F
FADİME TASTAN
Kullanıcı
Adaletiyle halkın sevgisini kazanmış bir hükümdar, admlarıyla birlikte ülkesini dolaşıyormuş.Seyahati sırasında bir ara,
ıssız ve dağlık bir araziye gelmişler.Görünürde küçük bir çoban kulübesi bile yokmuş.Bu sırada hükümdarın aşçısı,
huzuruna gelerek üzüntüyle sızlanmış:
” Sultanım, size en güzel yemekleri yapmak için yanızdayım, ama erzak yükümüzde bir tutam bile tuz kalmadı.Tuzsuz
ne yemeğin, ne de ekmeğin tadı olur!Ben şimdi ne yapacağım?”
Sultan cevap vermiş:
”En yakın köye git. Orada tuz satan bir tüccar bul.Fakat sadece hakkı olan fiyatı öde;fazladan tek kuruş verme!”
Aşçı hayret içinde hükümdara bakmış ve şu sözlerine engel olamamış:
” Sultanım! Siz ki bu dünyada herkesten fazla hazineye sahipsiniz. Tuza birkaç kuruş fazla ödeseniz ne çıkar?
O fazlalık sizin hazinenizden ne eksiltir?”
Hükümdarın cevabı, tahta geçtiğinden beri ülkede hüküm süren adaletli yönetiminin de özeti gibiymiş:
”Sen büyük haksızlıkların nasıl meydana geldiğini sanıyorsun?Dünyada herkesin şikayet ettiği büyük haksızlıklara,
işte böyle küçük haksızlıklar yol açıyor.
Küçük şeyler, sonuçta bir göl çukurunu dolduran su damlalarına benzer.Dünya ilk kurulduğunda haksızlık bir tutamdı.
İnsanlar ” Küçük haksızlıklardan ne çıkar? ” diye diye onu bu kadar büyülttüler.O yüzden, insan küçüte olsa,
büyük de olsa,ne haksızlık etmeli, ne de haksızlığa razı olmalı.
Şimdi git ve tuzu hakkı olan fiyattan al da gel! ”
ıssız ve dağlık bir araziye gelmişler.Görünürde küçük bir çoban kulübesi bile yokmuş.Bu sırada hükümdarın aşçısı,
huzuruna gelerek üzüntüyle sızlanmış:
” Sultanım, size en güzel yemekleri yapmak için yanızdayım, ama erzak yükümüzde bir tutam bile tuz kalmadı.Tuzsuz
ne yemeğin, ne de ekmeğin tadı olur!Ben şimdi ne yapacağım?”
Sultan cevap vermiş:
”En yakın köye git. Orada tuz satan bir tüccar bul.Fakat sadece hakkı olan fiyatı öde;fazladan tek kuruş verme!”
Aşçı hayret içinde hükümdara bakmış ve şu sözlerine engel olamamış:
” Sultanım! Siz ki bu dünyada herkesten fazla hazineye sahipsiniz. Tuza birkaç kuruş fazla ödeseniz ne çıkar?
O fazlalık sizin hazinenizden ne eksiltir?”
Hükümdarın cevabı, tahta geçtiğinden beri ülkede hüküm süren adaletli yönetiminin de özeti gibiymiş:
”Sen büyük haksızlıkların nasıl meydana geldiğini sanıyorsun?Dünyada herkesin şikayet ettiği büyük haksızlıklara,
işte böyle küçük haksızlıklar yol açıyor.
Küçük şeyler, sonuçta bir göl çukurunu dolduran su damlalarına benzer.Dünya ilk kurulduğunda haksızlık bir tutamdı.
İnsanlar ” Küçük haksızlıklardan ne çıkar? ” diye diye onu bu kadar büyülttüler.O yüzden, insan küçüte olsa,
büyük de olsa,ne haksızlık etmeli, ne de haksızlığa razı olmalı.
Şimdi git ve tuzu hakkı olan fiyattan al da gel! ”