''Çocukları Anlamanın Yolu; Onlarla İletişim Kurmaktır.”

  • Konbuyu başlatan berrak
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde berrak tarafından oluşturulan ''Çocukları Anlamanın Yolu; Onlarla İletişim Kurmaktır.” başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4,331 kez görüntülenmiş, 3 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı ''Çocukları Anlamanın Yolu; Onlarla İletişim Kurmaktır.”
Konbuyu başlatan berrak
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan ayben
B

berrak

Kullanıcı
28 Tem 2007
En iyi cevaplar
0
0
pembe...
Acaba  çocuğumuza daha etkili ulaşmanın, onu anlamanın yollarını öğrenebilir miyiz?

Daha sağlam ilişkiler kurabilmek için gereksinim duyduğumuz iletişim becerilerini geliştirebilir miyiz?

Hem bizim hem de çocuğumuzun istediği yakınlığı yaratıp, çağımızın zorluklarına karşı direnmemizi sağlayacak bir anlayış köprüsü kurabilir miyiz?


Çoğumuz iletişimin işleyişi hakkında, arabamızın motorunu çalıştıran mekanik ilkeler kadar bilgi sahibiyiz; yanı pek fazla şey bilmeyiz. Arabamıza biner, motoru çalıştırır ve gideriz. Motorun nasıl çalıştığı bizi ilgilendirmez... ta ki bozulup bizi yarı yolda bırakana kadar.

             Pek çok ebeveyn,  çocuklarıyla iletişim konusunda da böyle hissederler. Başlatmaya son derece isteklidirler ve yumuşak bir şekilde sürmesini beklerler. İyi çalışan iletişim”motorumuz” bozulduğunda bir onarım el kitabına ihtiyaç duyarız.       

           

a. İletişim Nedir?

           

                         İletişim; bir gülme, bir el sıkışma, bir gözyaşı, bir kaş çatma, bir hareket, bir sözcük, bir tonlama, bir gülümseme, bir fısıltı, bir çığlık, bir göz kırpma ve bir kucaklamadır. Bir mesajın veya anlamın, birinin zihninden başkasının zihnine, sözcükler, vücut dili ve ses tonu yoluyla aktarılması sürecidir. Aslında sizin mesajınızı duyan kişi onu doğru yorumlayana kadar gerçek iletişim oluşmaz.

           

Yüzeysel olarak bu süreç salt alışkanlık işi ve basit gibi görünebilir. Ancak eğer “motorun kapağı”nın altına bakarsanız, iletişimin, birlikte ve doğru biçimde işlemesi suretiyle bütün sürecin çalışmasını sağlayan çeşitli parçalardan meydana geldiğini görürsünüz. Birisi ile iyi konuşma yaptığınızda, bütün bu parçalar “hareket” halindedir, birbiri ile ilişki ve iletişim içindedirler; tıpkı iyi çalışan bir motorun parçaları gibi.


      Bir şeyi farklı söylemiş yada hiç söylememiş olmayı kimbilir kaç kez istemişsinizdir? Belki de, “Öyle demek istememiştim,” ya da “Benim söylemek istediğim kesinlikle bu değildi.” Diye açıklamalar yapmak zorunda kalmışsınızdır. Çoğu evde bu tür yanlış anlaşılmalara sık sık rastlanır. Şimdi bu yanlış giden şeyleri nasıl düzeltiriz onu görelim.........

           

Burada öncelikle üç kendini ifade etme tarzından bahsedelim.



Ebeveyn Tarzı: Gönderenin konumunu yükseltme ve dinleyeninkini alçaltma girişimleri olarak düşünülebilir. Bu tür ifadeler, azarlamak, mahkum etmek, bağırmak, nutuk çekmek, hükmetmek, uyarmak, eleştirmek, öğüt vermek, terslemek, kayıtsızlık, kızgınlık, duyarsızlık ve sert bir ses tonunu içerir.



Yetişkin Tarzı: Savunmacı olmayan ve dürüst  ifadeler olarak tanımlanabilir. Bunlar, dinleyenlerin en iyi yönünü ortaya çıkartır ve onlara eşit değerde insanlar olarak davranır. Yetişkin ifadeleri karşılıklı saygı, açıklık, duyarlılık, dobralık, dinleme isteği ve hislerin dürüst bir ifadesini içerir.



Çocuk Tarzı: Bazen spontan (kendiliğinden), canlı ve eğlenceli olabilir. Hepimiz zaman zaman çocuk tarzını sergileriz. Çocukluk durumunda hizmet edilmeyi, üzerimize titrenmesini, dikkat merkezi ve sorumluluktan uzak olmayı isteriz. Çocuk ifadelerinin özellikleri duygusal patlamalar, öfke, engellenme hissi, sorumsuzluk, çok konuşmak, öç alma arzuları ve adaletsiz karşılaştırmalardır.



* Kendinizi iyi analiz edin. İyi gitmeyen konuşmalarda kendinize şu soruları sorun: “Kendimi bir ebeveyn gibi mi, bir yetişkin gibi mi, yoksa bir çocuk gibi mi ifade ediyorum? İstediğim etkiyi elde edebilmek için mesajımı nasıl değiştirmeliyim?



* Şimdiki zamana uygun davranın. Unutmayın ki, geçmişteki deneyimleriniz ile bugün seçtiğiniz (ebeveyn, yetişkin yada çocuk) tarzınız arasında bir bağlantı vardır.yetişkin tarzı kullanmanız  çocuğunuzla iletişiminizi geliştirmeye doğru önemli bir adım olabilir. 



* Ebeveyn tarzınıza karşı duyarlı olun; ve onun yerine Yetişkin tavrını benimsemeye çalışın. “Gerekli”, “her zaman”, “asla”, “aptal”, “büyü artık”, gibi ebeveyn sözlerinin yada “istiyorum”, “ihtiyacım var”, “keşke”, “yapmam”, vb. çocuksu ifadeleri kullanmaktan kaçının. Bunların yerine “Ne düşünüyorsun?”, “Yapabiliriz”, “deneyelim”, “en iyisi şöyle yapmak”, “ne dersin?” vb.  ifadeleri kullanın.



* çocuğunuzun en iyi niteliklerini öne çıkarı. Rahatsız edici şekilde davrandığı zamanlarda bile, kendi yetişkin tarzınızı koruyarak, çocuğunuzu çocuk yada ebeveyn tarzından yetişkin tarzına geçmeye teşvik edebilirsiniz.


  Ebeveynle çocuk arasındaki iletişim bozukluklarının en yaygın nedenlerinden biri, mesajlarımızın açık olmamasıdır. Buna yol açan ne demek istediğimizi biliyorsak da, kastettiğimiz şeyi başkalarının kolayca anlayabileceği şekilde nasıl ifade edeceğimizi her zaman bilemememizdir.

Örnek ...“Makul bir saatte evde olmanı istiyorum” gibi basit bir mesajla, çocuğunuzun saat ona kadar eve gelmesi gerektiğini kastediyor olabilirsiniz. Çocuğunuz ise “makul saati” sabahın biri olarak yorumlayabilir... kendinize şu soruları sorun....


“Gerçekten ne demek istiyorum?”

“Eğer başka biri bana bunları söyleseydi, nasıl yorumlardım?”

                         “Acaba haksız varsayımlarda bulunuyor muyum?”

                         “Açık ve doğrudan mı davranıyorum?”



  Sözcükler: Kullanmak istediğiniz veya istemediğiniz sözcükleri seçmek için birkaç saniye bekleyin. Bu amacınıza en etkili ve verimli biçimde anlatacak sözcükleri seçmenize yardım eder.

*      Ses Tonu: Sesinizi, ergen çocuğunuzun duyduğu gibi duymaya çalışın.

*          Sözsüz İşaretler: yine beden ve yüz ifadelerinizi çocuğunuzun gözüyle görmeye çalışın. Bir konuşmayı videoya alın veya kendinizi aynadan seyredin.

* Düşünün. Bir an için kendinizi çocuğunuzun yerine koyun. Ebeveyn olarak göndermiş olduğunuz mesajları siz nasıl alırdınız? Mesajlara dikkatinizi çeken ne olurdu? Onları doğru yorumlamanıza ne yardım ederdi?


* Daha sağlam bir ilişki kurmanın en iyi yollarından biri karşılıklı saygı ve anlayış oluşturmaktır... çocuğunuzla konuşurken “sen” tümceleri yerine, “ben” tümcelerini kullandığınızdan emin olun.

Her çağda, anne ve babaların  çocuklarının geleceği hakkında ciddi kaygıları olmuştur. Bu kaygı ve korkular gerçek sorunlardan kaynaklanır, ancak işler Sokrates’in dediği kadar kötü olmayabilir...Günümüzdeki gençlerin tavırları berbat, otoriteyi hor görüyorlar ve büyüklerine karşı hiç saygıları yok. Acaba büyüdüklerinde ne berbat yaratıklar olacaklar?...

“İdareyi ele alın. Güç savaşına girişerek üstünlüğünüzü kanıtlamaya çalışmayın. İpler elinizdeymiş, otoritenizin sorgulanması söz konusu olamazmış gibi hareket edin.

                                   Ne yaparsanız yapın, bağırmayın. Gücünüzü bağırarak yada saldırganlaşarak değil, kesin ama sakin bir ısrarlılıkla gösterin. Bağırmak, denetimi yitirdiğinizin bir işaretidir.

Son olarak çocukların bizlerden duymak istedikleri daha doğrusu davranışlarımızla göstermemiz gereken beş mesajı aktarmak istiyorum.



*          “Seninle gurur duyuyorum.”

*           “Bana herhangi bir nedenle gelebilirsin, ben her zaman dinlemeye hazır olacağım.”

*           “Seni anlamak istiyorum.”

*           “Sana güveniyorum.”

*           “Seni seviyorum.”

            çocuklarla iletişim kurmanın ve onları anlamanın sadece bu konferansla aktarılabileceği veya öğrenilebileceği düşüncesinin yanlış olduğunu hatırlatmak istiyorum. Bu yüzden  okumalı, değişmeli ve gelişmeliyiz.

alıntı...SWETS, Paul W.





















 
D

dileklerperisi

Kullanıcı
8 Ağu 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Çocuklarla iletişim kurmak gerçekten güç ama imkansız değil heleki bu bilgilerle daha da kolay olacak. Teşekkürler. Emeğine sağlık.
 
Üst