Hayat bir biri arkasına dizilmiş hal ve harekerlimize göre yöne veren bir zaman bilmecesi gibi.
Zaman elimizde tutamadığımız akıp giden fakat yok olacağı düşünelemeyen kavram.
Göz yaşı...İnsanın gözünü ıslak tutmak gibi bir görevi olsada; farklı olarak bir çok olaya verdiğimiz tepki gibidir.
Üzülürsünüz,mutlu olursunuz göz yaşınız akar. Aslında göz kendini nemli tutmak ister fakat beyin fonksiyonları öyle bir işler ki hala üzüldüğümüzde ağladığımızı çözülememiştir.
Sinir vücudun en önemli parçaları kaybında felç-ölüm-bitkisel hayat.
Elimizi kaldırmamız aslında çok kolay gözüksede bir o kadar karmaşık bir yapıya sahip.
Hayatta-insanda ve aslında zamanda böyle karmaşık bir yapıdır. Hayata ve insana bir oluşum koyabilsenizde zamana koyabileceğiniz ne gibi bir oluşum vardır ki. Zamanın olmadığı bir yeri düşünün ? Aklınız ne kadarını alabiliyor. Aslında teorim o ki zaman insan beynini çalıştıran bir sitem gibi sanki ? Ne kadar hızlı olsanızda zamanın hızına asla yetişemiyorsunuz. Yaşlanıyorsunuz...
Ölüyorsunuz. Seviyorsunuz ayrılıyorsunuz,mücadele veriyorsunuz kaybediyorsunuz. Kaybettikleriniz sizin için önemli olsada bütünden baktığınızda bir zaman kaybından oluşuyor. Yani kazandıklarınız sizi mutlu eden zaman kaybının size getirdikleri başarı ama kaybettiğinizde ise zaman kaybı sadece elinizde kalan bir avuç göz yaşı.
Hayatı ertelemek;Erteleyerek yaşamak bu konu aklıma gelince nedense hep Ferhan Şensoy'un Son Ders filmi aklıma geliyor.
Hayatınızı ertelemeyin. Ne bugünün sağlığı elinizde olacak nede bugünün heyecanı kalacak içinizde. Zaman hepsini yutacak bir uzay boşluğu gibi ve kaybeden olacaksınız. Eğer kaybetmek istemiyorsanız en başta zamanı yönetebileceksiniz. Eğer zamanı değilde zaman sizi yönetirse elinize bir çok kayıp geçecektir. Zaman sizin kaybetmenize bakmaz bunun içindir kide hayat sizin kaybetmenize bakmaz ve yine bunun içindir ki hayat hiç bir zaman adil olmayacaktır. Hayat dediğimiz zamanın küçük bir parçası. Yinede herşeye kötü gözle bakanlar hep hayatı suçlar...Aslında hayatı ardından zamanı ardından kendini suçlar fakat kendi başarısızlıklarını ve acılarını birinin üstüne yüklemek ister bu görevide hayata verir. Kendisi üçüncü sırada kaldığı için pek anlamaz.
Son söz; Hayatı suçlamak yerine zamanını iyi kullanmaya bak! Zaman seni beklemez acılarında da bu iş böyledir. Eğer acına takılıp kalırsan zaman ilerlerken canını yakar yakar. Tıpkı koşarken kolunun bir yere takılıp kalması fakat senin koşmaya devam etmen gibi can yanar. Korkarsınız psikolojiniz altı üst olur ve işte kaybettiğiniz an o andır....
///////////////////////**************///////////////////
AsukAki Aslında uzatmak istedim yazıyı ama istemedimde uzasa da bir şey olmayacak burada kalsada bir şey olmayacak. Farklı bir iki konu oldu gibi geldi bana
Sağlıktan girdim nereden çıktım.
Neyse...İnternet kafedeyim oturmaktayım.
Saat:22:32 Günlerden 22 mayıs 2011
Yazarken ve halen daha çalmakta olan şarkı ;
Karmate- Karaduman