Yol maceralarıSinemanın unutulmaz yol filmleri izleyenlerine hem heyecanlı hem de keyifli dakikalar yaşatıyor.
Otostopçu (The Hitcher) Grace ve Jim, üniversitede okuyan iki sevgilidir. Sömestr tatilinde eski model arabalarına atlayarak çılgın bir geziye çıkmayı planlarlar. Yola koyuldukları gece bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaktadır. Yol kenarında son derece ıslanmış bir şekilde otostop yapan John'u görünce almaya karar verirler. Ama bu hayatlarının hatası olacaktır.
Bu filmi neden mutlaka izlemelisiniz? Yönetmen Dave Meyers'ın ilk uzun metrajlı denemesi olan Otostopçu, Robert Harmon imzalı 1986 yapımı filmin yeniden çevrimi. Başrol oyuncularından Sean Bean, " Şimdiye kadar hiç otostop yapmadım ve arabama da hiç otostopçu almadım. Bu filmden sonra da asla böyle bir işe kalkışmam” sözleri ile filmin kendisini çok fazla etkilediğini anlatıyor.
iki genç adamın geleceğini şekillendiren bir yolculuk
Motosiklet Günlüğü (The Motorcycle Diaries) Devrim kahramanı Che'yi herkes tanır. Peki ya bir zamanlar onun Buenos Aires'in varlıklı kesimlerinde yaşayan 23 yaşında bir tıp öğrencisi olduğu kaç kişi bilir? Peki 29 yaşındaki arkadaşı, biyokimyacı Alberto Granado'yla birlikte yaptıkları motosiklet yolculuğunda Latin Amerika'nın gerçekleriyle nasıl yüzleşmek zorunda kaldıkları anlatılıyor.
Bu filmi neden mutlaka izlemelisiniz? Che'nin günlüklerinden yola çıkarak Alberto Granado'nın yazdığı kitaptan uyarlanan film, şimdiye kadar gösterildiği tüm uluslararası festivallerde coşkuyla karşılandı. Film, latin müzisyenlerin süslediği müzikleriyle de ilginç bir seyir sunuyor.
Fantastik bir yolculuk Günbatımından Şafağa (From Dusk Till Dawn) Gecko biraderler, rüzgarı arkalarına alıp Meksika'nın özgür ortamına doğru bir yolculuğa çıkarlar. Texas'ta sıkı bir soygun yaptıklarından dolayı, ne olur ne olmaz diye bir rahip ve ailesini de yanlarında rehin olarak bulundururlar. Buluşma için bir Meksika barının kapısını aşındırdıklarında başlarına geleceklerden habersizdirler. Mekan kesinlikle vampirlerin içeri alınmadığı barlardan değildir!
Bu filmi neden mutlaka izlemelisiniz? Quentin Tarantino'nun senaryosunu yazıp başrollerinden birine geçtiği film, Robert Rodriguez'in, El Mariachi ve Desperado filmleriyle başladığı sinema kariyerinin şimdilik en parlak filmlerinden birisi.
Thelma & Louise Bir fast-food restoranında garsonluk yapan ve müzisyen sevgilisiyle sorunlar yaşayan Louise (Susan Sarandon) ve sürekli futbol izleyip kendisini mutfağa mahkum eden kocasıyla birlikte yaşayan Thelma'nın (Geena Davis) varolan düzenlerini terkedip yeni bir hayata yol almalarını anlatıyor. Yolculukları sırasında maço bir erkeği öldüren çift, bu yüzden polisle de mücadele etmek zorunda kalıyor.
Bu filmi neden mutlaka izlemelisiniz? Callie Khouri'nin senaryosundan uyarlanan ve Ünlü İngiliz yönetmen Ridley Scott'un sinema tarihine armağan ettiği feminist bir filmde Geena Davis ve Susan Sarandon etkileyici bir performans sergiliyor.
Pierce Brosnan ve Salma Hayek başrollerde Gün Batarken (After the Sunset) Max Burdett ve Lola Cirillo, önemli soygunlar gerçekleştirmiş iki meşhur hırsızdır. Artık yaşamdaki amaçları, son ve büyük bir bir vurgun gerçekleştirdikten sonra emekli olup tropikal bir adaya yerleşmektir ve bunu başarırlar. Ancak FBI Ajanı Stan P. Lloyd, ikilinin gerçekten emekli olup olmadığını anlamak üzere adaya gelir.
Bu filmi neden mutlaka izlemelisiniz? Pierce Brosnan, Salma Hayek ve Woody Harrelson gibi oyuncuların bir arada oynadığı sağlam bir aksiyon filmi.
Deliren ikilinin unutulmaz yol öyküsü Vegas'ta Korku ve Nefret (Fear and Loathing in Las Vegas) Nixon'ın iktidarda olduğu ve Vietnam Savaşı'nın sürdüğü yıllarda geçen film, serbest gazetecilik yapan Raoul Duke ve avukatı Doktor Gonzo'nun uyuşturucunun zararları hakkında bir kongreyi izlemek için Las Vegas'a giderlerken başlarından geçenleri anlatıyor. Uyuşturucu bağımlısı iki kahraman, yolda kumarhanelere, yarasalara ve Amerikan Rüyası'na rastlıyorlar. Üstelik Ellen Barkin, Christina Ricci, Cameron Diaz ve Tobey Maguire gibi ünlülerin sürpriz rolleriyle bağımsız sinemanın en parlak örneklerinden biri.
Bu filmi neden mutlaka izlemelisiniz? Sinemaya aktarılması imkânsız görülen bir kült roman daha ve Terry Gilliam'dan yine olağanüstü başarılı bir uyarlama. Hunter S. Thompson'ın 1972'de yazdığı aynı adlı roman, yıllar boyunca Amerikan üniversitelerinde en çok okunan kitap seçildi.
Farklı bir aile farklı bir yol keyfi Küçük Gün Işığım (Little Miss Sunshine) Filmde sinemanın son dönemlerdeki en dağılmış ailesiyle karşılaşıyoruz. Hoover'ların bir güzellik yarışmasına gitme çabaları zaman içinde sadece gülünç bir karmaşayı değil, aynı zamanda kazanma hırsına odaklanmış bir kültür içinde kaybetmenin ödülünü, ölümü ve dönüşümü beraberinde getiriyor.
Bu filmi neden mutlaka izlemelisiniz? REM, Red Hot Chili Peppers ve Smashing Pumpkins gibi grupların müzik videolarının tanınmış yönetmenlerinin kalıpları yıkan bu ilk uzun metrajlı filmi, Amerikalı bir aileyi komedi-dram türünde ele alıyor.
Çöller Kraliçesi Priscilla (The Adventures of Priscilla, Queen of the Desert) Film, Avustralya çöllerindeki bir tatil beldesi olan Alice Springs'de bir otelden iş teklifi alan iki travesti ve bir transeksüel dansçının yol macerasını konu alıyor. Priscilla ismini verdikleri tur otobüsleriyle yola çıkan 3 renkli karaktere yolda bozulan otobüslerini tamir eden Bob'da katılır. Bu arada, onlara iş teklifi yapan kadının travestilerden biri olan Anthony'nin karısı olduğunu öğrenirler.
Bu filmi neden mutlaka izlemelisiniz? Avustralya sinemasının altın yıllarından biri olarak kabul edilen 1994 yılının iki parlayan filminden biri olan Çöller Kraliçesi Priscilla (diğeri Muriel'in Düğünü'dür), son olarak Yüzüklerin Efendisi'nde Elrond rolüyle karşımıza çıkan Hugo Weaving ve Memento filmindeki rolüyle hatırladığımız Guy Pearce'ın ilginç rolleriyle dikkat çekiyor