Aşağılık Kompleksi / Çekememezlik duygusu (Alfred Adler)

  • Konbuyu başlatan saricadi
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde saricadi tarafından oluşturulan Aşağılık Kompleksi \/ Çekememezlik duygusu (Alfred Adler) başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 23,146 kez görüntülenmiş, 9 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı Aşağılık Kompleksi \/ Çekememezlik duygusu (Alfred Adler)
Konbuyu başlatan saricadi
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan crt
S

saricadi

Kullanıcı
14 Eki 2007
En iyi cevaplar
0
0
İzmir
Hiç şüphesiz , tabiatın üvey çocuğuymuş gibi davrandığı çocukların, -daha küçük yaşta hayatın sevinçlerinden yararlanmak imkanını bulan başka çocuklarla karşılaştırıldıkları zaman- hayata ve insanlara karşı büsbütün farklı bir tavır takındıklarını kabul etmeye hazır durumdayız. Bu gibi çocuklar başkalarına uymaya çalışacakları yerde, hiç durmadan kendileriyle ve başkaları üzerinde yaratmış oldukları izlenimle uğraşır dururlar. Organik kusurlar ve yetersizlikler (sakat olma durumu, çirkin olma durumu) için söylenenler, sosyal ve ekonomik sıkıntı için de doğrudur. Bu çocuklar çoğu zaman daha hayatlarının ikinci yılında yaşama savaşı için arkadaşları kadar iyi bir şekilde donatılmamış oldukları duygusuna kapılırlar. Kendilerine güvenme cesaretini gösteremediklerini hissederler.

    İnsanın hayatının gayesini belirleyen şey, aşağılık ,yetersizlik ve güvensizlik duygusudur. Küçük yaşlarda ortaya çıkan kendini gösterme çabası bunun bir belirtisidir. Çocuklar güçlü olmak için gösterdikleri çabayı açıktan dile getirmezler. Kendilerini açığa vurmaktan kurtulmayı umarlar. Durdurulmamış, dizginlenmemiş bir kendini gösterme çabası, çocuğun ruhsal gelişmesinde bozukluklar yaratabilir. Aşırı bir güvenlik isteğinin doğmasına, böylece cesaretin küstahlığa, itaatin korkaklığa, sevginin ise dünyaya söz geçirmeyi sağlayacak kurnazca bir hainliğe dönüşmesine yol açar. Kişinin aşağılık duygusundan kurtulmak için yaratmış olduğu telafi eğilimleri, şu yada bu gibi bir gayeye yönelmiş olacaktır.

    Kişilerin bu duygusu, onda bitmek bilmeyen bir hırs duygusunun ortaya çıkmasına neden olabilir. Bununla birlikte bu kişilerin başarılarını dikkatle incelediğimiz zaman, genelde toplumun onların başarılarından pek yararlanamadığını görürüz; çünkü hırsları, sosyal olmayan, bencil bir nitelik taşımaktadır. Hırs yanında yavaş yavaş başka birtakım özellikler de çıkacak ve bütün bunlar insan ilişkilerinin tümüne baktığımız zaman, gitgide topluma karşı olan bir nitelik kazanacaktır. Ne pahasına olursa olsun herkesten üstün olma isteği ustaca bir şekilde, bireyin bir dereceye kadar kendi kendini yükseltmesi ve ilişki kurduğu herkesi küçük görmesi ile gerçekleşebilir. Böyle insanların takındığı tavır yalnızca çevre için rahatsız edici olmakla kalmaz, aynı zamanda o insan için de zararlı olur; çünkü ona her zaman hayatın karanlık yanlarını gösterir ve hayattan tat almasına imkan vermez.

    Kendi hırslarını, gururlarını tatmin etmek imkanını bulamayan insanlar genellikle başkalarının hayatlarını engellemeye çalışırlar. Örneğin, hiçbir takıntısı olmayan, kendine güveni olan, sosyal olan bir kişi, aşağılık kompleksi olan bir kişi için bir düşmandır. Bu "düşman" ne derece küçük düşerse, aşağılık kompleksi olan kişi de o derece sevinir.

    Açıkça görülüyor ki, bu duygu bir çekememezlik (haset) sonucunu getirmiştir. Aşağılık kompleksi insanı ezmekte, onun genel davranışını ve hayata karşı takındığı tavrı o derece etkilemektedir ki insan, gayesine ulaşmaktan çok uzakta olduğunu sanmaktadır. Kendisini olduğundan daha değersiz görmüş olması ve hiçbir zaman hayatından hoşnut olaması bu duygunun şaşmaz belirtileridir. Böyle bir insan, zamanını hep başkalarının başarısını ölçmeye çalışmak, başkalarının kendisi hakkında ne düşündüğü ile meşgul olmak ya da başkalarının neler ortaya koymuş olduğunu düşünmekle geçirir. Her zaman bir ihmal edilmiş olma duygusuna kapılır ve başkalarından farklı tutulduğunu hisseder. İhmal edilmiş olma duygusunun daha çok şeye sahip olma isteğinin, daha doğrusu her şeye sahip olma isteğinin belirtileridir. Bu tipten olan hasetçi insanlar bu isteklerini açığa vurmazlar; çünkü sosyal duygunun gerçekten varoluşu onları bu gibi düşünceleri düşünmekten bile alıkoyar.

    Bu haset duygusunu ve çoğu zaman onunla birlikte giden "kin" duygusunu nasıl önleyebileceğimizi bilmiyoruz. Toplumumuzda yaşayan herkesin açık ve seçik olarak bildiği bir şey varsa, o da bu gibi eğilimleri sınamaya kalkmamak ve tahrik etmemek gerektiğidir. Aynı zamanda başkalarına haset uyandıracak şekilde yaklaşmamak için yeterince incelik göstermiş olmamız; mütevazi olmamız gerekir. Bu sorun böylelikle çözülebilir mi? elbette hayır. Ancak bizim bilmemiz gereken şey, böyle insanların üzerine gitmemektir. Böylelikle hem onlar için hem kendimiz için iyi bir şey yapmış oluruz.

    Çekememezlik duygusunu, hayatı boyunca içinde bulunduran bir kimsenin topluma bir yararı olmayacaktır. Bu kimse yanlızca başkalarından bir şeyler almaya, onları şu veya bu şekilde bir şeylerden yoksun bırakmaya ve rahatsız etmeye çalışacaktır. Kendi hareketlerinden ötürü başka bir insanın acı çekmesinden de duygulanmayacaktır. hatta haset öyle bir dereceye varabilecektir ki, bir insan başkalarının acısından zevk duyar hale bile gelebilecektir.


Alıntıdır
 
K

korsan

Kullanıcı
18 Kas 2007
En iyi cevaplar
0
36
Gaziantep
Aman aman kompleksli insanlara dayanamam.
Çekememezlik durumuna gelirsek o kadar çok bu kategoride insan tanıyorumki bildiğiniz gibi değil.

Bukalemun gibi duruma göre renk değiştiren çekememezlik durumunu gizlemek maksadı ile.
Zor durum aslında üzüntü verici ama ne diyelim.
Var bu ve gibi insanlar.
Teşekkürler iyi konu
 
E

efsane_18

Kullanıcı
12 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
Giresun
benden güzel kızları cekemıyorum yaww::D


aklıma bi söz geldi simdi "beni cekemeyen anten taksın."


güzel konu yapılacak yorum cooooooooooooooook en iyisi susmak:D
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Kişilerin bu duygusu, onda bitmek bilmeyen bir hırs duygusunun ortaya çıkmasına neden olabilir. Bununla birlikte bu kişilerin başarılarını dikkatle incelediğimiz zaman, genelde toplumun onların başarılarından pek yararlanamadığını görürüz; çünkü hırsları, sosyal olmayan, bencil bir nitelik taşımaktadır. Hırs yanında yavaş yavaş başka birtakım özellikler de çıkacak ve bütün bunlar insan ilişkilerinin tümüne baktığımız zaman, gitgide topluma karşı olan bir nitelik kazanacaktır. Ne pahasına olursa olsun herkesten üstün olma isteği ustaca bir şekilde, bireyin bir dereceye kadar kendi kendini yükseltmesi ve ilişki kurduğu herkesi küçük görmesi ile gerçekleşebilir. Böyle insanların takındığı tavır yalnızca çevre için rahatsız edici olmakla kalmaz, aynı zamanda o insan için de zararlı olur; çünkü ona her zaman hayatın karanlık yanlarını gösterir ve hayattan tat almasına imkan vermez.
Tanıyorum böyle insanları. Ama varolmalarından şikayetçi değilim, en azından doğru olanı düşündürüyorlar. Zararları sonuçta kendilerine ve bunun için üzülüyorum gerçekten işte.
 
E

ebruliyn

Kullanıcı
29 Nis 2008
En iyi cevaplar
0
0
Bu tür duygular bence her insanda azda olsa vardır,önemli olan dozu ve sindirebilme durumu
Hastalık derecesinde olan,aşırıya kaçan,zarar vermeye çalışan insanlardan uzak durmakta fayda var,onların profesyonel bir yardıma ihtiyacı var.Yazık ki hayatları boyunca mutlu olamayacaklar çünkü kendisinden daha iyi,daha zengin,daha güzel,daha yetenekli vs.kıstaslar mutlaka olacaktır,sonu yok.İnsan önce kendini kabullenmeli ve sevmeli diye düşünüyorum
Bakışlar,sözler ve davranışlarıyla kendilerini ele veriyorlar Ve...

Öyle insanlar var ki sevincinize üzülür,üzüntünüze sevinir durumda ::)
 
crt

crt

Kullanıcı
11 Eyl 2009
En iyi cevaplar
0
38
İstanbul
Sevgisizlik, kendine güvensizlik, aşağılık kompleksine sokar insanı...
Agresifleşir kıskaçlık krizine girebilirsiniz.
Bu gibi durumları aşabilmek için ,sevgi-hoşgörü birde empati diyorum .
Aşağılık kompleksi kadar büyüklük hissiyatına kapılmakta tehlikelidir  .
Hasretinle yanıdı gönlüm ,evvel yükseklerden uçtu şimdi düze indi gönlüm ortayı bulmanız dileğiyle :)

ZARA - Hasretinden yandı gönlüm
 
Üst