Bitkilerin genleri insanlara nakledildi

  • Konbuyu başlatan Kristal
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Araştırma Sonuçları kategorisinde Kristal tarafından oluşturulan Bitkilerin genleri insanlara nakledildi başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 2,552 kez görüntülenmiş, 3 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Araştırma Sonuçları
Konu Başlığı Bitkilerin genleri insanlara nakledildi
Konbuyu başlatan Kristal
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan crnkcclr
K

Kristal

Sabancı Üniversitesi araştırmacıları, dünyada ilk kez bitki genlerini insan bağışıklık sistemindeki hücreler olan ''T'' lenfositlerle bir araya getirdiler. Sonuç başarılı olursa insanlardaki bağışıklık sistemi daha da güçlenecek.

Araştırmacılar, insanlardaki "T" lenfosit hücrelerine aktardıkları bazı bitki genlerinin bu hücrelerin çalışmalarını etkilediğini gösteren bulgular ortaya koydular.

Araştırma sonuçlarının, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için yürütülen ilaç üretim araştırmalarına ışık tutacağı belirtiliyor.

Sabancı Üniversitesi Mühendislik Ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Batu Erman, Avrupa Birliği FP6 Marie Curie Programı çerçevesinde International Reintegration Grant Projesi ile ilgili araştırmalarını yürüttüğü ABD'den Türkiye'ye döndüğünü ve moleküler biyoloji alanındaki çalışmalarına başladığını bildirdi.

Erman, projenin amacının, insan bağışıklık sistemindeki önemli hücreler olan "T" lenfositlerin sinyallerini anlamak ve sinyallerini değiştirmek için bitkilerden proteinler bulmak olduğunu belirtti.

Özellikle insan bağışıklık sistemini etkileyecek ilaçlar yapılması için temel araştırmaları yürüttüklerini kaydeden Erman, "İnsan vücudunda kalbin üzerinde bulunan timus organında gelişen 'T' lenfositler üzerine çalışıyoruz. Bu lenfosit hücreleri, bağışıklık sistemimizde önemli rol oynuyor. Virüs ya da bakteri tarafından enfekte olunduğunda 'T' lenfositler savaşa başlıyorlar. Çalışmamızda hücre kültüründe büyüttüğümüz 'T' lenfositler kullanıyoruz" dedi.

"İnsanların bağışıklık sistemi güçlenecek"

Projelerinde "T" lenfositlerinin içine bitkilerden elde ettikleri genleri koyduklarını ve bu bitki genlerinin "T" lenfositleri nasıl değiştirdiğini araştırdıklarını anlatan Erman, bu yanıtı olumlu yaptıkları takdirde hastalığa karşı insanların daha yüksek bir bağışıklık kazanmasını sağlayabileceklerini söyledi.

Bitkilerden alınan genlerin insan hücrelerinde ifade edilmesi yönündeki bu tarz bir çalışmanın kendi bilgisi dahilinde daha önce denenmediğini belirten Erman, "Böyle bir çalışmayı yapmak mümkün ama bunu yapan olmamış. Bunu daha önce çalışan olmamış. Yaptığımız çalışmadaki yenilik burada" diye konuştu.

İnsan genomunda 25 bin gen bulunduğunu, bitkilerdeki genlerin ise insan genlerinden çok farklı yapıları bulunduğunu dile getiren Erman, bu aktarım sayesinde insan vücudundaki gen sayısının bir adet artarak 25 bin bir olacağını kaydetti.

Erman, "Bitkilerden gelen gen insan hücresinin içinde proteine dönüştürülüyor ve protein de insan hücresinin işlemesini değiştiriyor mu değiştirmiyor mu, ağırlıklı olarak bu konu üzerinde araştırmalarımızı sürdürüyoruz. Bu protein bağışıklık sisteminin işlemesi için çok önemli" dedi.

"ABD ve AB'de genlere kimyasal koyuyorlar, biz ise bitki geni"

ABD ve AB'de pek çok şirketin bu proteinin aktivasyonunu iyileştirecek çalışmalar yürüttüğünü aktaran Erman, "Bu şirketler hücrelerin içine genelde kimyasallar koyuyorlar. Kimyasallar hücrenin aktivasyonunu bir şekilde etkiliyor. Biz de kimyasallar yerine bitkilerden elde ettiğimiz genleri koyuyoruz" dedi.

Çalışmalarında bazı bitki genlerinin bu proteini daha kolay aktive ettiği ile ilgili bulgular elde ettiklerini dile getiren Erman, "Bu hücreler, insan bağışıklık sisteminin daha kolay yanıt vermesini sağlayabiliyor. Bir kısım bitki hücrelerinin ise bu aktivasyonu yapmadığını, elimine ettiğini ortaya koyduk. Yani bitki proteinleri insan hücresini bir şekilde etkiliyor. Bu konudaki Avrupa Birliği destekli bir projemiz sonuçlandı ama sonuçlarını henüz yayımlamadık" diye konuştu.

"İlaçlar geliştirilebilir"

Çalışmanın sonuçlarında bazı ilginç bitki genlerini bulduklarını ve bunların insan vücudunda ifade edildiklerinde bağışıklık sisteminin çalışmasını etkilediklerini ortaya çıkardıklarını ifade eden Erman, "İleride bunları kullanarak insan bağışıklık sistemini geliştirecek ilaçlar geliştirilebilir ve bulduğumuz sonuçlar bu çalışmalara ışık tutabilir diye düşünüyoruz. Bazı hastalıklara karşı da kısa sürede iyileşme sağlanacağını öngörüyoruz" dedi.

Bitki olarak hardal otu cinsinden bir bitki olan "Arabidopsis" isimli bitkinin genlerini kullandıklarını söyleyen Erman, "Bu bitkinin tek tek bütün genlerini biliyoruz. Buradaki amaç, bu genler insan hücrelerine sokulduğunda insan hücrelerinin fonksiyonlarını değiştirecek mi değiştirmeyecek mi diye tek tek bakmaktır" sözleriyle amaçlarını açıkladı.

Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Batu Erman'ın molekülerbiyoloji alanında yürüttüğü bu çalışmalar, en iyi araştırmacıları Avrupa araştırma alanına kazandırmak amacıyla verilen "Marie Curie Mükemmeliyet Ödülü"ne değer bulundu.
 
C

crnkcclr

Kullanıcı
25 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
Teşekkürler , Kristal...
ben yapay zekanın bile içinde bulunduğumuz zamanda yapılmış olduğuna inanıyorum.
senaryosu bilim içeren her Amerikan filmi mutlaka bir süre sonra gerçek olarak hayata dönüyor.
Mesela ; Ebola...
 
K

Kristal

Sars virüsünün de labaoratuar da üretilmiş olup 5yıl önceden bilindiği iddaları vardı.
Bunlar idda olarak kaldı tabi ki. :(
 
C

crnkcclr

Kullanıcı
25 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
Kristal' Alıntı:
Sars virüsünün de labaoratuar da üretilmiş olup 5yıl önceden bilindiği iddaları vardı.
Bunlar idda olarak kaldı tabi ki. :(
evet ama bu tarz iddialar gerçeklik oranları yüksek olduğu için bu olayları gerçekleştiren güçler tarafından kolayca kapatılıyor ve günden değişiyor...
bu bilimsel olaylar ile ilgili birçok olayı takip ediyorum...
kötü amaçla kullanılmadığı sürece elbette sorun yok
ama son dönemde beni en çok korkutanlardan biri ' I am Legend'
biz yine de içimizi fazla karartmayalım..
çünkü her zehirin bir panzehiri mutlaka vardır :)
öyle değil mi_?
 
Üst