EFLATUN'DAN...

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan senarist081
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
S

senarist081

Eflatun'a iki soru sormuşlar:

Birincisi; "İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nelerdir?

Eflatun tek tek sıralamış:

"Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki
çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama
sağlıklarını geri almak için para öderler. Yarından endişe ederken bu günü

unuturlar.
Dolayısıyla ne bu günü ne de yarını yaşarlar. Hiç ölmeyecekmiş gibi
yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler."

Sıra gelmiş ikinci soruya;

"Peki sen ne öneriyorsun?"

Bilge yine sıralamış:

"Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın. Yapılması gereken tek şey sadece
kendinizi sevilmeye bırakmaktır.


ÖNEMLİ OLAN; HAYATTA EN ÇOK ŞEYE SAHİP OLMAK DEĞİL, EN AZ ŞEYE İHTİYAÇ
DUYMAKTIR."
 
evet... zengin insan hayatta en çok şeye sahip olan değil, en az şeye ihtiyacı olandır...
 
Filozof Eflâtun'a iki soru sormuşlar…

Yöneltilen birinci soru şu:

"- İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nelerdir?"

Eflâtun, bu sorunun yanıtını tek tek şöyle sıralamış:

* Çocukluktan sıkılırlar ve bir an önce büyümek için acele ederler… Ne var ki, büyüdükten sonra da çocukluklarına tekrar dönmek için büyük bir özlem duyarlar.

* Çok para kazanabilmek için sağlıklarını yitirirler; fakat eski sağlıklarına kavuşmak ve geri alabilmek için çok para harcarlar.

* Yarından endişe ederken bugünü unuturlar… Bu nedenle ne bugünü ne de yarını yaşarlar.

* Hiç ölmeyecekmiş gibi çalışırlar… Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.

***

Sıra gelmiş ikinci soruya:

"- Bu durum karşısında insanoğullarına sen ne öneriyorsun?"

Eflâtun yine sıralamış:

* İnsan kendisini kimseye zorla sevdirmeye kalkmamalı… Yapması gereken tek şey, sadece insanın kendini sevilmeye bırakmasıdır.

***

Kuşkusuz sonu yok bu işin…

Türkiye'nin en büyük zenginlerinden sayılan iki büyük işadamı Vehbi Koç ve Sakıp Sabancı yaşama veda etmeden önce; hasta yataklarında, paranın bazı şeyleri satın alamayacağını, asıl zenginliğin ne olduğunu, ömür denen yaşam takviminin ne denli kısa olduğunu anlamışlardı. Zira Solon'un dediği gibi:

"Para vererek ölümden, ağır hastalıklardan , yaklaşan ağrılı yaşlılıktan kurtulmak mümkün değildir."

***

Yaşamın gerçek amacının ne olduğu ve insanın niçin yaratıldığı bağlamında, yukarıdaki geçen sözleri elbette sorgulayabiliriz. Ama bilinen bir gerçek vardır ki, kısa süren insan yaşamının sonunda bir ölüm realitesi bekliyor herkesi.

O nedenle yaşamı, bir gün ölecekmiş gibi kurgulamak ve her bayramın son bayram olabileceğini de unutmamak, Filozof Eflâtun'un da söylediği gibi, hiç ölmeyecek gibi yaşarken, hiç yaşamamış gibi ölmemek, yaşamın tadını çıkararak bu dünyaya veda etmek gerekiyor.

Nasıl ki, eşeğin ölünce semer, insan ölünce geride eser bıraktığı düşüncesinden hareketle, yaşamda bir iz, şu kubbede hoş bir sedâ bırakmak şarttır.

***
Gerçek zenginlik, çok şeye sahip olmak değil, en az şeye ihtiyaç duymaktır.

Yaşamın her mutlu ve üzüntülü ânının da gelip geçici, her bakışın son bakış, her görüşmenin belki de son görüşme olduğunu asla aklımızdan çıkarmamalıyız.

__alıntıdır__
 
Geri
Üst