Deyimlerin hikayesini biliyor musunuz?

  • Konbuyu başlatan su perisi
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Serbest Kürsü kategorisinde su perisi tarafından oluşturulan Deyimlerin hikayesini biliyor musunuz? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 18,652 kez görüntülenmiş, 26 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Serbest Kürsü
Konu Başlığı Deyimlerin hikayesini biliyor musunuz?
Konbuyu başlatan su perisi
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan crt
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
AĞZINDAN BAKLAYI ÇIKARMAK ( Sabrı tükenip, o zamana kadar söylemediğini söyleyivermek anlamında bir deyim.)

Eski zamanlarda çok küfürbaz bir adam varmış. Memleketin müftüsü bu adamı çağırıp sık sık nasihat edermiş. Küfür edeceği sırada aklına gelip, vazgeçmesi için de ağzında bir bakla tanesi tutmasını önermiş. Bir gün yine müftü efendi bu adama nasihat ederken, münasebetsizin biri içeri girmiş ve müftüye sormuş:
-Müftü efendi, sağdıcım öldü. Bana mirasının kaçta kaçı isabet eder?
Canı sıkılan müftü, küfürbaza dönmüş:
-Çıkar ağzından şu baklayı da, bu herife gerekli cevabı kendi usulüne göre sen ver, demiş.

 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
İskender PALA'nın "iki dirhem bir çekidek" adlı kitabından yapacağım alıntılar deyimlerimizin nasıl çıktığını neler yaşandığını sunuyor..
Ben çok beğendim keyif aldım okurken..Sizde okurken keyif alacağınız ve bilgileneceğinizden eminim.. ;)

Hadi başlayalım  :)
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
ESKİ ÇAMLAR BARDAK OLDU


Orman köylerinde, eskiden çam Ağaçlarından bardak yaparlarmış.
Askere giden bir adam günün birinde döndüğünde eski çamların nereye gittiğini sormuş.
Adam, oğluna:
-Ah oğul!O senin sorduğun eski çamlar bardak oldu, demiş.

 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
DİMYAT'A PİRİNCE GİDERKEN EVDEKİ BULGURDAN OLMAK

Dimyat, Mısır'da Süveyş Kanalı ağzında bir limandır. Eskiden Mısır'ın meşhur pirinçleri, ince hasırdan örülmüş torbalar içinde buradan Anadolu'ya getirilirmiş.
Dimyat'a pirinç almak için giden bir Türk tüccarının bindiği gemi, Akdeniz'de korsanlar tarafından soyulmuş ve adamcağızın bütün altınlarını almışlar.
Binbir zorluk içinde İstanbul'a dönen pirinç tüccarı o yıl iflas etmiş. İstanbul'dan kalkmış, memleketi olan Karaman'a gitmiş. O sene tarlasından kalkan buğdaları da bulgur tüccarlarına sattığından, kendi ev halkı kışın bulgursuz kalmışlar.

 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Su Perisi' Alıntı:
ESKİ ÇAMLAR BARDAK OLDU


Orman köylerinde, eskiden çam Ağaçlarından bardak yaparlarmış.
Askere giden bir adam günün birinde döndüğünde eski çamların nereye gittiğini sormuş.
Adam, oğluna:
-Ah oğul!O senin sorduğun eski çamlar bardak oldu, demiş.
Bu deyimi yıllar geçti hala unutamadım.
Çocukken okulun hemen yanındaki bakaldan  silgi ve pastel boya almaya gitmiştim..
Param yetmedi bakal "eski çamlar bardak oldu" bu para ile sana ancak bir şeker verebilirim demiştide donup kalmış bu sözün ne anlama geldiğini birtürlü anlayamamıştım : (
Sabah sabah beni yine eskilere taa çocukluğuma götürdün.
Superisi : ) Gerçekten güzel bir konu seçmişsin
Paylaşım için teşekkürler
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Begenmene sevindim ve çoçukluk hatıralarına dönderdiğim için ayrıca sevinsdim:)

"Saman altından su yürütmek çok hoşuma gitmişti benimde okurken çok güldüm..Dur bakayım nereye kayıt etmişim hemen ekleyim de saman altından neden su yürütülmüş öğrenelim  ;)
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Saman altından su yürütmek  ::)

Vaktiyle köyün birinde, ahalinin tarlaları ve meyve sebze bahçelerini suladığı bir su kaynağı varmış. Bu kaynak köyün ortak malıymış. Civarda başkaca su kaynağı olmadığından bütün köylü, arazisini bu kaynaktan nöbetleşe sıra ile sularmış. Kimin ne vakit, ne kadar su kullanacağı belliymiş ve herkes kendi hakkına riayet eder, komşularının hakkına da saygı gösterirmiş. Ancak her köyde olduğu gibi, bu köyde de açıkgöz bir adam varmış. Sebze bahçeyi su kaynağının hemen yakınında bulunan bu adam, herkes gibi sırası geldiğinde gider, kaynaktan suyunu alırmış ama bununla yetinmeyip, kaynak ile bahçesi arasına gizli bir su yolu kazmış. Kimseler fark etmesin diye de su yolunun üzerini, taşla tahtayla kapatıp, üstüne de saman balyaları yığmış. Su, diğer vakitlerde bu saman altından aka aka açıkgözün tarlasına kadar gidermiş.

Yaz ortasında herkesin tarlası susuzluktan yanıp kavrulurken, onun ki, fidanların boy üstüne boy attıkları, yemyeşil bir haldeymiş. Üstelik bostanın ortasındaki sulama havuzu da, her zaman silme doluymuş, Köylüler, "Bu işin içinde bir iş var", diyerek araştırmışlar ve kısa bir süre sonra da, bu uyanığın saman altından su yürüttüğünü fark etmişler

(İki Dirhem Bir Çekirdek kitabından alıntıdır..)
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
Buyrun cenaze namazına


IV. Murad zamanında tütün,içki ,keyif verici madde yasağı koyar.ve yasağa uymayanları cezalandırır.
bugünkü üsküdar civarında bir kahvehanede tütün vs. içildiğini istihbarat alır.
derviş kılığında tebdili kıyafet buraya gider.
selam verir.oturur.kahveci yanına gelip,
-baba erenler kahve içermi diye sorar.
-padişah. evet.
-k.tütün içermisin.der.
-p:hayır.der.
kahveci işkillenir.tütün içimiyorda ne işi var burda.zaten padişahın tebdili kıyafet dolaştığı haberleri var.eli titreye titreye kahveyi götürür.
-k.baba erenler ismini bağışlarmı?
-p.Murad.
-k.peki isimde sultanda varmı?
-p.elbette var.
deyince kahvecinin bet beniz atar.zangır zangır titrer.ve.
-k.öyleyse buyrun cenaze namazına der.olduğu yere yığılır.
IV. Murad bu lafa çok güler ve kahveciyi bir defalığına af eder.

 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Şansa vede mucizelere inanmam ..
Dolayısıyla benim için boşuna bir bekleyiş olur ama sizlere bol şanslı günler diliyorum: (

DEVLET KUŞU KONMAK
(Deyimin kullanıldığı söz gelişi: Beklenmeyen, büyük, önemli kısmet; şans.)

Bir rivayete göre, vaktiyle İran’da hükümdarlar öldüğü zaman, bütün şehir halkı sarayın önündeki meydanda toplanırmış. Sarayın balkonundan, adına devlet kuşu denilen bir kuş uçurulur, kimin başına konarsa, o adam ülkeye hükümdar olurmuş.

Gerçi tarihte, gerek İsa’dan önce İran’da yaşayan Medler ve Persler, gerek İsa’dan sonra yaşayan kavimler zamanında, böyle garip bir yolla hükümdar seçildiğini gösterir bir kayıt yoktur; üstelik böyle bir seçim yapılmış olması, mantığa da uygun düşmemektedir. Ama hak etmediği yerlere, şans eseri gelenler için, ‘başına devlet kuşu kondu’ denmesi, yukarıda sözü edilen masaldan gelmiş olsa, yerinde ve anlamlı bir sözdür.
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
hehe çok keyifli paylaşımlar olmuş peri.  ;D
Ben "üzümü ye bağını sorma" yı çok merak etmişimdir hep, sanki komik bişeyler olmuş gibi geliyor. Varsa onu da paylaşır mısın?
 
E

emosin

Kullanıcı
18 Şub 2009
En iyi cevaplar
0
0
Bursa
Güzel paylaşım olmuş ..
Deyimlerin hikayeleri gerçektende ilginçmiş :)
Hoşuma gitti teşekkürler :)
 
E

ebruliyn

Kullanıcı
29 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Dilimizde o kadar çok deyim var ki anlamlarını biliyor ama hikayelerini bilmiyoruz
Pericim sayende bir kaçını öğrenmiş olduk
Kimisine bıyık altından güldüm ;D
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Ayrıca bizim sorduklarımız deyim değil atasözüymüş
He ya dimi  ;D ;D

O zaman Harun'cum sen de bu atasözlerinin nereden geldiğini buluver, madem az çalışıyorsun.  ;D ;D ;D
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
atasözünü birisi söyler. bir yerden gelmez. deyimler halk arasında oluşur. atasözleri söylenmiştir. 
Deyimleri de birileri söylüyor, çat diye gökten inmiyorlar yani allahım ya  ;D ;D ;D Yani hangi olaylar vesile olmuştur baabında  ;D
 
S

su perisi

Kullanıcı
4 Ocak 2007
En iyi cevaplar
0
0
dideM' Alıntı:
hehe çok keyifli paylaşımlar olmuş peri.  ;D
Ben "üzümü ye bağını sorma" yı çok merak etmişimdir hep, sanki komik bişeyler olmuş gibi geliyor. Varsa onu da paylaşır mısın?
Kitapta yoktu ama senin için araştıracağım  ;)
 
Üst