BENİM YAŞLARIM

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan senarist081
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
S

senarist081

İNSAN


5 yaşına gelmeden anlıyor; açlığın öldürdüğünü, soğuğun dondurduğunu, ateşin yaktığını...

Sevgisizliğin insanın canını acıttığını...

Duyguları, nesneleri, kişileri, çevresini tanıyor.

Her şey ona çok büyük görünüyor: Ev, masa, anne, baba...




10'una
gelmeden oyunla, sayılarla, harflerle tanışıyor. Azgın bir iştahla öğreniyor. Kız ya da erkek olduğunu fark ediyor. Dünyanın evde, okulda kendisine anlatılandan da büyük olduğunun ayırdına varıyor.




15'inde,
tam da en çok kendini sevdireceği çağda, sivilcelenen yüzünden, değişen bedeninden utanırken aşkı keşfediyor.

Dış dünya kadar iç dünyanın da büyük salonları ve kendisinin bile bilmediği odaları olduğunu, açıldıkça o odalardan devasa bahçelere çıkıldığını hissediyor, büyüleniyor. Şarkıların içinde sevdalar gezdirdiğini, şiirin her türden hasreti dindirdiğini anlıyor. Aşk acısını öğreniyor. Yine de seviyor; ille seviyor, inadına seviyor.




20'sinde
putlarını yıkıyor, başkaldırıyor, kanatlanıyor.

Her şey ona küçük görünüyor:

Ev, masa, anne, baba...

"Dünya küçükmüş; büyük olan benim" efelenmeleri başlıyor.

Lakin dünya bunu bilmiyor.

O yüzden 20'ler çoğu zaman hayal kırıklıklarıyla geliyor.




25'inde
ayaklar biraz yere değiyor.

Okul bitiyor, iş telaşı başlıyor.

Sınıfta öğrenilenlerin akı, sokaktaki gerçeklerin karasına çarpıp grileşiyor.

Yolu hızlı gelenler çabuk yorularak, sevdiğini bulanlarsa kalbinden vurularak evleniyor genelde...

5 yıl önce uzak bir ülke olan "istikbal", daha yakına geliyor. "Bir denizde yangın çıkarma" hayali erteleniyor.

"Dünya zor"laşıyor.





30'unda
muhasebeye başlıyor insan:

"Dünya hâlâ beni tanımadı, üstelik galiba ben de dünyayı tam tanımıyorum" dönemi...

Mevcut bilgilerin sorgu yeri...

Kuşkunun beyliği...

Tehlikeli yaşlar: "Bunun nesine hayran oldum ki ben" pişmanlıkları, "Hakkımı yediler" sızlanmaları, sırta saplanan hançerler, çelmeler, dost kazıkları, ağır ağır olgunlaştırıyor insanı...





35, yolun yarısı..
Hiç okul asmadan, evden kaçmadan, bir terasta sevdiğiyle öpüşüp bir çadırda uyanmadan 20'sine gelenler için gecikmiş telafi çağları...

Daha önce hiç yüz verilmemiş ana-babaların sözüne yeniden kulak kabartılan yaşlar...

Olgunluğun karasuları...





40'ında
Eski kotlar dar gelmeye, saçlara ak düşmeye, aile büyükleri yaşlanıp ölmeye başladığında bocalıyor insan...

Panik, kadınları kuaföre sürüklüyor, erkekleri araba galerilerine; ve ikisini birden yeni sevda hayallerine...

Yiten gençliğe, boyalı saçlarla, içe çekilen karınlarla, kırmızı arabalarla çare aranıyor.





45'inde
"istikbal" denilen o uzak ülkenin toprağına ayak basıyor insan...

Hem ölüm yarınmış gibi, hem hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamasını öğreniyor.

Eski dostlar, hatıralar kıymete biniyor.

Didişmenin yerini sükûnet, böbürlenmenin yerini nedamet, kinin yerini merhamet alıyor. "Keşke"ler "iyi ki"lerle, hırslar hazlarla yer değiştiriyor.

Bu dünyayı silkelemekten, daha iyi bir dünya için kavga vermekten vazgeçmeseniz de, öbür dünya umuduna da kulak kabartıyorsunuz, ara sıra...





Genellenemez tabii; bunlar benim yaşlarım.


Sonrasını bilmiyorum henüz; öğrendikçe yazarım





Can DÜNDAR
 
imrenmekten başka birşey yapamıyorum çünkü ne şiir ne deneme ne metin yazamıyorum bu Allah'ın verdiği çok özel bir yetenek kendi sıradan kavgalarını, içindeki yolculuğu, anlayamadım dediği hayatı ne güzel anlatmış. keşke her anlamamazlık, böyle anlamlı olsa paylaşım için ellerinize sağlık can dündarın yüreğine sağlık ne diyeyim  ;)
 
güzell anlatılmış aslında......
ama bazen hayatta umulmadık bir anda esen rüzgar hayatı erken yaşamaya ve tanımaya sebebiyet verebiliyor,bazen 30 unda farkedilen hayat,,18 inde de farkedilebiliniyor,,zamanı erken yaşamak yada erken olgunlaşmaya yol açan bi hadise...  :-\

____paylaşım için teşekkürler_____
 
re-Member' Alıntı:
güzell anlatılmış aslında......
ama bazen hayatta umulmadık bir anda esen rüzgar hayatı erken yaşamaya ve tanımaya sebebiyet verebiliyor,bazen 30 unda farkedilen hayat,,18 inde de farkedilebiliniyor,,zamanı erken yaşamak yada erken olgunlaşmaya yol açan bi hadise...  :-\

____paylaşım için teşekkürler_____


Bu fikrinize tamamen katılıyorum,bence her yaşında insan tecrübe kazanıyor kazanmasına ama biraz da bu insanı kendini yetiştirmesiyle ve de çevresindeki insanlarla alakalı diye düşünüyorum..İnsanoğlunda akıl,irade bir araya gelip iyi kullanıldığında ortaya mükemmel sonuçlar çıkıyor..
 
her insan için geçerli değil bunlar
çünkü bazıları hala anlamıyor kaç yaşında olursa olsun
açlığın öldürdüğünü
sevgisiz yaşanmayacağını
maalesefki hala anlayamıyorlar
 
alparslan' Alıntı:
her insan için geçerli değil bunlar
çünkü bazıları hala anlamıyor kaç yaşında olursa olsun
açlığın öldürdüğünü
sevgisiz yaşanmayacağını
maalesefki hala anlayamıyorlar

tabi bu da doğru.  ::)  .kimisi hayatı çok erken yaşta tanıyor...
kimiside sizin söylediğiniz gibi yıllarını bi şeyler öğrenmeden,hayatı tanımadan yaşamış ve yaşıyor olanlar... :-\ sanırım en kötüsü de bu olsa gerek  :(
 
hayatın gercekleri bunlar..biz ne yaparsak yapalımm, bunları yasıyoruzz... :-\
 
kamuran' Alıntı:
Bu kadar karamsar olunmaz ki  >:( Can Dündar okumayacağım  :-X

Karamsarlık nerde?:)
Üstelik kendi yaşlarını yazmış ama Dündar'ın çok iyi bir araştırmacı, gözlemci olduğunu da unutmamak gerek ;)
 
bencede çok güzel bir paylaşımdı can dündar yazılarını hep beğenmiş okumuşumdur tşkler böle güzel paylaşım için..
 
Çok güzel teşekkürler..
Kendimi düşündüm tabii ancak 20'lere kadar.. :) Doğru gibi ama yine de o kadar kesinleştiremedim kendimi bile kafamda. Ben bi kere daha okuyayım en iyisi  ::)
 
Zynep' Alıntı:
kamuran' Alıntı:
Bu kadar karamsar olunmaz ki  >:( Can Dündar okumayacağım  :-X

Karamsarlık nerde?:)
Üstelik kendi yaşlarını yazmış ama Dündar'ın çok iyi bir araştırmacı, gözlemci olduğunu da unutmamak gerek ;)
Ben bana hissettirdiğini söyledim. Sadece yazara karşımdaymış gibi bir sevimli itirazdı.   ::)
Ukalalık olarak düşünülürse üzülürüm  :-[ ki umarım öyle olmamıştır  :(
 
Ne demek,asıl ben teşekkür ederim..Yorumladığınız için..
 
Geri
Üst