Eğitimde Dayağın Yeri Yoktur..

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan crt
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

crt

Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2009
Puanları
38
Konum
İstanbul






*****************

280310223130_Haber2_spot.jpg


Eğitimde Dayağın Yeri Yoktur..

Dayak çoğunlukla, yetişkinin öfkesi sonucunda çocuğa uygulanır. Peki hangi sonuçlara yol açar?

Uzmanlar anlatıyor:

Çocuğun yaptığı herhangi bir davranış, yetişkini öfkelendirir ve dayak gerçekleşir.

Bazı anne babalar, dayağın çocuk eğitiminde gerekli olduğunu düşünürler.
Çünkü onlar da kendi anne ve babalarından öyle görmüşlerdir. Çocuklarını dövdükleri için hiç rahatsızlık duymazlar.

Bazı anne babalar da dövdükten bir süre sonra yaptıklarından pişmanlık duyar, çocuğa sarılır, öper hatta özür dilerler.

Çocuk, canı yandığı, incitildiği için öfke duyar ama bunu ifade edemez;
çünkü bunu ona yapan annesi babası ya da bir biçimde bağımlı olduğu bir başka yetişkindir..
Onlara duyduğu sevgi ile onların ruhunda yarattığı hasarı birbiriyle uzlaştıramaz. Bunun sonucunda da öfkeyi kendine yöneltir.

Çocuğun kendine duyduğu bu öfke, onun tüm yaşam alanlarına yayılır. Hissettiği olumsuz duygular, yaşama uyumunu zorlaştırır. Okulda, arkadaş ilişkilerinde sorunlar yaşamaya başlar.
Bir eğitim aracı olarak kullanılan dayak, kısa bir süre için etkili olabilir. Dayak yediği andan itibaren kısa bir süre içinde çocuk istenmeyen davranışı yapmaz.

Ancak, bir süre sonra çocuk, kendisini o davranışı yapmaya yönelten gereksinmeleri karşılanmadığından, yeniden aynı davranışta bulunur.

Dayağın, uzun vadede çocuğa kazandırdığı hiçbir eğitici yanı yoktur. Hiç mi bir şey kazandırmaz? Kazandırır, dayağı, bir yöntem olarak o da kendi yaşamına katar.
Daha sonra da öğrendiği bu yabani davranışı başka insanlar üzerinde kullanmaya kalkar maalesef.

  -Hürriyet-
 
Daha sonra da öğrendiği bu yabani davranışı başka insanlar üzerinde kullanmaya kalkar maalesef.

Babamdan değil ama annemden çok dayak yedim ama hayatımda kimseyi dövmeye kalkmadım şimdilik :)
Belki garip,saçma ama neden dayak yedim diye anneme hiç kızmıyorum hatta ona teşekkür ediyorum ;)
mazoşist miyim neyim ;D

 
Bende ablamda zaman zaman dayak yerdim ama ...İntikamım korkunç olurdu?
Sonra ona şantaj yapar tüm ders ödevlerimi yaptırdım(:
 
 
O da beni dövüyordu ama ... :(
Daha bu neki santajla okul harçlıklarımıda çıkartıyordum (:
 
Bakmayın siz ablamın  dövdüğüne ...Ondan çalışkandım ...Aileninde en küçüğüyümya babam beni çok seviyordu...Annemle -ablam bir disiplin bir disiplin bana aman vermiyordu..
Bende  bir isyan durumları başladı asileştim (:
Şimdilerde Allahtan normale döndüm(:
Ah ahh bir de beni Anıl'dan dinleseydiniz.Bir söyle bin ah işit durumları (:
Ebru:)
İndin işte çocukluğuma son değerlendirmeyi de SEN yap (:
 
Dayak yemişin ablandan ama yaramış crt
Onların sayesine haklarını savunacak kadar asileşmiş,düşüncelerini savuracak kadar özgüven edinmişin :)
 
Ebru' Alıntı:
Dayak yemişin ablandan ama yaramış crt
Onların sayesine haklarını savunacak kadar asileşmiş,düşüncelerini savuracak kadar özgüven edinmişin:)

Ebru:) Çok teşekkür ediyorum .
Amann ablam duymasın 'iyikide dövmüşüm 'der havaya girer hemen(:
 
Ben hayatımda sadece,'öğretmenlerden' yediğim dayakları hatırlıyorum. Bunun nedeni çok zeki oluşum mu ,yaramaz oluşum mu ,yoksa tek suçum çocuk olmam mıydı? .Kafamda kırılan flüt,yüzümün 3 katı büyüklüğünde bir osmanlı elinden tokat,tekme v.s... Orta okul ve ilkokul çağlarından bahsediyorum. Lisede o kadar yaramaz değildim (çocuk değildim) Onları saymıyorum. . Askerliği saymaya hiç gerek yok. Eşşek kadar memhmetçiktim. Dayağı kaldırabilirdim değil mi?


Hangisinin bana bir faydası olmuştur sizce?


 
(İşin şakası bir yana)'Dayak' insanlardaki hayvani duyguların dışa vurumudur ...
Baskı ve şiddet ,zor kullanmak  kotrolü sadece geçici olarak ele almaktır...
Tepkinin artmasına asla engel olamaz...Ve istenilen  noktaya gelinemez.
İnsani duyguların kaybedilmemesi dileğiyle şiddetin her türüne 'Hayır' diyorum.
 
Dayağı hakedenlere gücü yettiği halde dayak atmayanlar dayaklıktır ama onlara dayak atmaya gücü yeten pek nadir bulunur .- k.g. atasözü-
Ben uydurdum
 
deli' Alıntı:
Dayağı hakedenlere gücü yettiği halde dayak atmayanlar dayaklıktır ama onlara dayak atmaya gücü yeten pek nadir bulunur .- k.g. atasözü-
Ben uydurdum

Güzel uydurmuşsun ;)

 
Benim neslime anlatın siz onu... :) ilk okul öğretmenlerime... Nurullah hocama... Mehmet hocama... Ve daha sayamadığım bir dolusuna...  Biz havuz problemlerini kafamıza yediğimiz cetvelin etkisiyle çözerdik... İşin aslı öyle değilse bile... Akşam akşam...
 
İlkolulda iken öğretmenimizin 'Yaşın yanında kuruda yanar 'diye hergün elindeki o cetvelle bizi sıradayağına çektiği günleri anımsadıkça ,matematikten geometriden daha da nefret ediyorum.!...
Ahh diyorum şimdi olacaktı ki..Neyse...
  Değerli öğretmenime yine de saygılarımı sunuyorum...Ama Onu hiç sevmedim.! (İtirafname)
 
Geri
Üst