I
ibrahim
Kullanıcı
Tavana dikilen gözlerin,beyaz perdede albenisiyle asılı duran düşlere,girdaba esir olma tehdidine kaygısız kalarak ummalı cabası neticesinde,deryada bir damla olmak hevesiyle başlar bu gizemli serüven...
Yalındır,yalnızdır...yanında varlıgını hissettigi tek şey kendini hiç yalnız bırakmayan düşleri ve düşünceleridir.
Düşler ve düşünceler nankör degildir cünkü.vefakardır,arkadastır,gönül sevdalısıdır,her an onunladır.düşleri degilmiydi zaten bu serüvende onunla beraber olan.
Gece soguktur,semada sıraya dizili yıldızlar göz kırpıp eşlik eder hani,bu yalnız kalınmıslıga inat.bulutlar sokulmaya başlar da yavaş yavaş,yalnızlıga şahit yıldızlara nisbet,nifak tohumlarını sacıp,gözyaşı damlalarını serperek topraga,sactıgı nifak tohumlarını yeşertmek ister belkide....
Dalıp gider de sessizce,bilmez gece dönmüş gündüze.
.
.
.
Saçlarını oksayan tılsımlı rüzgarın sarsıntısıyla ilkilir biran...
Dalgaların naralarıyla her ne kadar sarsılsa da,karaya ulaşma direncini gösterbilen küçücük bir kayıgın cesareti misali atılır önce ileriye.sonradan pes etme duygusu içinde koyuverir kendini eşsiz kumsalın koynuna.
Vakit ilkindi olmustur artık.güneş,gündüzü gecelerin esrarengizligine bırakıyor olma tedirginliği ve utangaçlıgı içerisinde,kendini ele veren kızarmış çehresiyle elveda diyor dagların ardından,yarın aynı saatlerde beraber olmak ümidiyle diye.
Ve kızılı ufuk teslim ediyor kendini yavaş yavaş geceye.
gecenin bu ayrılıga agıt yakan yagmurları,bir türkü söylüyorlar el ele.
kim bilir gündüzün ahı tutuyor belkide...
bir başka gecede salınırken yine
derya sandalında buluşmak ümidiyle
...saygılar...
Yalındır,yalnızdır...yanında varlıgını hissettigi tek şey kendini hiç yalnız bırakmayan düşleri ve düşünceleridir.
Düşler ve düşünceler nankör degildir cünkü.vefakardır,arkadastır,gönül sevdalısıdır,her an onunladır.düşleri degilmiydi zaten bu serüvende onunla beraber olan.
Gece soguktur,semada sıraya dizili yıldızlar göz kırpıp eşlik eder hani,bu yalnız kalınmıslıga inat.bulutlar sokulmaya başlar da yavaş yavaş,yalnızlıga şahit yıldızlara nisbet,nifak tohumlarını sacıp,gözyaşı damlalarını serperek topraga,sactıgı nifak tohumlarını yeşertmek ister belkide....
Dalıp gider de sessizce,bilmez gece dönmüş gündüze.
.
.
.
Saçlarını oksayan tılsımlı rüzgarın sarsıntısıyla ilkilir biran...
Dalgaların naralarıyla her ne kadar sarsılsa da,karaya ulaşma direncini gösterbilen küçücük bir kayıgın cesareti misali atılır önce ileriye.sonradan pes etme duygusu içinde koyuverir kendini eşsiz kumsalın koynuna.
Vakit ilkindi olmustur artık.güneş,gündüzü gecelerin esrarengizligine bırakıyor olma tedirginliği ve utangaçlıgı içerisinde,kendini ele veren kızarmış çehresiyle elveda diyor dagların ardından,yarın aynı saatlerde beraber olmak ümidiyle diye.
Ve kızılı ufuk teslim ediyor kendini yavaş yavaş geceye.
gecenin bu ayrılıga agıt yakan yagmurları,bir türkü söylüyorlar el ele.
kim bilir gündüzün ahı tutuyor belkide...
bir başka gecede salınırken yine
derya sandalında buluşmak ümidiyle
...saygılar...