bir sevgi hikayesi...

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan eftelya
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

eftelya

Kullanıcı
Katılım
20 Nis 2007
Puanları
0
Konum
istanbul
Daha henüz 18 yaşındaydı, ama hayatının sonundaydı. Tedavisi mümkün olmayan ölümcül bir kansere yakalanmıştı. Kahır içinde eve kapamıştı kendini.. Sokağa çıkmıyordu. Annesi.. Bir de kendisi.. O kadardı bütün hayatı..

Bir gün fena halde sıkıldı, dayanamadı, attı kendini sokağa..

Bir yığın vitrinin önünden geçti.. Tam bir CD satan dükkanı da geride bırakmıştı ki, bir an durdu. Geri döndü, kapıdan içeri, gözüne hayal meyal takılan genç kıza bir daha baktı. Kendi yaşlarında harika bir genç kızdı tezgahtar..

Hani ilk bakışta aşk derler ya, öyle takılıp kalmıştı işte.. İçeri girdi..

Kız gülümseyerek koştu ona.. "Size nasıl yardım edebilirim" diye..

Nasıl bir gülümsemeydi o.. Hemen oracıkta sarılıp öpmek istedi kızı..

Kekeledi, geveledi, sonra "Evet" diyebildi.. Rast gele bir plağı işaret ederek.. "Evet.. Şu CD'yi bana sarar mısınız?.."

Kız CD'yi aldı, içeri gitti. Az sonra paket edilmiş geri geldi.

Aldı paketi, çıktı dükkandan, evine döndü, açmadan dolabına attı..

Ertesi sabah gene gitti aynı dükkana.. Gene bir CD gösterdi kıza, sardırdı, aldı eve getirdi, attı paketi dolaba, gene açmadan.. Günler hep alınıp sardırılan CD'lerle geçti.. Kıza açılmaya bir türlü cesaret edemiyordu. Annesine açıldı sonunda..

Annesi "Git konuş oğlum, ne var bunda" dedi..

Ertesi sabah bütün cesaretini topladı. Erkenden dükkana gitti. Bir CD seçti. Kız gülerek aldı plağı. Arkaya gitti, paketlemeye.

Kız içerdeyken bir kağıda "Sizinle bir gece çıkabilir miyiz" diye yazdı, altına telefon numarasını ekledi, notu kasanın yanına koydu gizlice.. Sonra paketini alıp kaçtı gene dükkandan..

İki gün sonra evin telefonu çaldı.. Anne açtı telefonu.. CD Dükkanındaki tezgahtar kızdı arayan.. Delikanlıyı istedi.. Notunu yeni bulmuştu da..

Anne ağlıyordu.. "Duymadınız mı" dedi.. "Dün kaybettik oğlumu.."

Cenazeden birkaç gün sonra, anne oğlunun odasına girebildi sonunda.. Ortalığa çeki düzen vermeliydi. Dolabı açtı.. Oraya atılmış bir yığın açılmamış paket gördü..

Paketleri aldı, oğlunun yatağına oturdu ve bir tanesini açtı..

İçinde bir CD vardı, bir de minik not..

"Merhaba.. Sizi öyle tatlı buldum ki.. Daha yakından tanımak istiyorum.. Bir akşam birlikte çıkalım mı.. Sevgiler.. Jacelyn!."

Anne bir paketi daha açtı.. Onda da bir CD ve bir not vardı..


"Siz gerçekten çok tatlı birisiniz, hadi beni bu gece davet edin, artık.. Sevgiler.. Jacelyn!.."
 
Çok önce okumuştum bunu.
Ama her okuduğumda beni etkiler.

Hayatta hiçbir şey için geç kalmayın!
Çünkü geç kalmak, hepsinden daha beter bir acıdır.
 
KADER İŞTE KADERİN ÖNÜNE GEÇİLEMİYOR MAALESEF...
ÇOK TEŞEKKÜRLER ÇOK GÜZEL BİR YAZI..
 
Arkadaşlar bu tarz şeyleri okuyunca ne düşünüyorum biliyormusunuz.
Hani birine aşık oluruz da ya utançtan yada gururdan gidip konuşamayız
içimizde tutarız ne kadar yanlış aslında...Aşkta gurur olmaz sözüne çok
inanıyorum ben..Belki karşılık alamayacağız belki kalbimiz kırılacak ama
bileceğiz sevgimizin karşılığı nedir.Bayan olsun erkek olsun ben hep söylenmesi
taraftarıyım.İçimizde sakladığımız sürece kimseye faydası yok.ama dışa vurunca
hem bize hem karşımızdakine faydası var olumlu olsada cevap olmasada...Olumlu
olsa sevdiğimiz sevildiğini bildiği için mutlu olaacak akabinde bizde tabi..Olumsuz olursa
seven özgür kalacak...Bilecek sevgisinin karşılığı yok.Acı çekecek belki ama en azından
özgür kalmış olacak belki...keşke gibi cümleler kalmayacak...hepsi cevap bulmuş olacak..
Paylaşım güzeldi bende okumuştum daha önce teşekkürler. ;)
 
Konuşmalı, beklememeli, ertelememeli.
Kağıtlardaki notlar, gönderilen aracı kişiler ertelemenin bir başka biçimi.
Bu nedenle konuşmalı.
 
neyi erken yaşadıysam ona geç kaldım :'( :'( şair yazar kahraman tazeoglu
geç kalmamanız dileğiyle ;)
 
Daha henüz 18 yaşındaydı,ama hayatının sonundaydı. Tedavisi mümkün olmayan kanser hastalığına yakalanmıştı. Kahır içinde kendini eve kapatmıştı. Sokağa bile çıkmıyordu. Annesi,birde kendisi. Bunlardan ibaretti hayat onun için. Bir gün çok sıkıldı. Sokaklara attı kendini.. Bir yığın vitrinin önünden geçti. CD satan bir dükkanı geçerken aniden durdu, geriye dönüp kapıdan içeri bakarak hayal meyal gördüğü tezgahtar kıza bir kez daha baktı. Kendi yaşlarında harika bir genç kızdı. Gözleri ve yüreği takılı kalmıştı. Bir süre düşündükten sonra CD dükkanına girdi. Kız gülümseyerek koştu ona doğru "Size nasıl yardımcı olabilirim" diye... Öyle bir gülümseyişti ki genç şaşırdı, geveledi, bocaladı sonra "Evet" diyebildi.. Rasgele bir plağı işaret ederek "Evet,bu CD yi almak istiyorum" dedi. Genç kız plağı aldı, içeri gitti. Az sonra paketlemiş bir şekilde geri geldi. Genç paketi aldı evine geldi ve hiç açmadan paketi dolabına attı... Ertesi sabah yine aynı dükkana gitti. Yine bir CD sardırdı kıza, yine eve gelip açmadan paketi dolaba attı. Günler hep sardırılıp açılmayan CD alımları ile geçti gitti. Bir türlü genç kıza açılmaya cesaret edemiyordu. Annesine açıldı sonunda... Annesi "Git konuş oğlum, ne var bunda" dedi.Ertesi sabah cesaretini toplayıp aynı dükkana gitti, ve yine bir plak seçti. Kız plağı sarmak üzere arka kısma gidince genç "sizinle bir gece çıkabilir miyiz ?" diye yazarak altında telefonunu ekleyip gizlice kasanın üstüne koydu.Sonra genç kızdan plağı alarak kaçarcasına uzaklaştı dükkandan. İki gün sonra evin telefonu çaldı. Anne açtı telefonu. CD dükkanındaki tezgahtar kızdı arayan. Delikanlıyı istedi. Gizlenen notu daha yeni bulmuş, ve görür görmez aramıştı. Ama delikanlının annesi ağlıyordu... "Duymadınız mı ? " dedi, "Dün kaybettik oğlumu" Cenazeden birkaç gün sonra anne oğlunun odasındaki eşyaları düzenlerken gözüne dolabındaki paketler ilişti. Paketleri aldı oğlunun yatağına oturdu ve bir tanesini açtı. İçinde bir CD ve birde not vardı. "Merhaba,sizi öyle talı buldum ki, bir akşam birlikte çıkalım mı ? Jacelyn !... Bir başka paketi açtı. Yine başka bir not vardı. "Siz gerçekten çok tatlı birisiniz, hadi beni bu gece için davet edin artık... Sevgiler

--------------------------------------------------------------------------------

alıntıdır
 
Geri
Üst