OPTİMİS
Kullanıcı
Bu yazıyı siz okuduğunuzda Anneler günü abartılı bir şekilde kentliler arasında kutlanmış olacak.
Yer yüzünde toplumsal dokuyu canlı tutmak,yenilenmesini ve gelişmesini sağlamak için aydınlanmış Ülkelerde bilinçli,plan dahilinde,samimi kutlanması anlaşılırdır.
Bireylerin Üremelerinin sorumluluğunu üstlenip tekil olmaktan çıkıp Aile olmaya başlamasından bu yana DOĞURĞAN kadın Aile hayatı ve toplumsal yaşamda statü olarak çeşitli kalıplara girdi.
Daha kurnaz olmalarından ötürü Kadın;
Avlanarak yaşamın devamının zorunlu olduğu zamanlarda;
Zayıf,bedensel güçsüz,kırılğan-zarif,hatta HAYATIN devamı için doğurğan ve vaz geçilmez olmayı seçti ve dayattı.
Gün oldu Dinsel ayinlerin Tanrısı oldu Erkekler kuban edildi,gün geldi esir olarak gözde oldu,gün geldi diri diri toprağa gömüldü ama sanayi devrimi sonrasına kadar Aile içindeki tanımı hiç bu kadar dalgalanmadı.
Güçlü-kişiliki bireyler ve toplumlar için Kadının ne denli önemli olduğunu keşfeden o dönemin Emperyal Ülke yöneticileri,Yüksek öğrenim düzeyinde LEYDİ okulları açarak,kadının toplumda ve aile içinde hangi rollere uygun olduğunu netleştirdi.
Tarım toplumlarında Şefkatin timsali,ahti vefanın tek adresi olarak tanımlandı, sosyal-siyasal yaşamın dışında bırakıldı ve tarladaki üretimi ona yıkıldı.
Aşiret yaşamının ilkelliğinden nemalanan toplum yönetenleri;
Cinsel obje olmanın dışında erkeğin elinin kiri makamı ile ödüllendirdi.
Çok hızlı bir şekilde haberleşmenin yagınlaşması;
İcatların ve toplumsal gereksinmelerin ayrıca o güne kadar bilinmeyenlerin peşi peşine açıklanması;
Zihin gücünü hayvani dürtülerin doyrulması ve tabiatın dayatması yönünde kullanan toplumlara yaramadı.
Tüm bu yeniliklerin anlaşılmaması,kavranamaması Toplumlar arası güç dengesinin kırsal yaşam kitleleri aleyhine bozulmasına sebep oldu.
Aydınlanma dışı kalan toplumlarda,tekilde yaşamını iyileştiremeyen,soy-sülale birlikteliği ile de sefaletten kurtulamayan insanlar çoğaldı.
Semavi dinlerde erkeğin himayesi sayesinde cennete kabul edilecek/cennet annelerin ayakları altında olacak zıtlığına sahip kadın tanımı kafaları karıştırdı.
Kadının cennetteki erkeğe ödül olarak sunulacak huri mertebesine yükseltimesine rağmen,anneliğin kan bağı dışındada bir anlam taşıması gerektiği gibi sezgilerin sızısını çekmeye başladı.
Kapalı toplum bireyleri;
İletişim çağında görsel olarak MEDENİYETİN kendi yaşadığı toplumun GELENEK,ÖRF ve ADETLERİNDEN farklı versiyonlarını Tv.ler sayesinde izlemeye/garipsemeye başlamasının üzerinden çok geçmeden,Kadınların Pozitif AYRIMCILIK talep ve dayatması ile allak bullak oldu.
Gelişmiş Ülkeler yüz yıldan fazla süredir bağnazlıktan kurtulup gelenekler dayatmasını esnetmiş olduğundan,kutladıkları Anneler gününün anlamının da çözmüş durumdadır.
Yüzyıla ayak uyduran toplumlar,Annenin çocuk ile ilişkisini Hüda-i nabit olmaktan çıkartmış ve Bilgi+Şefkat+özen seviyesine çekmiştir.
Yukarıdaki gibi çocuğu ve anneliği ciddiye alan toplumlar dışında kalan İnsan kalabalıklarının dişilerinin kara düzen kuluçka makinesi özelliğinin dışında tanımlanmaması hayrete mucip değildir.
Asıl anlaşılmaz olan;
Paslanmış tenekeye boya sürmenin görüntüyü kurtarmanın dışında hiç bir şeyin ömrünü uzatmadığı gibi sahte ve samimiyetsizliğin tez elden tenekenin irtibatlandığı aksamlarıda çürüteceğini unutmaktır.
Gelenekler giysi gibidir.
Sıcaktan-soğuktan/adaletsizlikten,yağmurdan-kardan/açlıktan korur,çirkin/hoşgörüsüz bölgeleri gizler,övünülen/sevgiyi tarif eden yerleri öne çıkarır,İnsanın statüsünü belirler .
Temiz tutulursa giysi özelliğini uzun süre korur.
Bedenin zamanla gelişmesi yada yılların bedene ve giysiye ihanet etmesi sebebiyle meydana gelen küçülmelere rağmen giyilmeye devam edilirse;
Yırtılır,sökülür ve bir parça bez haline gelir.
Kadının geleneksel aile bireyi olma dönemi geride kalmıştır.
Kadına dar gelmektedir bu geleneksel rol,içinde büzüldükçe,mahrem yerlerinin görünmesini engellemek için hareketsiz ve kambur durdukça,toplumdaki işlevini yitirmiştir.
Baştan başlamak;
Kadını uyuma,ahenge,ebeveynliğe,Pozitif yaşama hazırlamak gerek.
Yoksa eski tas eski hamam olan birey-aile,birey-toplum,aile-toplum ilişkilerinde inatla Anneler gününü kutlamak sahtekarca samimiyetten uzaklaşmaktır.
SIRITIR.
Anneler gününün anlamına uygun toplumsal örgünün oluşabilmesi için,kadının gelecek kuşakların var olması anlamına gelen yerinin netleştirilmesi gerekir.
Kadınların evliliğe ve anneliğe eğitilmesi elzemdir!!!.
Özdemir NAYMAN
Yer yüzünde toplumsal dokuyu canlı tutmak,yenilenmesini ve gelişmesini sağlamak için aydınlanmış Ülkelerde bilinçli,plan dahilinde,samimi kutlanması anlaşılırdır.
Bireylerin Üremelerinin sorumluluğunu üstlenip tekil olmaktan çıkıp Aile olmaya başlamasından bu yana DOĞURĞAN kadın Aile hayatı ve toplumsal yaşamda statü olarak çeşitli kalıplara girdi.
Daha kurnaz olmalarından ötürü Kadın;
Avlanarak yaşamın devamının zorunlu olduğu zamanlarda;
Zayıf,bedensel güçsüz,kırılğan-zarif,hatta HAYATIN devamı için doğurğan ve vaz geçilmez olmayı seçti ve dayattı.
Gün oldu Dinsel ayinlerin Tanrısı oldu Erkekler kuban edildi,gün geldi esir olarak gözde oldu,gün geldi diri diri toprağa gömüldü ama sanayi devrimi sonrasına kadar Aile içindeki tanımı hiç bu kadar dalgalanmadı.
Güçlü-kişiliki bireyler ve toplumlar için Kadının ne denli önemli olduğunu keşfeden o dönemin Emperyal Ülke yöneticileri,Yüksek öğrenim düzeyinde LEYDİ okulları açarak,kadının toplumda ve aile içinde hangi rollere uygun olduğunu netleştirdi.
Tarım toplumlarında Şefkatin timsali,ahti vefanın tek adresi olarak tanımlandı, sosyal-siyasal yaşamın dışında bırakıldı ve tarladaki üretimi ona yıkıldı.
Aşiret yaşamının ilkelliğinden nemalanan toplum yönetenleri;
Cinsel obje olmanın dışında erkeğin elinin kiri makamı ile ödüllendirdi.
Çok hızlı bir şekilde haberleşmenin yagınlaşması;
İcatların ve toplumsal gereksinmelerin ayrıca o güne kadar bilinmeyenlerin peşi peşine açıklanması;
Zihin gücünü hayvani dürtülerin doyrulması ve tabiatın dayatması yönünde kullanan toplumlara yaramadı.
Tüm bu yeniliklerin anlaşılmaması,kavranamaması Toplumlar arası güç dengesinin kırsal yaşam kitleleri aleyhine bozulmasına sebep oldu.
Aydınlanma dışı kalan toplumlarda,tekilde yaşamını iyileştiremeyen,soy-sülale birlikteliği ile de sefaletten kurtulamayan insanlar çoğaldı.
Semavi dinlerde erkeğin himayesi sayesinde cennete kabul edilecek/cennet annelerin ayakları altında olacak zıtlığına sahip kadın tanımı kafaları karıştırdı.
Kadının cennetteki erkeğe ödül olarak sunulacak huri mertebesine yükseltimesine rağmen,anneliğin kan bağı dışındada bir anlam taşıması gerektiği gibi sezgilerin sızısını çekmeye başladı.
Kapalı toplum bireyleri;
İletişim çağında görsel olarak MEDENİYETİN kendi yaşadığı toplumun GELENEK,ÖRF ve ADETLERİNDEN farklı versiyonlarını Tv.ler sayesinde izlemeye/garipsemeye başlamasının üzerinden çok geçmeden,Kadınların Pozitif AYRIMCILIK talep ve dayatması ile allak bullak oldu.
Gelişmiş Ülkeler yüz yıldan fazla süredir bağnazlıktan kurtulup gelenekler dayatmasını esnetmiş olduğundan,kutladıkları Anneler gününün anlamının da çözmüş durumdadır.
Yüzyıla ayak uyduran toplumlar,Annenin çocuk ile ilişkisini Hüda-i nabit olmaktan çıkartmış ve Bilgi+Şefkat+özen seviyesine çekmiştir.
Yukarıdaki gibi çocuğu ve anneliği ciddiye alan toplumlar dışında kalan İnsan kalabalıklarının dişilerinin kara düzen kuluçka makinesi özelliğinin dışında tanımlanmaması hayrete mucip değildir.
Asıl anlaşılmaz olan;
Paslanmış tenekeye boya sürmenin görüntüyü kurtarmanın dışında hiç bir şeyin ömrünü uzatmadığı gibi sahte ve samimiyetsizliğin tez elden tenekenin irtibatlandığı aksamlarıda çürüteceğini unutmaktır.
Gelenekler giysi gibidir.
Sıcaktan-soğuktan/adaletsizlikten,yağmurdan-kardan/açlıktan korur,çirkin/hoşgörüsüz bölgeleri gizler,övünülen/sevgiyi tarif eden yerleri öne çıkarır,İnsanın statüsünü belirler .
Temiz tutulursa giysi özelliğini uzun süre korur.
Bedenin zamanla gelişmesi yada yılların bedene ve giysiye ihanet etmesi sebebiyle meydana gelen küçülmelere rağmen giyilmeye devam edilirse;
Yırtılır,sökülür ve bir parça bez haline gelir.
Kadının geleneksel aile bireyi olma dönemi geride kalmıştır.
Kadına dar gelmektedir bu geleneksel rol,içinde büzüldükçe,mahrem yerlerinin görünmesini engellemek için hareketsiz ve kambur durdukça,toplumdaki işlevini yitirmiştir.
Baştan başlamak;
Kadını uyuma,ahenge,ebeveynliğe,Pozitif yaşama hazırlamak gerek.
Yoksa eski tas eski hamam olan birey-aile,birey-toplum,aile-toplum ilişkilerinde inatla Anneler gününü kutlamak sahtekarca samimiyetten uzaklaşmaktır.
SIRITIR.
Anneler gününün anlamına uygun toplumsal örgünün oluşabilmesi için,kadının gelecek kuşakların var olması anlamına gelen yerinin netleştirilmesi gerekir.
Kadınların evliliğe ve anneliğe eğitilmesi elzemdir!!!.
Özdemir NAYMAN