini söylemiş adam bilgenin adını adresini alıp çocuğuna yanına alıp bilgenin yanına varmış bilgeye derdini anlatmış bilge adama git 40 gün sonra çocuğunuda yanına alıp gel demiş.
  adam bilgenin dediği gibi yapmış 40 gün sonra yanına çocuğunu alıp varmış bilgenin yanına bilge çocuğa bir kaç basit cümleyle bal yeme demiş ve adama çocuğu alıp gitmesini söylemiş adam çocuğun bir daha bal yemeyeceğini inanmayarak çocuğunuda alıp gitmiş.ve başlamış çocuğunu takibe almaya günler geçmiş ve çocuk nihayet bir daha bal yememiş.
adam teşekkür için bilgenin yanına gitmiş minnettarlığını bildirdikten sonra çocuğa neden bal yemeyi ilk gelişinde değilde ilk gelişinden 40 gün sonra çocuğu ikna ettiğini sormuş
bilgenin cevabı yine çok basit olmuş geldiğin gün bal yemiştim ve ben bal yiyen biri olarak nasıl çocuğa bal yememesi konusunda salık verebilirdim o gün git dedim çünkü kendimi bal yememe konusunda ikna edebilmek için 40 güne ihtiyaç duydum ben kendimi buna ikna ettim artık çocuğuda ikna edebilirdim
hikayeyi ben yazmaya çalıştım o yüzden imla kuralları falan yok idare et

 

[crt]

H.İbrahim şimdi gerçek teşekkürü hakettin..
Hikaye çok anlamlıydı ..Verilmek istenilen ileti alınmıştır..
Tabii bölüm mizah olunca espriyle karışık göndermeler yaptık.
Önemli olan özür dilemeyi alışkanlık haline getirmemek..
Birde emeğe saygı duymak gerektiğinde teşekkürden çekinmemektirki..
Oğluma işte bunu öğrettim..
  kolaycılığı copy yolunu seçmeden kendin yazıyorsun  "İmla kuralları yok idare et diyorsun"..
Oysa ben tekrar teşekkür ediyorum (artı bu hikayeyi kaydedeceğim)..

 

[tutankhamon]

ben tşk ederim anlamı yazanlar vermiş ben sadece bildiğim bir hikayeyi paylaştım teşekkürün için ben tşk ederim

gerçi fıkralar bölümüne pek uymadı yazılanlar desem tabiri caizdir heralde  ;D

 

[hayalhane]

Zamanın Mısır firavunu küçüklüğünden beri hiç bir çeşit hastalık geçirmemiş.
Birde firavunlar kendilerini hep ilahi görürya buda üstüne tuz biber.. ;D

Birgün Firavun'un kulağına sinek kaçar,yardımcılarına Firavun der ki
''Nasıl olsa bana hiç bişi olmuyo,ben ilahım,der,kafama bir balyozla vurunda kulağıma kaçan sinek ölsün.''der.

Kafasına vururlar,malum ya oda her fani gibi MEFTA!!  ;D ;D ;D ;D

 

[blt.cemile]

;D ;D

 

[crt]

Cep telefonlarinin yeni çiktigi zamanlar, iki eleman Cuma namazında. Birisi telefonu o gün almıs.
Namazin ortasinda acemi abinin telefonu basliyor zıt dirii zıt diriii çalmaya..
Cemeat sinirlenip başlıyor sölenmeye abinin çabalarini gören arkadası aynen söyle diyor:
- kul euzu birabbin nas
- yes'e bas
- melikin nas
- yes'e bas
- ilahin nas
- yes'e bas ..