DeryaDer
Derya Karacan
Moderatör
Ağız içinde oluşan oval veya yuvarlak şekilli, beyaz renkli oluşumlar olarak adlandırılan aft yani ağız yararları farklı sebeplere göre oluşur. Aft, ağız yaraları ilk oluştuğu gün çevresi kırmızı renklerden oluşan ve yanma hissi veren rahatsızlık olup, ertesi günden itibaren ağrı hissine dönüşmektedir. Bir nevi ağız içi iltihap olarak tanımlanan ağız yaraları sık sık tekrar ediyorsa kesinlikle doktora gidilmeli ve altında yatan sebepler araştırılıp tedavi yolu seçilmelidir.
Ergenlik döneminde görülen aft ler yani ağız içi yaralar, majör aft olarak tanımlanır ve çapları 1 cm den büyük olup, tükürük bezlerini olumsuz etkiler. Ergenlik dönemindeki ağız yaraları kişide ateş yükselmesi, yorgunluk ve halsizliğe sebep olur. Akabinde ağrı ve yanma şikayetlerinde artış görülür. İyileşme süresi uzun sürer ve ortalama birkaç haftayı alır. Ergenlik ağız yaraları iyileştikten sonra iz bırakma özelliğine sahip olduğu için, kişi aft nin geçmediğini sanabilir.
30 yaş üzeri kişilerde “Herpetik Ülser” adı verilen ağız yaraları yıl içinde birkaç defa tekrar edebilir. Bu şekilde sık sık tekrarlayan ağız yaraları genetik sebeplere dayanıyor olabilir.
Ağız yaralarının sebepleri arasında beslenme esnasındaki aşırı soğuk ya da aşırı sıcak besinleri aniden tüketmek, çok sert gıdaları ağız içine zarar verecek şekilde tüketmek, sert diş fırçası kullanımı sayılabilir. Domates, çilek, peynir, kahve, çikolata ağız yaralarını tetiklemektedir.
Ayrıca sürekli kullanılan bir takım ilaçlar da ağız içi yaralara sebep olabilir. Örneğin, romatizma ilaçları, kalsiyum içeren ilaçlar ağız yaralarına sebep olurken, Behçet hastalığı, Akdeniz ateşi, bağırsak hastalıkları, bağışıklık sorunları gibi hastalıklarda ağız yaralarına sebep olur.
Ağız içi yaraların tedavisi için öncelikle doktora giderek, gerekli muayene ve tahliller sonucunda aft nin altında yatan sebeplerin, hastalıkların neler olduğu tespit edilip, sonuca göre tedavi yöntemi seçilmelidir.
kaynak: www.saglik.ca
Ergenlik döneminde görülen aft ler yani ağız içi yaralar, majör aft olarak tanımlanır ve çapları 1 cm den büyük olup, tükürük bezlerini olumsuz etkiler. Ergenlik dönemindeki ağız yaraları kişide ateş yükselmesi, yorgunluk ve halsizliğe sebep olur. Akabinde ağrı ve yanma şikayetlerinde artış görülür. İyileşme süresi uzun sürer ve ortalama birkaç haftayı alır. Ergenlik ağız yaraları iyileştikten sonra iz bırakma özelliğine sahip olduğu için, kişi aft nin geçmediğini sanabilir.
30 yaş üzeri kişilerde “Herpetik Ülser” adı verilen ağız yaraları yıl içinde birkaç defa tekrar edebilir. Bu şekilde sık sık tekrarlayan ağız yaraları genetik sebeplere dayanıyor olabilir.
Ağız yaralarının sebepleri arasında beslenme esnasındaki aşırı soğuk ya da aşırı sıcak besinleri aniden tüketmek, çok sert gıdaları ağız içine zarar verecek şekilde tüketmek, sert diş fırçası kullanımı sayılabilir. Domates, çilek, peynir, kahve, çikolata ağız yaralarını tetiklemektedir.
Ayrıca sürekli kullanılan bir takım ilaçlar da ağız içi yaralara sebep olabilir. Örneğin, romatizma ilaçları, kalsiyum içeren ilaçlar ağız yaralarına sebep olurken, Behçet hastalığı, Akdeniz ateşi, bağırsak hastalıkları, bağışıklık sorunları gibi hastalıklarda ağız yaralarına sebep olur.
Ağız içi yaraların tedavisi için öncelikle doktora giderek, gerekli muayene ve tahliller sonucunda aft nin altında yatan sebeplerin, hastalıkların neler olduğu tespit edilip, sonuca göre tedavi yöntemi seçilmelidir.
kaynak: www.saglik.ca