F
fıstık
BARIŞ MANÇO’NUN, CANLI YAYINDA KÜSTAH FRANSIZ SUNUCUSUNA VERDİĞİ DERS
Barış Manço Fransa'da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur. Küstah bir sunucu vardır ve Barış Manço ile dalga geçmektedir. Sürekli, "İşte Türk, yani barbar, vahşi vs..." demektedir...
Barış Manço daha fazla dayanamaz ve sunucuya "Yanınızda kâğıt para var mı?" diye sorar. Bu soruya sunucu şaşırır ve "Evet var, ama n'olacak?" der. Barış Manço ısrar edince sunucu cebindeki kâğıt paraları çıkartır...
Bu olaydan az önce Barış Manço canlı yayında "Anahtar" adlı şarkısını söylemiştir. Bu şarkının bir bölümü şöyledir: "Beş Âkif- bir Saat Kulesi, iki Kule-bir Fatih, beş Fatih-bir Mevlâna, İki Mevlâna-bir Sinan" (Barış Manço, Anahtar şarkısı, Darısı Başınıza Albümü, 1992). Bu şarkı bir matematik sorusudur ve şarkıda adı geçen kişiler o dönemdeki Türk parası olan banknotların arkasında fotoğrafı olan kişilerdir...
Barış Manço sunucuya sorar: "Bu paranızda fotoğrafı olan kişi kim?"
Sunucu: "General......."
Barış Manço diğer paralardaki fotoğrafları olan kişileri de sorar, sunucunun verdiği cevaplar hep aynıdır, "General...", "Amiral...", "Komutan...".
Sunucunun bu "falanca General, falanca Amiral, falanca Komutan" cevabından sonra, bu sefer de Barış Manço cebinden Türk paralarını çıkarır, sunucuya der ki: "Bu parada fotoğrafı olan kişi Mehmet Âkif Ersoy'dur. Şairdir... Bu fotoğraftaki kişi Mevlâna'dır. Düşünürdür... Bu paradaki fotoğrafı olan kişi Fatih Sultan Mehmet'dir. Adaletin sembolüdür... Bu paradaki kişi ise Atatürk'tür. ‘Yurtta barış, dünyada barış!’ diyen kişidir... Bizim paralarımız bunlar... Biz Türkler ince ruhlu, kibar, medeni insanlar olduğumuz için paralarımızın arkasına şairlerimizin, düşünürlerimizin, bilim adamalarımızın fotoğraflarını bastık... Siz Fransızlar kendiniz barbar, vahşi olduğunuz için paralarınızın arkasına hep savaş adamlarının fotoğraflarını basmışsınız!" der...
Barış Manço'nun bu müthiş cevabından sonra televizyon yöneticileri canlı yayını keserler ve sunucuyu oradan kovarlar, başka bir sunucu yerine gelir ve canlı yayın yeniden başlar, yeni sunucu Barış Manço'dan ve Türklerden özür diler, programa böylece devam edilir...
Barış Manço Fransa'da bir televizyon kanalının canlı yayınına konuktur. Küstah bir sunucu vardır ve Barış Manço ile dalga geçmektedir. Sürekli, "İşte Türk, yani barbar, vahşi vs..." demektedir...
Barış Manço daha fazla dayanamaz ve sunucuya "Yanınızda kâğıt para var mı?" diye sorar. Bu soruya sunucu şaşırır ve "Evet var, ama n'olacak?" der. Barış Manço ısrar edince sunucu cebindeki kâğıt paraları çıkartır...
Bu olaydan az önce Barış Manço canlı yayında "Anahtar" adlı şarkısını söylemiştir. Bu şarkının bir bölümü şöyledir: "Beş Âkif- bir Saat Kulesi, iki Kule-bir Fatih, beş Fatih-bir Mevlâna, İki Mevlâna-bir Sinan" (Barış Manço, Anahtar şarkısı, Darısı Başınıza Albümü, 1992). Bu şarkı bir matematik sorusudur ve şarkıda adı geçen kişiler o dönemdeki Türk parası olan banknotların arkasında fotoğrafı olan kişilerdir...
Barış Manço sunucuya sorar: "Bu paranızda fotoğrafı olan kişi kim?"
Sunucu: "General......."
Barış Manço diğer paralardaki fotoğrafları olan kişileri de sorar, sunucunun verdiği cevaplar hep aynıdır, "General...", "Amiral...", "Komutan...".
Sunucunun bu "falanca General, falanca Amiral, falanca Komutan" cevabından sonra, bu sefer de Barış Manço cebinden Türk paralarını çıkarır, sunucuya der ki: "Bu parada fotoğrafı olan kişi Mehmet Âkif Ersoy'dur. Şairdir... Bu fotoğraftaki kişi Mevlâna'dır. Düşünürdür... Bu paradaki fotoğrafı olan kişi Fatih Sultan Mehmet'dir. Adaletin sembolüdür... Bu paradaki kişi ise Atatürk'tür. ‘Yurtta barış, dünyada barış!’ diyen kişidir... Bizim paralarımız bunlar... Biz Türkler ince ruhlu, kibar, medeni insanlar olduğumuz için paralarımızın arkasına şairlerimizin, düşünürlerimizin, bilim adamalarımızın fotoğraflarını bastık... Siz Fransızlar kendiniz barbar, vahşi olduğunuz için paralarınızın arkasına hep savaş adamlarının fotoğraflarını basmışsınız!" der...
Barış Manço'nun bu müthiş cevabından sonra televizyon yöneticileri canlı yayını keserler ve sunucuyu oradan kovarlar, başka bir sunucu yerine gelir ve canlı yayın yeniden başlar, yeni sunucu Barış Manço'dan ve Türklerden özür diler, programa böylece devam edilir...