Dünyanın Asırlardır Aradığı Kayıplar!

  • Konbuyu başlatan bıldırcın
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Garip Olaylar \/ İlginç Bilgiler kategorisinde bıldırcın tarafından oluşturulan Dünyanın Asırlardır Aradığı Kayıplar! başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 6,887 kez görüntülenmiş, 11 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Garip Olaylar \/ İlginç Bilgiler
Konu Başlığı Dünyanın Asırlardır Aradığı Kayıplar!
Konbuyu başlatan bıldırcın
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan bıldırcın
B

bıldırcın

"İstanbul'un taşı toprağı altındır" denir ya... Bu söz belkide İstanbul’da gömülü hazineler yüzünden söylenmiştir. İşte İstanbul’a ait şehir efsaneleri;

SÜLEYMANİYE CAMİİ, HARCA KARIŞAN DEĞERLİ TAŞLAR: Süleymaniye camiinin inşaası sırasında İran şahı, İnşaatın hızlanması için değerli taşlar gönderir. KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN İran şahı’nın sadaka verir gibi gönderdiği değerli taşları değirmende öğüterek Süleymaniye camiinin cevahir minaresine katar.

BALAT- FENER AÇIKLARI: Bizanslılar İstanbul’un işgali sırasında gemilerle hazinelerini kaçırmaya çalışır. FATİH'in askerleri bu gemileri balat açıklarında batırır.

CÜZZAMLILARIN HAZİNESİ: Cüzzamhane’deki hastalar sadakalarla geçinirdi. Cüzam hastalarına bağış olarak verilen altınların biriktiği hazinenin Karacaahmet mezarlığında olduğuna inanılıyor.

KUTSAL KASE İNANIŞI: Kimilerine göre hristiyanlıktaki varlığı bile tartışılan kutsal kasede Çemberlitaş’ın altındaki gizli oda’da bulunuyor.

KLEOPATRA'NIN HAZİNESİ: Halkalı’da kleopatra’nın süt banyosu yaptığına inanılan Roma döneminden kalma havuzunda bulunduğu bölgede hazine olduğuna inanılıyor.

ZEYTİNBURNU KIYI ŞERİDİ/ NAZİ ALTINLARI: 2. dünya savaşı sırasında naziler, Yahudilerden topladıkları altınların bir bölümünü goben ve breslau zırhlılarına yükleyerek İstanbul’a getirir. Altınlar Zeytinburnu kıyı şeridinde bir arsaya gömülerek saklanır.

OSMANLI BANKASI HAZİNESİ ESKİ İSTİNYE TERSANESİ'NDE: Fransızların kaçırmak istediği OSMANLI'ya ait külçe altınlar eski tersanenin olduğu yerde gömülü.

 
F

Feveran Estomp

Kullanıcı
6 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Mersin
Ben gerçek olduğunu düşünmüyorum.. Yoksa binlerce defineci kazmadık yer bırakmazdı..  :)
 
B

bıldırcın

Birde şu yönden bakmalı İstanbul'da kazılmadık yer kalmadı en son denizin altına kadar girdiler  :) Olsa çoktan çıkardı  :)
Zaten bunlar halk efsanesi,benim de ilgimi çektiği için paylaştım :)
 
F

Feveran Estomp

Kullanıcı
6 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Mersin
İnsanoğlunun en fazla merak ettiği kayıplar arasında ''Nuh'un Gemisi'', ''Atlantis uygarlığı'' ve varlığı tartışılan ''Kutsal Kase'' geliyor.İşte asırlardır aranın en meşhur 5 yitik.

Yeryüzünde birçok kayıp medeniyet ve kültür hazinesinin bulunması için her yıl onlarca araştırma yapılıyor. Kayıplar arasında en fazla merak uyandıranların başında Nuh'un Gemisi geliyor.

Nuh'un Gemisi'ni bulmak için çeşitli tarihlerde yapılan birçok arama çalışması sonuçsuz kalmasına rağmen halen araştırmacıların en fazla ilgilendikleri kayıplar arasında ilk sırada yer alıyor.

-AĞRI DAĞI'NDA MI?-

Nuh'un Gemisi'nin Ağrı Dağı'nda olduğa inananların sayısı hayli fazla. Resmi kayıtlara göre, Nuh'un Gemisi'ni aramak üzere 20 Ağustos 1829'da Ağrı Dağı'nın zirvesine ulaşan ilk araştırmacı Alman bilim adamı Frederic Parrot oldu. Parrot, Nuh'un Gemisi'nin Ağrı Dağı'nda bulunduğunu öne sürerek biri Rus, 6'sı Alman 7 arkadaşı ile zirveye ulaştıktan sonra dönüşte, gemiyi bulamadığını ama izlerine rastladığını iddia etmişti.

Ağrı Dağı'na daha sonra da arama tırmanışları gerçekleştirildi. 1916 yılında Vladimir Roskovski adlı bir Rus pilot, Ağrı üzerinden uçarken bir gemi kalıntısı gördüğünü iddia etmiş ve konuyu tekrar gündeme taşımıştı.

11 Eylül 1959'da Milli Müdafaa Vekaletine bağlı Harita Müdürlüğünde görevli binbaşı İlhami Durupınar da Ağrı Dağı'nın 4000-4500 metre yükseklikten çekilmiş fotoğraflarını incelerken Nuh'un Gemisi'ne çok benzeyen bir oluşum var olduğunu ileri sürmüştü.

Nuh'un Gemisi'ni bulmak amacıyla dağa çıkanlardan birisi de aya ilk ayak basan astronotlardan James Irwin oldu. Irwin ve arkadaşları da Nuh'un Gemisi'nin Ağrı Dağı'nda olduğunu ileri sürerek araştırma yapmış ama gemiyle ilgili somut bir bulgu elde edememişlerdi.

-KAYIP MEDENİYET ATLANTİS-

Sular altında kaldığı söylenen efsanevi ada Atlantis de insanoğlunun en fazla merak ettiği ve bulunması için araştırmacıların çalışma yaptığı en önemli kayıplardan biri olarak dikkat çekiyor.

İspanya'nın güney sahilleri, Girit Adası yakınları, Konya, Kıbrıs ile Suriye arasında Akdeniz'in derinleri gibi birçok değişik bölgede olduğu ileri sürülen medeniyetin izlerini bulmak için yapılan çalışmalar bıkmadan sürdürülüyor.
Bugün birçok insanın varlığına inandığı Atlantis'ten ilk bahseden ise ünlü düşünür Eflatun.... Kaynak olarak Atinalı Solon'u gösteren Eflatun'a göre Atlantis, Cebelitarık Boğazı'nın batısında, Libya'dan daha büyük bir ülke. Eflatun'dan günümüze kadar gelen bilgilere göre, Batı Avrupa ile Libya'yı ezip geçen Atlantis orduları, Atinalıların gösterdiği direnç karşısında gerilemek zorunda kalır ve şiddetli bir deprem sonunda da MÖ 9600'de, bir gece içinde sular altında kalır.

-KUTSAL KASE-

Dan Brown'ın ''Da Vinci Şifresi'' kitabıyla gündeme gelen ve efsaneye göre, Hz. İsa'nın Yahudi ve Romalıların oluşturduğu askeri bir güç tarafından yakalanıp çarmıha gerilerek idam edilmesinden önce havarileri ile yediği son akşam yemeğinde kullandığı veya çarmıha geriliş esnasında Arimatealı Yusuf'un İsa'dan akan kanı doldurduğu bir kasenin varlığına inanlar da çoğunlukta.

Vatikan'ın varlığına inanmadığı Kutsal Kase özellikle Hristiyan araştırmacıların ve hazine avcılarının geçmişte olduğu gibi günümüzde de büyük ilgisini çekiyor. Antakya'da olduğu yönünde iddiaların ortaya atıldığı Kutsal Kase'nin İstanbul'daki Çemberlitaş'ın altında bile olabileceği ileri sürülmüştü.

-KAYIP KITA MU-

İzlerine tarih içinde pek çok uygarlıkta rastlandığı ifade edilen batık Mu kıtası, insanoğlunun en büyük kayıp meraklarından birisini oluşturuyor.
19. Yüzyılda İngiliz araştırmacı James Churchward kayıp kıta için Orta Amerika'da çeşitli araştırmalar yaparak, konuyla ilgili eserler kaleme aldı.
Bilim dünyası Mu uygarlığının varlığına kuşkuyla yaklaşmasına rağmen, kıtanın battığı öne sürülen tarihte dünyada büyük bir jeolojik olayın yaşanması araştırmacılar için her zaman dikkat çekici bulundu.
Atatürk'ün, Churchward'ın Mu kıtasıyla ilgili eserlerini Türkçe'ye çevirtmesi ve Tahsin Bey'i araştırma yapmak üzere Meksika'ya büyükelçi ataması, kayıp kıta Mu'nun Türklerin kökeni açısından da önemli olabileceği düşüncesinden kaynaklanmıştı.

-HAZRETİ MUSA'NIN SANDIĞI-

Ahit Sandığı veya Tabut-u Sakine olarak adlandırılan Hazreti Musa'nın sandığı da en önemli kayıplar arasında.

Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan, Hazreti Musa'nın kutsal kitap Tevrat'ı çoğaltarak 12 kabilesine dağıttığının, aslını ise yaptırdığı bir sandıkta korumaya aldığının bilindiğini anlatarak, şunları söyledi: ''Hazreti Musa'nın çeşitli eşyalarının da bulunduğu söylenen sandık, Kudüs'teki mabette koruma altına alınır. MÖ 586 Babil orduları tarafından istila edilen Kudüs'teki mabet yağmalanır ve Hazreti Musa'nın sandığı kaybolur.''

Hazreti Musa'nın sandığının yeraltı mağaralarında saklandığı yönünde bazı görüşlerin bulunduğunu anlatan Özkan, sandığın nerede olduğu ya da akıbeti konusunda somut bir bilgi olmadığını ifade ederek, ''Bu sandığın Antakya'da bir mağarada saklandığı da ileri sürülüyor'' diye konuştu.
 
G

Gozde

Kullanıcı
9 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Lüleburgaz
bütün tarihin kayıplarıda bizimle ilgili ya türkler var işin içinde yada memleketimiz aslında ne önemli bir milletiz  ;)
 
F

Feveran Estomp

Kullanıcı
6 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Mersin
.gözde.' Alıntı:
bütün tarihin kayıplarıda bizimle ilgili ya türkler var işin içinde yada memleketimiz aslında ne önemli bir milletiz  ;)
Dünyada ki en eski medeniyetlerden birisiyiz.. Önemliden çok , köklerimizin en eski uygarlıklardan birisi olması bizi her olguda olmazsa olmaz kılıyor..
 
G

Gozde

Kullanıcı
9 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Lüleburgaz
bizim köyde (ismini vermiyim köyümün) köprü yapıılıyordu akan çayın üstüne tristik amaçlı. Köprünün ustaları ayağını dikmek için kazdıkları yerde define buldular o kadar işçi görmüş kaçabilirlermiş gibi kaçmayı denediler yakalandılar iki sene önce falandı net hatırlamıyorum hatta yerel haberlerde çıkmıştı ama 150-200 civarı osmanlı altını civardan kazmaya geliyorlardı çayın etrafını  ;D
 
B

bıldırcın

Gözde sen anlatınca aklıma geldi dedemin köydeki evini müteahhit'e verdik adam bina yapacak(!)neyse bekliyoruz yapılacak diye adam atlatıp duruyor.Sonnra bir gece kepçeyle gelmiş baya derin bir kazı sonucu oldukça büyük bir küp(içinde ne olduğunu hala bilmiyoruz)alıp kaçmış.Kepçeyide orada bırakmış.Adamdan bir daha kimse haber alamadı.Ben hala merak ediyorum acaba içinde ne vardı...
Keşke biz kazsaydık :D
 
Safari

Safari

Kullanıcı
7 Haz 2007
En iyi cevaplar
0
36
İstanbul
KUTSAL KASE İNANIŞI: Kimilerine göre hristiyanlıktaki varlığı bile tartışılan kutsal kasede Çemberlitaş’ın altındaki gizli oda’da bulunuyor.
Burası Yeraltı Sarnıcı olmuyor mu  ???
 
A

ayben

Yerebatan Sarnıcı biraz daha aşağıda kalıyor. Çemrlitaşa; Binbir Direk Sarnıcı daha yakın bence olsa olsa o olabilir ama tabi kesin birşey demekte olmaz. ::)
 
Üst