Codex
Özgür Şahin
Site Kurucusu
GÖZ KONTAĞI KURUN: Yeni doğan bebeğinizin gözlerinin tamamen açık olduğu o kısa sürelerin avantajından yararlanın ve gözlerinin içine bakın. Size her baktığında, belleğini biraz daha oluşturur.
SÜREKLİ KONUŞUN: Alabileceğiniz tek karşılık, boş bir bakış olacak ama çocuğunuz konuşmaya istekli gibi göründüğü zamanlarda konuşmanıza kısa aralıklar vermeyi unutmayın. Kısa bir süre sonra, diyalogların ritmini ve boşlukları anlamaya başlayacak.
ONA DİL ÇIKARIN: Araştırmalar, yeni doğan bebeklerin daha iki günlükken bile basit yüz hareketlerini taklit edebildiklerini gösteriyor.
YANSIMASINI İZLEMESİNİ SAĞLAYIN: Bebeğinizin aynada kendisine bakmasını sağlayın. İlk başta, yalnızca tatlı bir başka bebeğe baktığını düşünebilir ama "diğer" bebeğin kollarını hareket ettirmeye ve gülümsetmeye bayılacaktır.
AYAKLARINI GIDIKLAYIN: Aslında, her yerini gıdıklayın. Espri anlayışı geliştirmenin ilk adımı gülmektir. Ayak parmaklarından çenesine kadar "Geliyor geliyor..." ya da "Seni yakalayacağım" oyunları oynayın
MANZARAYI PAYLAŞIN: Bebeğinizi pusetine ya da ana kucağına koyun ve birlikte yürüyüşlere çıkın. Yürürken ona etrafta olup biteni anlatmayı unutmayın. Çocuğunuza böylelikle sonsuz bir kelime hazinesi kazandırmış olursunuz.
COŞUN: Bebeğiniz, sizin değişen tonlarda sesler çıkararak yaptığınız sevimli bebek konuşmalarından büyük keyif alır.
ŞARKI SÖYLEYİN: Öğrenebileceğiniz kadar fazla melodi öğrenin ve onlara bebeğinizle yaşadığınız günlük hayatınızdan sözler uydurun.
VAKİT KIYMETLİDİR: Mesela bez değiştirme süresini en iyi şekilde kullanın. Bebeğinizin altını yavaşça değiştirin. Rutininizi anlayabilmesi ve yeni kelimelere aşina olabilmesi için o sırada neler yaptığınızı bebeğinize de anlatın.
ALIŞVERİŞE GİDİN: Marketteki yüzler, sesler ve renkler bebeğinizin çok iyi vakit geçirmesini sağlayacak.
ONA İPUÇLARI VERİN: "Şimdi kapıyı açacağım" diyerek, ona neden-sonuç ilişkisini öğretmiş olursunuz.
BEBEĞİNİZİ ŞAŞIRTIN: Her fırsat bulduğunuzda, hafifçe bebeğinizin yüzüne, koluna ya da göbeğine üfleyerek, onu sevindirin. Nefes verişinizi örnek olarak gösterin ve tepkisini, taklit etme çabasını izleyin.
KİTAP OKUYUN: Araştırmalar, sekiz aydan itibaren bebeklerin bir hikayeyi iki ya da üç kez dinledikten sonra, içindeki kelimeleri öğrenmeye başladıklarını gösteriyor.
CEE-EEE OYNAYIN: Saklanma ve bulunma maskaralıklarınız bebeğinize birkaç gülücükten daha fazlasını katar. Bebeğiniz böylelikle objelerin kaybolabileceğini ama sonra yine geri gelebileceğini öğrenir.
YEMEĞİYLE OYNAMASINA İZİN VERİN: Hazır olduğunda, farklı yiyeceklerin tadına bir de parmaklarının bakmasına izin verin. Yaratıcılığı gelişir.
YERDEKİLERİ TOPLAYIN: Bebeğiniz durmaksızın mama sandalyesinden aşağı bir şeyler atıyor ve siz de artık deliye dönmeye başladıysanız unutmayın, yalnızca yerçekimi kanununu öğreniyor.
ENGELLİ BİR YOL HAZIRLAYIN: Koltuk minderlerini, yastıkları, oyuncakları yere serpiştirin ve bebeğinize bunların nasıl üstünden ya da altından emekleyerek geçebileceğini gösterin. Böylelikle motor becerilerinin gelişmesine katkı sağlamış olursunuz.
"BENİ YAKALAYAMAZSIN" OYNAYIN: Bazen hızlanıp bazen yavaşlayarak evin içinde dizlerinizin üstünde gezinin ve sizi takip etmesini sağlayın.
ONU TAKLİT EDİN: Bebeğiniz büyüdükçe, yaptığı her şeyi sizin de tekrarlayıp tekrarlayamadığınızı görmek için garip sesler çıkarmak, geriye doğru emeklemek ya da gülmek gibi aktivitelerle tüm yaratıcılığını sergileyecek. Komik suratlar da yapın.
PATRON OLMASINA İZİN VERİN: Çocuğunuza iki seçenek arasında seçim yapma olanağı tanıyarak güven duygusunu artırın.
HER ŞEYİ SAYIN: Yüksek sesle saymayı alışkanlık haline getirirseniz, kısa süre sonra o da size eşlik etmeye başlayacaktır.
TELEVİZYONU KAPATIN: Televizyonun ne kadar eğitici ya da beynini uyarıcı olabileceği önemli değil; bebeğinizin her şeyden çok birebir etkileşime ihtiyacı var.
HAFIZA OYUNLARI OYNAYIN: Bebeğinizin hayatında önemli olan insanların fotoğraflarını çekin ve her birinden iki kopya çıkartın. Elinizde birbirine eşlenebilir bir dizi oyun kağıdınız olmuş olacak. Hepsini açık biçimde yere yerleştirin ve birbiriyle aynı olanları eşleştirmesine yardımcı olun. Bebeğiniz büyüdükçe, oyunu fotoğrafları ters biçimde yere koyarak geliştirebilirsiniz.
ŞAKALAR YAPIN: Onu güldürün...
FARKLI ŞEYLER GİYİN: Yazın ortasında bere, atkı ya da eldiven takın. Kendinizi "miş" gibi durumlarda düşünün ve yaratıcılığının sizi alıp götürmesine izin vererek bebeğinizin tepkilerini ölçün.
ONA GÖREV VERİN: Küçük çocuklar, çamaşır makinesine konacak siyahları ve beyazları ayırmak gibi küçük işleri kolaylıkla yapabilirler.
HARFLERE YOĞUNLAŞIN: Öğretici olmaya çalışmaksızın, belli bir süre bir harfi vurgulayacak şekilde konuşmaya çalışın. Örneğin; bir hafta süreyle, kahramanının adının A harfi ile başladığı kitaplar seçin. Ya da masadaki yiyeceklerden bahsederken aynı harflerle başlayanları arka arkaya söyleyin.
AYNI OYUNCAKLARLA OYNAMASINI SAĞLAYIN: Bir kutunun içine bebeğinizin artık yüzüne bakmamaya başladığı, oynamaktan sıkıldığı oyuncakları yerleştirin. Bir süre sonra onlarla nasıl daha başka oyunlar oynadıklarını görmek sizi de onu da şaşırtacaktır.
DUYGULARINIZDAN BAHSEDİN: Uyku vakti geldiğinde, çocuğunuza bugün onu neyin üzdüğünü ve neyin mutlu ettiğini sorun.
Yazar : Nora Romi