Çocukların okuldaki başarısı nasıl arttırılabilir?

  • Konbuyu başlatan Codex
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde Codex tarafından oluşturulan Çocukların okuldaki başarısı nasıl arttırılabilir? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 5,858 kez görüntülenmiş, 12 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı Çocukların okuldaki başarısı nasıl arttırılabilir?
Konbuyu başlatan Codex
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Flamingo
Codex

Codex

Özgür Şahin
Site Kurucusu
14 May 2006
En iyi cevaplar
0
48
Çanakkale
www.kendinigelistir.com

Arka sıra çocukları 3 ayda ön sıralara nasıl geçer?


Çocuk Gelişim Uzmanı Şenay Yılmaz karnesi zayıflarla dolu, arka sıralarda oturan çocukların kaderini değiştirmek için neler yapılabileceğini anlattı:

* Arka sıranın çocukları ön sıralara nasıl geçer?
Biz bununla ilgili bir proje geliştirdik. Arka sıralarda oturan zeka düzeyleri, yaşıtlarının çok az gerisindeki çocukları ön sıralara çekip başarılarını artırmaya çalışıyoruz. Dört yıldır İstanbul’un Anadolu yakasında 50’den fazla okulda 200’ün üzerinde çocukla birebir çalıştık ve üç ay içinde başarılarını ciddi şekilde artırdık. Bu çocukların IQ’ları yaşıtlarının çok az altında. En düşük 65 ile 75 IQ’ya sahipler. Ama sınıflarda 80 ile 100 IQ’lu yaşıtlarıyla yarışıyorlar. Bu nedenle okul başarıları düşük, karneleri zayıflarla dolu, geç okuyorlar, geç öğreniyorlar.

AİLELER ZOR FARK EDİYOR
* Başarısız çocuğun IQ’su mu düşüktür?
Çocuğun zekası düşük mü yoksa yüksek mi, arada çok ince bir ayrım vardır. Genelde aileler fark edemez, profesyonel inceleme gerekir. Ancak karnedeki 1’ler, 2’ler çocukların zeka düzeyleri üzerine aslında ciddi ipuçları verir. Yaşıtları dakikada 60 kelime okuyabilirken, onlar 40 kelime okuyabilir. 70 IQ’nun altında bu okuma miktarı düşer. Aileler bunu ölçebilirler. Çocuk bir dakikada 50-60 kelime okuyabiliyorsa karnesinde dörtlerin daha sık olması gerekir. Bir dakikada 30-40 kelime okuyabilen çocuklar, 3’lerle dolu bir karneye sahip olabilir. Bir dakikada 20 kelime okuyan çocuk, 2’lere alışır. Ailelerin çoğu bunu kabullenmek istemiyor. ’Ben de okulda geç okumuştum’ diye düşünüyorlar. Bu nedenle çocukların mental sorunları ancak ikinci sınıfın sonunda ya da üçüncü sınıfta fark edilebiliyorlar. Karnesi 1 ya da 2’lerle dolu çocuğa bahane üretmek doğru değildir; incelenmesi gerekir. Bazen kaynaştırma sınıflarına alınması lazım. Bu durumdaki çocuklara rapor verilebiliyor. Aileler bazen çocuklarının rapor almasını istemiyorlar. Oysa özel eğitime tabi tutulması bu çocukları kurtarıyor. Biz ’Arkadakiler’ projesini 200 raporlu çocuk üzerinde gerçekleştirdik, 100 tanesinin raporu iki yıl içinde tamamen kalktı. İki, üç yılda bu sorun çözülüyor.

NOTLAR YÜKSELİYOR
* Eğitim verdiğiniz çocuklardan çok başarılı olanlar oldu mu?
OKS’yi kazananlar oldu, Güzel Sanatlar’a giren öğrencilerimiz var.

* Notlar birden mi yükseliyor?
Kademeli olarak yükseliyor. Her hafta bir puan daha... Bu çocuklara özel yazılı yapılıyor, önce notları biraz yüksek tutuluyor. Çünkü başarıyı öğrenmeleri gerekir.

SINIFLARI VEYA OKULLARI DEĞİŞEBİLİYOR
Çocuklara başta test yapıyoruz. O sınıfa ve okula uygun mu, araştırıyoruz. Bazen çocukların; sınıfını, öğretmenini ya da okulunu değiştirebiliyoruz. Çocukların nasıl öğrendiğini araştırıyoruz. Bazı çocuklar dokunsal, görsel ya da işitsel öğreniyor. Öğretmenlerine, öğrenim sitilleriyle ilgili bilgi veriyoruz. Yani bu çocuklara nasıl anlatabileceklerini gösteriyoruz. Bir sınıfta en fazla iki çocuk olursa sınıf gerilemiyor, aksine daha iyi öğreniyor. Velilerine evde nasıl destek vereceklerini öğretiyoruz. Okuldaki popülerliklerini artırmak için birlikte sosyal program yapıyoruz. Başarılı arkadaş edinmelerine destek oluyoruz. Projeden önce yalnızca bir-iki arkadaşı olan bu çocuklar, birkaç ay içinde sınıfın en popülerleri arasına girebiliyor.


Yazan : Esra Tüzün 
Kaynak : Sabah
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Kuzenim.. Öss ye hazırlanıyor (sanıyoruz!). Hiç ders çalışmıyor.
Dersi dinliyor musun diyoruz. Yok, öğretmen anlatırken dikkatimi bir kelime çekiyor ve onun üzerinde hayaller kurmaya başlıyorum diyor. Ve bu hayaller hiç bitmiyor, yakaladığım kelimeler de..
Ee evde çalışıyoruz; dinlemiyor, istemiyor,..vs. Umrunda değil. Bir de o haliyle strese giriyor. Yav niye stresleniyorsunki çalışmadığın halde! Stresleneceğine çalış biraz. Çalışmıyorsan strese girme..
Ne yapacağımızı şaşırdık. En sonunda tamam dedim çalışma. Gir sınava, umarım hiçbir yeri kazanamazsın ve anlarsın ne demek istediğimizi. Bunlar başkasının söylemeleriyle olmuyor demekki, kendisinin yaşayıp görmesi mi gerekiyor illa yani..
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Biraz rahat bırakmak gerekir çocukları diye düşünüyorum.
Keza eğitim sistemimizin  fazlasıyla sıkıcı olduğunu düşünenlerenim.
Buradaki bilgilerde fena değil.
Şu dakikada çok kelime okuma mevzu doğru gibi.
Ben zamanında dakikada öykü bitiririm hızlı okuma müsamereleri olurdu bizim dönemimizde :d
Kudelalı dönemlerden bahsediom:d

Karnemde hep aynı olurdu valla. Övünmek gibi olmasın 4 aldığımı bilem hatırlamam.  ::)
Bu durumu hayatıma yansıtabildimmi ? Valla hayır. Oklulda başarılı olmak hayata pek te düşünüldüğü gibi etki etmiyor.

Neyse.. Bilgiler güzeldi teşekkürler.
 
S

spiritualsigns

Milli eğitimin bu yönde bir uygulaması varmış. Ne kadar doğru bilmiyorum.. Başarı düzeyine göre çocukların dönem dönem sınıflarını ayırıp herkese eşit ilgi ve eğitim verilmesi amaçlanıyormuş. Bence mantıklı.. Çok başarılı bir çocukla başarısız bir çocuğun aynı sınıfta olması birbirini olumsuz etkileyebiliyor. Algılama kapasitesi ile alakalı çünkü..
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Milli eğitim bunu yapar, malum herşeyi sınıflara ayırmada üstümüze yok.
Bence mantıksız.

Olumsuz etki düşünülüyor. Eminim burada düşünce, başarısız öğrencinin başarılı öğrenciyi olumsuz etkimesi durumu.
E ne malum başarılı öğrencinin başarısız olanı olumlu etkilemeyeceği ?
Eldekilerini kurtaralım mantığı gibi. Atalarımız bile demiş daldaki bilmem kaç kuştan eldeki bir kaç kuş iyidir deyi.

Neyse.
 
A

agokalper

Kullanıcı
9 Şub 2009
En iyi cevaplar
0
0
İzmir
bilgiler güzel ama bu eğitimler nerde veriliyor. Yakınlarımızda böyle bişi olsa nereye gidip çare arayacağız?? ::)
 
S

spiritualsigns

Çocukların okuldaki başarısını arttırmak için
Korsan' Alıntı:
Milli eğitim bunu yapar, malum herşeyi sınıflara ayırmada üstümüze yok.
Bence mantıksız.

Olumsuz etki düşünülüyor. Eminim burada düşünce, başarısız öğrencinin başarılı öğrenciyi olumsuz etkimesi durumu.
E ne malum başarılı öğrencinin başarısız olanı olumlu etkilemeyeceği ?
Eldekilerini kurtaralım mantığı gibi. Atalarımız bile demiş daldaki bilmem kaç kuştan eldeki bir kaç kuş iyidir deyi.

Neyse.
Milli eğitimin bunu hangi mantıkla yaptığını bilmiyorum ancak mantıklı olan tarafı öğretmenin başarılı öğrenciye endeksli program uygulaması sonucu başarısız öğrencinin katbekat başarısız olmasına yol açacağı için bence eşit düzeylerde yapılacak bir ayrımın çocukların öğrenmesinde rahatlığa yol açacağı düşüncesi. Müfredat her öğrenci için aynı işler. Geç okuyan bir öğrencinin okumayı sökmüş ve ilerletmiş bir öğrenci yanındaki durumunu düşünürmüsüz? Hangisi hoş geliyor kulağa...

Sınıf ayrımı değil bu... Bu tarz ayrımları yapabilecek yaştayız. Madem bir  öğretim durumundan bahsediyoruz bunu kendi düzeyinde bir öğrenciyle alması farklıdır.  Başarılı öğrenci başarısız öğrenciyi olumlu tetikleyebilir ancak ben olumsuz ve umutsuz bir tablo çizeceği görüşündeyim çocuk üzerinde. Bu ayrımları çocukların etkilenmeyeceği şekilde yaparlarsa ne mutlu.. Yoksa çıkıp öğretmenin "siz tembelsiniz, tembel sınıfını ayırdık" şeklinde bir yaklaşımla gitmesi çocuklarda büyük bir travmaya yol açacaktır. Yani nereden baksan fazlaca sorun yumağı...

Bilinçli dimağlarda bence güzel sonuçlar verir...
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Valla başarılı öğrencilerin ayrılmasından ziyade. Başarısızolan öğrencilerin nedenlerini analiz etmek daha sağlıklı olur kanaatindeyim.
Sanki bu ayrım yapıldıktan sonra çocuk. Başarısız olduğundan dolayı farklı bir sınıfa yada uygulamaya maruz kaldığını anlayamıyacak. Öğretmeni dese ne olur demese ne olur.

Asıl problem eşit şartlarda eğitim veriliyormu verilmiyormu ? büyük ihtimal ile başarısızlığının bir dolu sebebi ortada ap açık dururken. Faturayı bu sebeplere çıkarmayıp çocuklara o yada bu şekilde çıkarılmasına anlam veremiyorum.
Açık ve net sınıf ayrımı gibi geldi bana. Sonuca göre ayrılan, aynı biyolojik yapıya sahip canlıların, farklı uygulamalara maruz kalmasından bahsediyoruz.
Bunun bilimsel karşılığı sınıfsal ayrım.
Bana doğru gelmedi ama uygulanır verim alınır alınmaz. (Ki bana göre bu durumdan verim beklemek son derece yanlış) bir şey diyemiyorum.
Eğitimde bu yol denendikten sonra hayatı boşa analiz ediyoruz.
 
S

spiritualsigns

Çocukların durumlarını analiz etmek öğretmenden önce önemli bir uzmanın görevi.. Evdeki şiddet, baba baskısı, dışlanma, çok cocuklu aile, aile ilişkilerinde ki kopukluklar, maddi yetersizlikler vs vs.. çocuğun okuldaki durum ve konumunu etkiler. Burada öğretmene iyi bir gözlem ve sorunu çözmeye yönelik bir takım çalışmalar yapmasını gerektirse de 40 kişilik bir sınıfta tek bir öğretmenin neler yapabileceği muamma...

Yapılmak istenen sınıf ayrımı değil kanımca. Faturanın kimlere kesildiği kesinde senin yaklaşımınla yanlış sonuçlara ulaşırız bu kesin. Bak şimdi eskiden sınıfta okumayı söktüğünde ve sınıftaki uyumuna göre elmanı kızartırlar yada kurdela takarlardı ki hala bu uygulama mevcut. Peki elması kızarmayan veya kurdela takılmayan çocuklar sınıflarının ayrılmasından farklı ne hissediyor olabilirler. Müfredat başarılı veya başarısız öğrenciye göre uygulanmıyor ki. Sorun burada.. Zaten uygulanan nuh neviden kalma müfredatlar. Birde geri kalan bir çocuğun normal seyreden bir öğrenciyle aynı müfredatta yer alması sence mantıklı mı?

Bence değil... Yanlış ve önyargılı politik bir yaklaşımla bende senin ulaştığın sonuca ulaşıyorum ama söz konusu çocuklarımız.. çok önemliler.. ve böyle bir şeyin uygulanıp denenmesi taraftarıyım zira geçen sene arkadaşımın kızının sınıfı 45 kişi ile böyle bir hüsranı yaşadı. Bir sürü çocuk okumayı sökemedi, öğretmen durumdan aciz kaldı ve aynı talepte bulunuldu... Yani ilkokul aşaması için çok önemli bir süreç ve çok dikkatli olunmalı...

Ha Türkiye şartlarında bu uygulama ne kadar başarılı olur bunu bilemiyorum. Hep diyorum bizim ortamız yok vur dendimi öldürüyoruz...
 
Y

yaratici_idea

Kullanıcı
17 Ocak 2008
En iyi cevaplar
0
0
Başarısızlığın çok nadiren zeka ile ilgili olduğunu düşünüyorum.
Bana göre her insanın öğrenme biçimi farklı.
Bunun dışında düşüncenin evrimi diye bir şey var.
Düşüncenin evrimini mikro düzeye indirgediğimizde insan yaşamını
sürekli değişen,öğrenen,gelişen evrim dönemlerine ayırabiliriz.
Bu noktada öğretmene ve eğitim sistemine düşen görev çocukların
aktif öğrenme biçimlerini ve düşüncelerinin hangi evrim basamağında olduğunu
tespit ederek buna uygun öğrenme yaşantıları düzenlemektir.
 
S

spiritualsigns

Düşünce evrimini gerçekleştirmek için düşüncelerimizde sağlam bir devrim yapmalıyız... Zincirlemedir bu gelişmeler...
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Valla ne yalan söyleyeyim şimdi.

O yada bu şekilde başarısız adledilen gençleri başarılı kılmak için gerekli çabayı yine her şartta göstermelidir diye düşünüyorum. Ama öğrencilerin sınıflarını ayırarak felan olmaz diye düşünüyorum.

Türkiye şartlarında bu uygulamanın zerre faydası olacağını düşünmüyorum.
Hele hele etik olacağını hiç düşünmüyorum.

Neyse. Burası türkiye.

Düşünce evrimine hiç girmeyeyim. İleri doğru evrilmediğimiz kesin gibi.
Eğitim sistemimiz hepte arızalı. Her tadile gelende arızayı büyütmekten başka bir işe yaramıyor.








 
F

Flamingo

Kullanıcı
31 Ağu 2008
En iyi cevaplar
0
0
İzmir
Bir öğrenci olarak şunu söyleyeceğim...
Çocuğunuza yeteri kadar bilinçlendirme sağladıktan sonra, onu özgür bırakın. Bu, onu cam fanus içinde tutmanızı engeller. Bırakın kendi kendine, bata çıka  öğrensin, hem okul hayatını, hem de gerçek hayatı..!

Eğer bir başarısızlık yaşayacak olursa da, merak etmeyin;
Dibe vurduğu zaman gidebileceği tek yer en tepedir!  

Tecrübeyle sabittir! ;)
 
Üst