Al Pacino iyi bir oyuncu ve adam… Ondan ve filmlerinden öğrenilebilecek pek çok şey var… İşte birkaç cümlesi…
Aldanmak;
Birinin gözlerini aldatabilirsiniz, ama kalbini asla…
Para-güç-kadın;
Önce paranız olur, sonra gücünüz, sonra da kadınınız… (Scarface'ten)
Hatırlanmak;
İnsanların beni "250 yaşına kadar yaşamış tek adam" olarak hatırlamalarını tercih ederim.
Utangaçlık;
Benim ilk dilim utangaçlığın diliydi. Utangaçlığımı ancak, herkesin ilgilendiği biri olmaktan korkmayayı öğrenerek yendim.
Ağrıyı kesmek;
Gün içerisinde ağrımızı, acımızı azaltacak ağrı kesiciler olduğunun farkına varırız. Bu zaman zaman bir parkta yürümektir, zaman zaman da pencereden dışarıya bakmak ya da köpüklü bir banyo yapmak. Her neyse. Sevdiğiniz bir tabak yemek ya da arkadaşınız tarafından aranmak da olur. Böyle şeyler bazen içinden çıkılmaz sorunları ortadan kaldırır.
Zayıf-güçlü;
En büyük zaafım, sürekli olarak bir şeyleri başarma arzusuyla dolu olmam. Bana en güçlü tarafımı sorsaydınız da aynı şeyi söylerdim. Galiba zaaflar ve güçlü taraflar aynı şeyler.
Kibir;
Kibir benim en büyük günahım
Yıldız olmak;
Ben bir aktörüm, yıldız değilim. Yıldızlar Hollywood'da yaşarlar ve kalp şeklinde havuzlarda yüzerler.
Baba;
Babam güçlü herhangi bir adamdan farklı değildi, bence bir başkan ya da senatör kadar iktidar sahibiydi. (Baba filminden)
Bekarlık;
Bekarım ve bunu pek sevmiyorum. Aslında hayatını birileriyle paylaşmaktan hoşlanan biriyim. Başka türlü yaşama isteğinizi nasıl sürdürürsünüz?
Aldanmak;
Birinin gözlerini aldatabilirsiniz, ama kalbini asla…
Para-güç-kadın;
Önce paranız olur, sonra gücünüz, sonra da kadınınız… (Scarface'ten)
Hatırlanmak;
İnsanların beni "250 yaşına kadar yaşamış tek adam" olarak hatırlamalarını tercih ederim.
Utangaçlık;
Benim ilk dilim utangaçlığın diliydi. Utangaçlığımı ancak, herkesin ilgilendiği biri olmaktan korkmayayı öğrenerek yendim.
Ağrıyı kesmek;
Gün içerisinde ağrımızı, acımızı azaltacak ağrı kesiciler olduğunun farkına varırız. Bu zaman zaman bir parkta yürümektir, zaman zaman da pencereden dışarıya bakmak ya da köpüklü bir banyo yapmak. Her neyse. Sevdiğiniz bir tabak yemek ya da arkadaşınız tarafından aranmak da olur. Böyle şeyler bazen içinden çıkılmaz sorunları ortadan kaldırır.
Zayıf-güçlü;
En büyük zaafım, sürekli olarak bir şeyleri başarma arzusuyla dolu olmam. Bana en güçlü tarafımı sorsaydınız da aynı şeyi söylerdim. Galiba zaaflar ve güçlü taraflar aynı şeyler.
Kibir;
Kibir benim en büyük günahım
Yıldız olmak;
Ben bir aktörüm, yıldız değilim. Yıldızlar Hollywood'da yaşarlar ve kalp şeklinde havuzlarda yüzerler.
Baba;
Babam güçlü herhangi bir adamdan farklı değildi, bence bir başkan ya da senatör kadar iktidar sahibiydi. (Baba filminden)
Bekarlık;
Bekarım ve bunu pek sevmiyorum. Aslında hayatını birileriyle paylaşmaktan hoşlanan biriyim. Başka türlü yaşama isteğinizi nasıl sürdürürsünüz?
