ÇEKİNGENLİK Mİ KİŞİLİK BOZUKLUĞUMU?

  • Konbuyu başlatan özlem1980
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde özlem1980 tarafından oluşturulan ÇEKİNGENLİK Mİ KİŞİLİK BOZUKLUĞUMU? başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 9,027 kez görüntülenmiş, 22 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı ÇEKİNGENLİK Mİ KİŞİLİK BOZUKLUĞUMU?
Konbuyu başlatan özlem1980
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan bf
Ö

özlem1980

Kullanıcı
25 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
Nasıl anlayacaksınız? Çekingenlik mi, kişilik bozukluğu mu ? Nasıl bir kişiliğe sahipsiniz? Çekingen mi, yoksa dışa dönük mü?"Maalesef çekingen bir yapım var"diyorsanız üzülmeyin, sorununuzda yalnız değilsiniz!


Karizmatik dediğiniz kişiler bile aslında çekingen kişiliğe sahip olabiliyor. Üstelik, bu sorun bazen ilerleyerek kişilik bozukluğuna da dönüşebiliyor. İşte bu konuda duymak istedikleriniz.

Arkadaşlık ilişkilerinde ilk adımı atmakta güçlük çekiyor, kimsenin sizi grubuna dahil etmeyeceğini düşünüyorsunuz. Bu sıkıntınız yüzünden davet edildiğiniz partilerde en ücra köşeyi seçiyor, tek bir kelime etmeden mekânı terk ediyorsunuz. İşyerinde de sorununuz değişmiyor. Aslında aklınıza parlak fikirler gelse de, meslektaşlarınız tarafından alay edileceğiniz ya da eleştirileceğiniz korkusuyla projenizi kendinize saklamayı tercih ediyorsunuz. Oysa, siz yeni arkadaş grupları edinmek, sosyal ve meslek yaşantınızda daha aktif bir yaşam sürdürmek istiyorsunuz. Ama bir de şu çekingenliğiniz olmasa...
Pek çoğumuzun mustarip olduğu bir sorun aslında. Öyle ki, "karizmatik"olarak değerlendirdiğimiz kişiler bile, aslında çekingen kişiliğe sahip olabiliyorlar. Peki, çekingenlik ne ve ne zaman sorun oluşturuyor? Bu sorundan kurtulmak için ne yapmak gerekiyor?

Yaşam kalitesini bozuyorsa...
Gerek sosyal gerekse mesleki yaşamda herhangi bir sorun oluşturmuyorsa, bu durum sadece basit bir çekingenlik olarak tanımlanabilir. Ancak, bu sorun yaşam kalitesini ciddi boyutlarda düşürecek şekilde ilerliyorsa, o zaman "Kaçıngan Kişilik Bozukluğu" olarak nitelendiriliyor. İşte, bu noktada psikiyatristler devreye giriyor. Kaçıngan kişilik bozukluğu, yetersizlik duygularının ve eleştiriye aşırı duyarlılığın süreklilik gösterdiği bir davranış biçimi. Yapılan çalışmalar, kaçıngan kişilik bozukluğunun yüzde 1-10 arasında görüldüğünü gösteriyor. Psikiyatrist Dr. Serdar Serdaroğlu'na göre bu oran aslında kesin rakamı vermiyor. Çünkü pek çok kişi sorunu nedeniyle psikiyatriste başvurmayı gerekli görmüyor. Bu kişiler toplumda utangaç, ürkek, yalnız, kendi halinde kişiler olarak tanımlanıyor. Strese tahammül güçlerinin zayıf olması, beraberinde depresyon ve sosyal fobi gibi rahatsızlıkları getirebiliyor. Genellikle çocukluk çağında çekingen davranışlarla başlayan bu sorun; aile ve sosyal destek sağlandığı takdirde, kişilik bozukluğuna dönüşmeden hafifleyebiliyor. Öyle ki, bu kişiler psikiyatrist desteği almadan kaliteli bir yaşam sürdürebiliyor. Ancak çevrelerinden destek almadıkları takdirde, genetik yatkınlıkları da varsa, çekingenlik sorunu zamanla kaçıngan kişilik bozukluğuna dönüşüyor. İşte, o zaman kişinin yaşam kalitesini düşüren ciddi sorunlar baş göstermeye başlıyor!

Mesleki ve sosyal yaşama ket vuruyor
Öyle ki, işyerinde yükselme önerilerini, yeni sorumluluklar ve iş arkadaşlarından eleştiri alma korkusuyla geri çevirebiliyorlar. Tabii bu da kariyerlerinde ciddi sorunlar yaratıyor. Aynı kaçınma, sosyal yaşamda da kendini gösteriyor. Arkadaşları tarafından beğenilmeyeceği duygusu yüzünden, grup iletişimi gerektiren her türlü sosyal etkinliklerden kaçınabiliyorlar.
Kaçıngan kişilik bozukluğunun bir diğer özelliği de bu kişilerin sevildiklerinden, eleştirilmeden kabul edileceklerinden emin olmadan yeni arkadaşlıklar kurmaktan kaçınmaları. Kişiler arası yakınlık kurmak bu insanlar için oldukça güç. Aslında yeni arkadaşlıklar kurmaya çok da istekliler. Bu kişiler, reddedilmeye aşırı duyarlı oldukları için, ancak insanlardan çok emin oldukları ve kendilerini çok güvende hissettikleri zaman iletişim kuruyorlar. Benlik saygısının düşük olması, dışlanmaya duyulan aşırı duyarlılık, kişiler arası ilişkileri kısıtladığı için toplumdan uzak yaşayarak, toplumsal destekten yoksun yaşıyorlar. Bunun sonucunda ya çok güven duydukları kişilerle yaşıyor ya da yalnız kalmayı tercih ediyorlar. Yalnız kalmaya tahammülleri olmayan bu kişilerde, zamanla anksiyete ve panik atak gibi sorunlar ortaya çıkmaya başlıyor.

Reddedilmeye aşırı tepki
Dr. Serdar Serdaroğlu'na göre, bu kişilerin en büyük korkularından biri kendilerine yönelik bir ilginin aşağılayıcı ve dışlayıcı olma riski. Eleştirilecekleri ve dışlanacakları konusu üzerinde aşırı düşündükleri için kaçıngan kişilik bozukluğu sorunu yaşayan kişilerin bu tür tepkileri sezme yetenekleri de çok düşük. Bir başka özellikleri de reddedilmeye aşırı tepkili ve duyarlı olmaları. Öyle ki, reddedildiklerinde aşırı sessiz kalabildikleri gibi, özellikle öfke potansiyeli taşıyorlarsa şiddete başvurup, karşısındaki insana zarar da verebiliyorlar.

Onay almadan asla!
Dr. Serdaroğlu, bu tür kişilerin yanlış yapma endişesiyle her davranışlarında onay alma ihtiyacı hissettiğine dikkat çekiyor. Bu tür onay alma ihtiyacı, genellikle çocukluk çağında ailesi tarafından karar verme yeteneği kısıtlananlarda görülüyor. Hata yapma korkusu da, kişinin hem mesleki hem de sosyal yaşamında sıkıntı çekmesine yol açıyor. Örneğin, iş toplantısında çok parlak fikirleri olsa bile, sırf alay edilme korkusu nedeniyle fikirlerini söylemekten kaçınıyorlar. Bu gerginlik öyle ciddi boyutlara taşınıyor ki, fikirlerini açıklama cesaretlerini gösterseler bile, aşırı heyecanlanıyor ve bunun sonucunda konuşurken ne söylemesi gerektiğini unutarak zor duruma düşebiliyorlar. Bu yüzden arka planda kalmayı tercih ediyorlar.

Ve, dış dünyaya "merhaba"
Kaçıngan kişilik bozukluğunun tedavisinde psikoterapi birinci planda yer alıyor. Bu süreçte gerekirse ilaç tedavisinden de yararlanılıyor. Dr. Serdaroğlu, özellikle medikal tedaviyle birlikte yürütülen terapilerin oldukça başarılı sonuçlar verdiğine dikkat çekiyor. Ancak, çekingenliğin boyutları ne kadar yoğunsa, tedaviden alınan başarı oranı da o kadar düşüyor. Dolayısıyla tedaviye mümkün olduğunca erken başlanması önemli. Çekingenlikten kurtulmak için mutlaka bir hobi edinmelisiniz. Ancak grup çalışması gerektiren etkinlikleri seçmeye özen gösterin. Örneğin, basketbol, voleybol ya da tiyatro çekingenliğinizi üzerinden atmanız için birebir. Ortaya çıkan sonuçta, grup üyesi olarak kendi emeğinizin de var olduğunu bilmeniz, hem gruba olan bağlılığınızı artıracak, hem de özgüveninizi kazanmanızı sağlayacak.


NASIL ANLARSINIZ?

İşyerine yeni katılan mesai arkadaşınız, genellikle tek başına kalmayı tercih ediyor ve "Söz gümüşse, sükut altındır" düşüncesinden hareket ederek sessiz kalıyor. Size göre karizmatik ama o aslında çekingenliğinden yakınıyor.

Peki, arkadaşınız karizmatik mi yoksa gerçekten çekingen mi? Dr. Serdar Serdaroğlu'na göre bu sorunun yanıtı çok basit. Eğer arkadaşınız her ortamda tutarlı ve uyumlu tavırlar sergiliyorsa, çekingen değil. Aksine, yalnız kalmaya tahammül edemiyor, yeni bir grupta ya da reddedilme karşısında suskunluk ya da aşırı tepki gösteriyorsa, bu onun aslında çekingen bir kişiliğe sahip olduğunu gösteriyor.

Bu tür kişiler, uygun bir ortam oluştuğunda ve içinde bulundukları grup tarafından kabul edildiklerinde, çekingenliklerinden yavaş yavaş sıyrılmaya başlıyorlar.
Başlangıçta ilk adımı atmakta çok zorluk çektikleri için genellikle "cool" olarak değerlendiriliyorlar.

Ancak gerek giyimleri gerekse fizikleri ve kültürüyle beğenildiklerini hissettikleri an, dışa dönük bir tutum sergiliyorlar. Bu tür kişiler, kendilerini destekleyen pek çok kişi olduğu için, grupta çok rahat olabiliyorlar. Ancak başka bir gruba girdiklerinde ilk atımı atmakta zorluk çekiyorlar. İşte, bu ipuçlarından yararlanarak arkadaşınızın gerçekte çekingen olup olmadığını rahatlıkla anlayabilirsiniz.

ALINTI
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Teşekkürler Özlem.
Bu konuda bazı tanınmış kişilerden örnekler geldi hemen aklıma; Şener Şen, Türkan Şoray gibi filmlerinde her türlü karakteri rahatça oynayan bu kişilerin toplum önüne çıktıklarında, ki fazla çıkmıyorlar, konuşmaya bile çekindiklerini gözlemliyoruz. Yazıda söz edildiği gibi, tedavi gerektirecek kadar ileri derecede olmasada insana garip geliyor işte.:)
İlaç tedavisi denmiş, ben bu ialç tedavisine hap karşı çıkmışımdır, psikiyatristler işin kolayına kaçıveriyorlar, sakinleştirici, rahatlatıcı ama sonuçta bağımlılık yapan bu ilaçlarla insanın kendini ifade edebilmesi hep yapay gelmiştir bana.
Sarhoş bir insanın kişilik değişimi gibi yani.
 
A

alpagu

Kullanıcı
6 Eyl 2008
En iyi cevaplar
0
0
Aydın
www.besyohaber.com
Çekingenlik zamanla insan kişiliğinde bozukluga yol açıyor ..şahsen bende çekingen biriyim çok iyi anlaya biliyorum ,harbiden çok zor bir durum bilerek bir yanlışı sürekli yapmak gibi  :-\ Prof..bir uzman destegiyle konuşma terapi yöntemiyle düzelebilir sanırım..ama iş önce kişide bitiyor gercekten istemeli inanmalı !
Arada gzl paylaşımdı tşk.. :)
 
E

efsane_18

Kullanıcı
12 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
Giresun
Bendede  var çekingenlik :D  :D :D  Türkan ŞORAY misali benimki de...
 
Ö

özlem1980

Kullanıcı
25 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
Zynep' Alıntı:
Teşekkürler Özlem.
Bu konuda bazı tanınmış kişilerden örnekler geldi hemen aklıma; Şener Şen, Türkan Şoray gibi filmlerinde her türlü karakteri rahatça oynayan bu kişilerin toplum önüne çıktıklarında, ki fazla çıkmıyorlar, konuşmaya bile çekindiklerini gözlemliyoruz. Yazıda söz edildiği gibi, tedavi gerektirecek kadar ileri derecede olmasada insana garip geliyor işte.:)
İlaç tedavisi denmiş, ben bu ialç tedavisine hap karşı çıkmışımdır, psikiyatristler işin kolayına kaçıveriyorlar, sakinleştirici, rahatlatıcı ama sonuçta bağımlılık yapan bu ilaçlarla insanın kendini ifade edebilmesi hep yapay gelmiştir bana.
Sarhoş bir insanın kişilik değişimi gibi yani.
ilaçla tedavi aslında banada pek etkili gibi gelmiyor sadece insanı bağımlı hale getiriyor. Ünlüler diyince bende Avrupa yakasındaki Şahika'yı oynayan Binnur Kayayı görünce çok şaşırmıştım okadar güzel rol kesen kadın o değil sanki heyecandan konuşamıyordu.
 
E

efsane_18

Kullanıcı
12 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
Giresun
òzlem bendeki cekingenlik gizli cekingenlik disardan kendimi begenmis olarak algìlanan iste :\\
 
E

ebruliyn

Kullanıcı
29 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Bazı insanlar yaradılışları gereğimidir yoksa aileden kaynaklanır bir durum mudur bilemiyorum çekingen davranıp,ikinci planda kalmayı tercih ediyor ve toplum tarafından asosyal olarak nitelendiriliyorlar,bende Zeynep'e katılıyorum ve ilaç tedavisini çözüm olarak görmüyorum.Teşekkürler paylaşım için...
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
ebruliyn' Alıntı:
...bende Zeynep'e katılıyorum ve ilaç tedavisini çözüm olarak görmüyorum.Teşekkürler paylaşım için...
Ben bu konuyu sıkça dile getiriyorum hatta kendi sayfalarımda ilaç bağımlılığı ile ilgili bir paylaşımda bulunmuştum;
http://www.kendinigelistir.com/forum/index.php/topic,4702.msg81270.html#msg81270
Bağımlılık yapan ilaçlar, sorunu yendiğinizde yeni bir sorun olarak karşınıza çıkar, ilaca alışan vücutun sürekli bu gıdayı istemesi ve ilaçsız yaşanamayacağının düşünülmesi...
Bu aslında çok vahim.
En basitinden bile olsa bu ilaçların alımını, çok ciddi depresyonlar haricinde ben çok zararlı bulmuşumdur, rahatsızlığımı yenmeme karşın uzun yıllar bağımlı olduğum için.


 
M

manas

Kullanıcı
6 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ben de karar verebilmiş değilim çekingen olduğum, kendimi çekingen bulduğum zamanlar da var, aşırı rahat ilk adımı atacak kadar rahat hissettiğim zamanlar da oluyor.
 
Ö

özlem1980

Kullanıcı
25 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
Ancak gerek giyimleri gerekse fizikleri ve kültürüyle beğenildiklerini hissettikleri an, dışa dönük bir tutum sergiliyorlar. Bu tür kişiler, kendilerini destekleyen pek çok kişi olduğu için, grupta çok rahat olabiliyorlar. Ancak başka bir gruba girdiklerinde ilk atımı atmakta zorluk çekiyorlar. İşte, bu ipuçlarından yararlanarak arkadaşınızın gerçekte çekingen olup olmadığını rahatlıkla anlayabilirsiniz.
Çok kalabalık ortamda çalışmanın bir avantajıda çeşit çeşit insanları gözlemleme şansın doğuyor özelliklede bu grupdaki insanlara çok şahit oluyorum ama sanırım onaylanmak takdir görmek hepimizin biraz egosunu şişiriyor ve onaylanmamak da yada acaba beni onaylarlarmı endişesini taşımakda bu çekingenliği tetikleyebiliyor.
Aslında abartılı olmaması koşuluyla bazı durumlarda çekingen davranmakda gerekli sanırım.
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Kişiliğimizde, bozulmuş hadi bakalım.
Ben çekingenim, dolayısı ile muhtemel bir kişilik bozukluğum olabilir.
Neyimiz sağlamki valla,herkes birşeyler atıp tutuyor işte.
Neyse...
Yazdıklarımı mazur görün malum,kişilik problemi yaşıyorum.
 
bf

bf

Kullanıcı
31 Eki 2008
En iyi cevaplar
0
0
İzmir
ben bir sınıf öğretmeni adayıyım, staj için okullara gittiğimde öğrencileri gözlemliyorum sonuçta çekingen öğrencilerle de karşılaşıyorum. çekingen çocuklara ders esnasında söz hakkı vererek onlara başarı duygusunu tattırmaya çalışıyorum ama bu onların çekingenliğini tamamen aşmalarını sağlamıyor. zaten onlarla stajda süre az olduğundan fazla ilgilenemiyorum. yine de onlarla ilgilenmekten vazgeçmeyeceğim, çekingenlik aşılamayacak bir sorun değil bence..
 
bf

bf

Kullanıcı
31 Eki 2008
En iyi cevaplar
0
0
İzmir
Kişiliğimizde, bozulmuş hadi bakalım.
Ben çekingenim, dolayısı ile muhtemel bir kişilik bozukluğum olabilir.
Neyimiz sağlamki valla,herkes birşeyler atıp tutuyor işte.
Neyse...
Yazdıklarımı mazur görün malum,kişilik problemi yaşıyorum.
hiç de çekingen değilsin aksine kendini tanıyan, özgüveni yüksek birisine benziyorsun bence:)
 
Ö

özlem1980

Kullanıcı
25 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Ankara
bf' Alıntı:
ben bir sınıf öğretmeni adayıyım, staj için okullara gittiğimde öğrencileri gözlemliyorum sonuçta çekingen öğrencilerle de karşılaşıyorum. çekingen çocuklara ders esnasında söz hakkı vererek onlara başarı duygusunu tattırmaya çalışıyorum ama bu onların çekingenliğini tamamen aşmalarını sağlamıyor. zaten onlarla stajda süre az olduğundan fazla ilgilenemiyorum. yine de onlarla ilgilenmekten vazgeçmeyeceğim, çekingenlik aşılamayacak bir sorun değil bence..
Kesinlikle sana katılıyorum çekingenlik dediğin gibi aşılamıyacak bir davranış değil  bu davranışınla bana ilk okul öğretmenimi hatırlattın. Bende çekingen bir çocuk olduğumdan ve oda bunu farkettiğinden bayağı bir uğraşmıştı benimle, sende aynı davranışını dilerim stajın bittikden sonrada devam ettirirsin :)
 
Üst