S
selda
Eskici
--------------------------------------------------------------------------------
Yıllar yılı yeni sevdam olmamıştı, şöyle dumanı tüten, sıcacık. Eski sevdalarımı tersyüz edip giymiştim, yaşlanmaya yüz tutan ruhuma. Eski sevdacı da yoktu ki “eskiler alırııımm” diye kapı kapı dolaşsın. Alsın eskimiş bir çuval sevdayı, yerine gıcır gıcır bir sevda bıraksın. Bunları düşünüp dururken aşk kelimesine takıldı aklım. Aşk nedir, neremizde hissedilir, ne kadar sürer, sonsuza kadar devam eden aşk var mıdır?
Aşk, onu bir yerinde hissettiğin fakat, hissettiğin yeri bir türlü çıkaramadığın bir şeydir sanırım. Süresi ise, geçmişte onunla yaşadıklarının, şimdi ve gelecekteki tekrarlanma sayısına ve şiddetine göre değişir. Eski günlerdeki olağanüstü anlar ne kadar çok hatırlanırsa, aşk o kadar taze kalır. Yoksa sevgilinin, birlikte yaşarken yaptığı hatalarını, kusurlarını nasıl göz ardı edersin. O eskiden böyle değildi dersin, geçmişe yaptığın her yolculuk, yaşanan kötü anılardan bir tanesini götürdüğü için aşkın ömrü bir o kadar uzar. Gelecekle yada şimdiyle bir ilgisi kalmaz bir süre sonra aşkın, sadece geçmişte yaşananlarla şimdi yaşananların doğru orantılı bir hesaplaşması olarak sürer gider.
An gelir sinirlenirsin, ondan uzaklaşmak istersin, tazecik aşklar tüter böyle zamanda, ama geçmiş kapını çalarsa o anda, ki genelde çalar, unutursun o an düşündüklerini, geçmiş yarana tuzu bastığı anda, yeni bir geçmişe yolculuk gerektirecek duruma kadar aşkı yanı başında hisseder, tüten dumanını içine çekersin.
Gözlerini kapadığında aklında ondan başkası olmuyorsa ve kendi kendine gülümsediğinin farkına varıyorsan bu durumdayken, aşıksın sen arkadaş. Ha geçmişte yaşadıkların sebep olmuş, ha da gelecekten beklentilerin, ne önemi var ki, aşıksın işte kabul et ve teslim ol artık. Aşka direnilmez ...
SAYGILARIMLA
--------------------------------------------------------------------------------
Yıllar yılı yeni sevdam olmamıştı, şöyle dumanı tüten, sıcacık. Eski sevdalarımı tersyüz edip giymiştim, yaşlanmaya yüz tutan ruhuma. Eski sevdacı da yoktu ki “eskiler alırııımm” diye kapı kapı dolaşsın. Alsın eskimiş bir çuval sevdayı, yerine gıcır gıcır bir sevda bıraksın. Bunları düşünüp dururken aşk kelimesine takıldı aklım. Aşk nedir, neremizde hissedilir, ne kadar sürer, sonsuza kadar devam eden aşk var mıdır?
Aşk, onu bir yerinde hissettiğin fakat, hissettiğin yeri bir türlü çıkaramadığın bir şeydir sanırım. Süresi ise, geçmişte onunla yaşadıklarının, şimdi ve gelecekteki tekrarlanma sayısına ve şiddetine göre değişir. Eski günlerdeki olağanüstü anlar ne kadar çok hatırlanırsa, aşk o kadar taze kalır. Yoksa sevgilinin, birlikte yaşarken yaptığı hatalarını, kusurlarını nasıl göz ardı edersin. O eskiden böyle değildi dersin, geçmişe yaptığın her yolculuk, yaşanan kötü anılardan bir tanesini götürdüğü için aşkın ömrü bir o kadar uzar. Gelecekle yada şimdiyle bir ilgisi kalmaz bir süre sonra aşkın, sadece geçmişte yaşananlarla şimdi yaşananların doğru orantılı bir hesaplaşması olarak sürer gider.
An gelir sinirlenirsin, ondan uzaklaşmak istersin, tazecik aşklar tüter böyle zamanda, ama geçmiş kapını çalarsa o anda, ki genelde çalar, unutursun o an düşündüklerini, geçmiş yarana tuzu bastığı anda, yeni bir geçmişe yolculuk gerektirecek duruma kadar aşkı yanı başında hisseder, tüten dumanını içine çekersin.
Gözlerini kapadığında aklında ondan başkası olmuyorsa ve kendi kendine gülümsediğinin farkına varıyorsan bu durumdayken, aşıksın sen arkadaş. Ha geçmişte yaşadıkların sebep olmuş, ha da gelecekten beklentilerin, ne önemi var ki, aşıksın işte kabul et ve teslim ol artık. Aşka direnilmez ...
SAYGILARIMLA