ANNELİK BİR SAN'ATTIR

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan humyra
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

humyra

Kullanıcı
Katılım
2 Kas 2007
Puanları
0
Konum
istanbul
                                  ANNELİK SAN’ATI

                               Annelik ve Sevgi
         “Sevgini açtırdığı çiçekleri hazan soldurmaz”‘
          ’Bebeğimi görebilir miyim? Diye sordu, yeni anne. Beyaz örtülere sarılmış bebeği uzattılar yavaşça. Mutlu annenin taş gibi donup kaldı bakışları. Bebeği doğuştan kulaksızdı.Aradan yıllar geçti, çocuk büyüdü ve okula başladı. Bir gün okul dönüşü, hıçkırıklar içinde kendisini annesinin kollarına attı, çocuk. Ağlayarak anlattı: “Çocuklardan biri benimle ucube diyerek alay etti.”
          Çocuk büyüdü ve yakışıklı bir genç oldu. Zeki ve çalışkandı. Ama kulaklarının olmayışı hayat yolunun üzerinde asla aşamadığı en büyük engeldi. Yalnızdı; mutsuzdu…Bir gün babası durumu aile doktorlarıyla konuştu. Doktor “Bir çift kulak bulabilirsek, onları ameliyatla takabileceğime inanıyorum” dedi. Böylece iki yıl kulaklarını bağışlayacak bir fedakar aradılar.
         Nihayet bir gün babası “Hastaneye gideceğim oğlum” dedi.”Annen ve ben sana kulaklarını bağışlayacak birini bulduk. Ancak bu kişinin kim olduğu bir sır olarak kalacak.”Operasyon çok başarılı geçti ve o, adeta yeni bir insan oldu. Okulda ve sosyal hayatında büyük başarılar kazandı. Evlendi ve diplomat oldu.
        Yıllar geçti… Hayatının en acı günüydü o gün. Annesinin cenazesi başında babasıyla birlikte bekliyordu. Babasının elleri yavaşça annesinin başına doğru uzandı ve kumral saçlarını geriye doğru attı. Annesinin kulakları yoktu.“Annen saçlarının hiç kestirmediği için mutluydu” diye mırıldandı babası… “Ve hiç kimse onun daha az güzel olduğunu düşünmedi.”
       Çocuk sevgiyle yetişir. Çocuk eğitiminde, çocuğu sevmek ve sevgisini ona ifade edebilmek şarttır. Çocuklarımız kaç yaşında olursa olsunlar bizim tarafımızdan sevilmeye ve sevildiklerini bilmeye şiddetle muhtaçtırlar. Sevgi anne-babanın hatta eğitimcinin çocuk üzerindeki en tesirli gücüdür. Bunu kullanmasını bilmek de gerçek bir san’attır.Çocuğunu sevmeyen anne-baba yoktur. Ama sevgisini gösteremeyen anne-baba pek çoktur. Dolayısıyla eğitimde sevmekten çok sevgisini gösterebilmek asıldır. Onun için öncelikle sevginin ifade yollarının öğrenilmesi gerekir.
     Bakın bir grup genç kızımız ne diyor:“Anne-babalarımız bize sevgilerini göstermede neden cimrilik ediyorlar? Bu güne kadar bizlere “Seni seviyorum” dediklerini bile hatırlamıyoruz.Başkalarıyla konuşurken tanıdıkları yumuşak ses tonlarını, bizden neden esirgiyorlar? ...”
       Sevgiyi İfade Yolları
•Çocuğunuzun hangi yaşta olursa olsun sevildiğini bilmeye ihtiyacı vardır. Onun için sık sık ona “Seni seviyorum” demekten kaçınmayın. Kucağınıza alın; öpün okşayın
    “Çocuklarınızı çok öpün. Her öpücük karşılığında cennette bir derece alacaksınız.”
                                                                                               Hadis-i Şerif
•Gülümseyin… Unutmayın ki her tebessümünüzde tıbbın iddiasına göre beyninize oksijen gitmekte ve karşınızdaki çocuğunuza (veya yetişkine) pozitif enerji yüklemektesiniz. Gözlerinizi cezalandırmak için değil, sevgi mesajı göndermek için kullanın.
•Sevgiyi ifade etmede en güzel yollardan biri çocuğu dinlemedir. İyi bir dinleyici olun.
•Çocuğunuza sürpriz olarak önüne çıkacak şekilde sevgi sözcükleri yazın.
•Çocuğunuzla bire-bir beraber olmak için fırsatlar oluşturun. Beraber gezmeye gidin; müze, sergi, tarihi eser ziyaretleri yapın; kitap okuyun. Beraber olmanızdan zevk aldığınızı ona hissettirin.
•Çocuğunuzla çocuklaşarak oyun oynayın. Böylece aranızdaki yaş, kuşak, görüş farkı kapanacak; aynı dili konuşmuş olacaksınız. Bu çocuğunuzla aranızda muazzam bir sevgi ağı kuracaktır.
•Çocuğunuzun özeline saygı gösterin. Günlüğünü, çantasını karıştırmaktan kaçının. Mümkünse kendisinin kilitli, özel bir dolabı olsun.
•Olumlu davranışlarına odaklanın. Güzel davranışlarında takdir, övgü gösterin. Ama tenkitler kadar, övgülerinde çocuğun şahsına değil, davranışlarına yapılması gerektiğini unutmayın.
•Çocuğa kabulle ve onayla yaklaşın. Gayretlerini destekleyin; başarılarını ödüllendirin.
•Çocuğu sevgiyle yetiştirebilmek için, öncelikle sıcak sevgi dolu bir ailenin gerekliliği unutulmamalıdır. Çocuğunuza bu sıcaklığı mutlaka hissettirin.
•Ramazanlar, bayram kandil gibi özel günler evde birlik içinde büyük bir coşku ve sevinç içinde geçirilmeli.
•Aile yemeklerde mutlaka buluşmalı; sohbetli-muhabbetli çay saatlerine sıkça yer verilmelidir.
•Sevgi kesinlikle ön şartlı olamaz. Çocuk şartsız sevilmelidir. Asla “Başarılı olursan seni severim” gibi mesajlar vermeyin.
•Hiç bir çocuk, sözle de olsa, sevgiden mahrum edilmeyi gerektirecek bir suç işleyemez. “Seni sevmiyorum”, “Böyle devam edersen seni sevmem” gibi yanlış ifadelerden kesinlikle kaçının.
                                                                     


      ALINTI..
 
teşekkürler canım şimdi  okuyamayacağım vaktim yok ama yorumlarımı yazıcam bi kaç saat sonra Allah kısmet ederse iyi akşamlar Allah a emanet ;)
 
canım Allah razı olsun çok güzel bir paylaşım olmuş annelik dünyanın en zor mesleği inşallah hakkıyla vernelerden oluruz ;)
 
çocukarımı çok seviyorum yazıdada söylendiği gibi anneliği bilmeden anne oldum ama çok şükürki öğrenmeye kapalı değil aklım ve yüreğim büyük kızım ana okuluna başladığından beri onunla birlikte çok şey öğrendim dahada öğreneceğim şimdi tam ergenlik döneminde ve ben bu dönemi titizlikle onun zarar görmeden hayatı öğrenmesi için çabalıyorum. daha hayatın bize öğreteği çok şey olduğunu düşünüyorum. Bizim okulumuzda bundan bi kaç yıl önce baba destek programları vardı  ve babalara eğitimin sonunda belge veriyorlardı. insan öğrenmek istedimi öğrenecek çok yer ve kitaplar olduğu kanaatindeyim. iş öğrendiklerimizi hayata geçirebilelim inşaallah.  ;) paylaşım için teşekkürler.  ;)
 
ben tesekkur edrım annelık hakıkaten bır sanat.. ama ne yazıkkı şaheser cıkaranlar yada cıkartmaya calısanlar cok az . . olanlardan olmaya calısanlardan olma dıleklerımle tum annelere saygılar..
 
Dünyanın en zor ve en özel mesleğini icra etmede kişiye yardımcı olacak bu güzel eseri bize tanıttığın için teşekkürler hmyra
 
Bebeğimi görebilir miyim?" dedi yeni anne...

Kucağına yumuşak bir bohça verildi ve mutlu anne, bebeğinin minik yüzünü görmek için kundağı açtı ve şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu! Anne ve bebeğini seyreden doktor hızla arkasını döndü ve camdan bakmaya başladı. Bebeğin kulakları yoktu...

Muayenelerde, bebeğin duyma yetisinin etkilenmediği, sadece  görünüşü bozan bir kulak yoksunluğu olduğu anlaşıldı.

Aradan yıllar geçti, çocuk büyüdü ve okula başladı. Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini annesinin kollarına attı. Hıçkırıyordu...

Bu onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığı idi;

Ağlayarak: "Büyük bir çocuk bana ucube dedi..."

Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları tarafından seviliyordu ve oldukça da başarılı bir öğrenciydi. Sınıf başkanı bile olabilirdi; eğer insanların arasına karışmış olsaydı.

Annesi, her zaman ona "Genç insanların arasına karışmalısın" diyordu, ancak aynı zamanda yüreğinde derin bir acıma ve şefkat hissediyordu...

Delikanlının babası, aile doktoruyla oğlunun sorunu ile ilgili görüştü;

- "Hiçbir şey yapılamaz mı?" diye sordu.

Doktor : - "Eğer bir çift kulak bulunabilirse, organ nakli yapılabilir" dedi.

Böylece genç bir adam için kulaklarını feda edecek birisi aranmaya başlandı. İki yıl geçti bir gün babası :

- "Hastaneye gidiyorsun oğlum, annen  ve ben, sana kulaklarını verecek birini bulduk ancak unutma bu bir sır..." dedi.

Operasyon çok başarılı geçti ve adeta yeni bir insan yaratıldı. Yeni görünümüyle psikolojisi de düzelen genç, okulda ve sosyal hayatında büyük başarılar elde etti. Daha sonra evlendi ve diplomat oldu. Yıllar geçti, bir gün babasına gidip sordu:

- "Bilmek zorundayım, bana bu kadar iyilik yapan kişi kim? Ben o insan için hiçbir şey yapamadım..."

Bir şey yapabileceğini sanmıyorum" dedi babası, "Fakat anlaşma kesin, şu anda öğrenemezsin, henüz değil..."

Bu derin sır yıllar boyunca gizlendi. Ancak bir gün açığa çıkma zamanı geldi...

Hayatının en karanlık günlerinden birinde, annesinin cenazesı başında babasıyla birlikte bekliyordu. Babası yavasça annesinin başına elini uzattı; kızıl kahverengi saçlarını eliyle geriye doğru itti; annesinin kulakları yoktu...

- "Annen hiçbir zaman saçını kestirmek zorunda kalmadığı için çok mutlu oldu" diye fısıldadı babası...

- "..ve hiç kimse, annenin daha az güzel olduğunu düşünmedi değil mi?"




Gerçek güzellik fiziksel görünüşe bağlı değildir, ancak kalptedir! Gerçek mutluluk, gördüğün şeyde değil, asıl görünmeyen yerdedir...

Gerçek sevgi, yapıldığı bilinen şeyde değil, yapıldığı halde bilinmeyen şeydedir!"

Alıntı...
 
Gerçek sevgi,sevdiğini hep mutlu görmektir.Umarım hep hakkettiğiniz sevgiyi bulursunuz.Hepinize mutlu günler arkadaşlar.. :)
 
Gerçek güzellik fiziksel görünüşe bağlı değildir, ancak kalptedir! Gerçek mutluluk, gördüğün şeyde değil, asıl görünmeyen yerdedir...

O0

Daha önce okuduğum ama tekrar okumaktan sıkılmadığım bir hikaye,paylaştığın için teşekkürler
 
bende yorumlara katılıyorum, ve bende oldum olası böyle hikayeleri severim ama gunumuzde böyle şeylere rastlamak mumkun mu onu bilmiyorum.
 
archa' Alıntı:
bende yorumlara katılıyorum, ve bende oldum olası böyle hikayeleri severim ama gunumuzde böyle şeylere rastlamak mumkun mu onu bilmiyorum.
Üzülerek bu konudaki yorumuna hak veriyorum. ;)
 
UNKAPANI' Alıntı:
archa' Alıntı:
bende yorumlara katılıyorum, ve bende oldum olası böyle hikayeleri severim ama gunumuzde böyle şeylere rastlamak mumkun mu onu bilmiyorum.
Üzülerek bu konudaki yorumuna hak veriyorum. ;)

Benim için mümkün... Benim bir evladım olacak ve  hayata tutunmak için böyle bir gereklilik olacak... gözümü kırpmadan veririm hiç sorun değil... O candır.. evlattır... Benim annem babamda verirdi diye düşünüyorum... Annelik çok başka bir duygu...
 
  Anne olmadan anneliği tarif bile etmeyi bilemem, baba bile olsam sonuçta ben de bir annenin çocuğuyum.
  Annelerimizi hayatın yaşanmış olumsuzları olsa bile sevelim.
  Onlar en muhteşem olanı yanı seni doğurdu emzirdi büyüttü. Yanımda yok ya, beni az seviyor ya , yeniden evlendi ya . peki sizi kendinizi bileceğiniz çağa getirmiş daha ne yapsın.
 
Geri
Üst