YAŞANTINIZA YÖN VERECEK SIRALAMA

HASAN DAVUTOĞLU

Kullanıcı
Katılım
4 Ağu 2007
Puanları
0
Konum
Güzellikler diyarından
Kimseyi beklemediğiniz bir zamanda kapınızın zili çalıyor. “Hayırdır, inşallah!” diyerek kapıya doğru yöneliyorsunuz. “Kim o?” diye soruyorsunuz. Cevap yok. Sorunuzu 1-2 kez daha tekrarlıyorsunuz. Yine cevap yok. Bir an tereddüt ediyorsunuz, “Acaba, zil sesini duyar gibi mi oldum?” diye. Koltuğunuza tekrar oturmak için geri adım atıyorsunuz. O da ne? Kapı zili yeniden çalıyor. Olduğunuz yerde duruyorsunuz. Kendi kendinize, “Bu kez doğru mu işittim?” diye soruyorsunuz. Kapı zili bir kez daha çalıyor. “Kim o?” diye yeniden soruyorsunuz. Cevap yok. Aklınızdan olumsuz düşünceler geçiyor. Cesaretinizi topluyorsunuz. Kapıyı açıyorsunuz. Karşınızda, ayakta durmakta zorlanan yaşlı bir kadın var.

“Buyurun, kimi istemiştiniz?” diye soruyorsunuz. Yaşlı kadın, yorgunluktan yere oturuyor. “Bu da kim? Ne istiyor, acaba?” diye düşünüyorsunuz. Yaşlı kadın o kadar yorgun ki başını kaldıracak gücü yok. Yanına çömeliyorsunuz. “Teyze, birine mi bakmıştın?” diye soruyorsunuz. Yaşlı kadınla göz göze geliyorsunuz. Onun gibi siz de sessiz kalıyorsunuz. Saatlerce sürmüş gibi gelen bekleyiş, yaşlı kadının konuşmaya başlamasıyla sonuçlanıyor.

“Evladım!” diyor, yaşlı kadın, “Çok uzak yerden geliyorum. O kadar çok susadım ki konuşmakta zorlanıyorum. Bana bir bardak su verir misin?”

İnsanlara yardım etmeyi seviyorsunuz. Bir bardak suyu ikram etmenin de ne kadar büyük sevap olduğunu biliyorsunuz. Yine de bir an yaşlı kadının isteğini yerine getirme konusunda tereddüt ediyorsunuz. Çünkü öyle bir zamanda yaşıyorsunuz ki insanların iyi niyetini suiistimal edenler, etrafta kol geziyor.

Kendi kendinize, “İnsanlık bende kalsın!” diyorsunuz. “Teyze, sen 1-2 dakika bekle, lütfen. Ben, sana su alıp geliyorum!” diyerek mutfağa yöneliyorsunuz.

Çok geçmeden bir elinizde bardak, diğerinde sürahiyle yaşlı kadının yanına dönüyorsunuz.

Yaşlı kadın, 1 bardak suyu içtikten sonra ölülerinize rahmet okuyor, size de hayırdua ediyor. Sonra elini, yamalı elbisesinin cebine uzatıyor.

“Evladım!” diyor, yaşlı kadın, elindekileri size uzatarak, “Sen, beni susuzluktan kurtardın. Ben de sana (alfabetik sıraya göre yazıyorum!) birinde ÇİRKİN, diğerinde ise GÜZEL yazan kartları vermek istiyorum.” Onu kıramaz, şaşkın halde elindeki kartları alıyorsunuz.

Yaşlı kadın konuşmasına devam ediyor: “Sana verdiğim bu kartları, en değerli varlığınmış gibi koru! Çünkü bu kartlar, senin geleceğine yön verecek. ÇİRKİN KART, hayattaki çirkinlikleri, GÜZEL KART ise yaşamın güzelliklerini temsil ediyor. Kartları öyle bir sıraya göre diz ki bu senin bundan sonraki yaşantını belirlesin!”

İnancı olanlara soruyorum: Geleceğinize yön verecek bir sıralamada kartları nasıl dizerdiniz? Güzel ve çirkin olarak mı? Yoksa çirkin ve güzel olarak mı? Sıralamayı neye göre yapardınız? HASAN DAVUTOĞLU
 
Her Zaman icin Hayatta Herşeyin Güzel Olması Mutluluktur.O yüzden Güzel Düşünür Güzel Sıralardım.
 
Ayrıca Paylamınızı Cok Güzeldi Cok Teşekkürler HASAN DAVUTOĞLU.
 
::) ::)güzel ve çirkin yazılı kartlar geleceğimle ilgili hangi konuda beni yönlendirebilir diye düşünerekten bi sıraya dizecek olursam.........çirkin ve güzell olarak sıralasam. :-\.sonucu bilemem...güzel ve çirkin olarak sıralama yapsam....yine sonuç belli belirsiz...açıkcası ben sıralama yapamadım..güzell ve çirkin yazılı kartlar geleceğimle ilgili bir şey ifade etmedi sanırım bi anlam veremedim........

ama bu küçük hikayecik enteresan bence....teşekkürler.........
 
güzel ve çirkin derken bunların açılımını bilmeden birşey diyemem kartlara bakardım ona göre karar verirdim..
 
Yazımda verilmek istenen mesajın daha iyi anlaşılması için sondan 2. paragrafa ekleme yaptım. Şöyle ki:

ÇİRKİN KART, hayattaki çirkinlikleri, GÜZEL KART ise yaşamın güzelliklerini temsil ediyor.

Cesaretiniz ve paylaşımınız için teşekkür ederim. Saygılarımla... HASAN DAVUTOĞLU
 
Ben olsam ÇİRKİN - GÜZEL olarak sıralardım... Cünkü bakarmısınız insaların yasamları hep bir yarıss vede hep cekismelerle geciyorr neden! bir tutam mutlulugu kucaklaya bilmek icin. Ve yasamlarındaki bu yarısta insanoglu  haliyle yıpranıyorki ben ondan dolayı GÜZEl secenegini sona ekledim hayatımın son günlerinide olsa güzel ve mutlu gecire bilmek icin.. SAYGILARIMLA...
 
Hep bunu Yapmak isterim ,Güzel Düşünür Güzel Sıralardım. ;)
 
ben çirkin güzel olarak sıralardım...çünkü çirkinlıkten sonra güzellikleri kabullenmek kolaydır ve değerini bilirsiniz.....ama ilk güzellikleri yaşarsanız çirkinliklerde çok zorlanırsınız...pişmanlıklarınız çok olur...güzellikleri yaşarken de yaşadıklarınızın kıymetini bilmezsınız...aslında bu yaşam ve ölüm şeklinde düşünülebilir...yaşarken çirkinlikleri öldükten sonra güzellikleri yaşamak...hayatın sonu vardır ama ölümden sonra sonsuz bir hayat vardır...ben güzel kartımı öldükten sonra kullanmak isterdim....
 
Sitemizde ilk yayınlanırken "GÜZEL VE ÇİRKİN Mİ YOKSA ÇİRKİN VE GÜZEL Mİ?" olarak belirlediğim yazımın başlığını, "YAŞANTINIZA YÖN VERECEK SIRAMALA" şeklinde yeniden düzenledim.

Tüm üyelere saygı ile duyururum. HASAN DAVUTOĞLU
 
bende olsam çirkin ve güzel olarak sıralardım.çünkü biz insan oğlu psikolojisi öyle hassaski mutluluğun içinde boğulurken ufak bir üzüntüyle herşeyin alt üst olduğunu düşünebilecek ve tabiri caizse kendine karalar bağlayacak bir yapıya sahip.
insan mutluysa herşey gözüne güzel geliyor.hem kendini hem çevresindekileri mutlu ediiyor.onu sevenleri...
bu yüzden önce çirkini seçerdim ki daha sonra gelecek mutlulukla hem kendimi hemde çevremdekileri mutlu edebileyim...

paylaşım için teşekkürler...
 
Yarence aynen sana katılıyorum :) bilinçli bir insan her çirkinliğin sonrasında güsellik bulacağına inandığı için, çirkinlik ona kötü gelmez heralde... :)
 
  hayatta her zaman iyilik ve kötülükler sırayla yaşanmaz .. zaten  bireyler hak ettikleri mutlulukları sıraya da sokamaz .. madem burda bi sıralama yapmak gerekirse ki bunların da riskleri mevcuttur.... önce güzel sonra çirkin dersek : ne zaman  öleceğimizi bilemediğimiz için makul bi seçim olur .. ama sonrası hüsran bi seçim ....  ola ki  çirkini önce seçip güzeli ertelesek yine ne zaman ne yasayacağımızı bilmediğimiz için zor bi hayat olacaktır ... en iiisi  kadere kısmi boyun eğmek  ??? :-\ ;)
 
Burçak arkadaşım öncelikle siteye hoşgeldin..

yorumun çok mantıklı yalnız şu var bunu sizin yorumunuzu okurken anladım.. Kişisel gelişim'in bile ne demek olduğunu bilmeyenler var evet var bende bu siteye ilk geldiğimde öyleydim diyebilirim en azından şimdi ki durumum ile aradaki farklılığı görebiliyorum.. bu konu biraz da alıştırma.. şöyle örnek vereyim ilk okul 1. sınıfta önce rakamlardan çizgi çizmekten başlarlar ya.. güzel çirkinlik buna benzio.. bence...

(sualde ayıp aranmaz;) )
 
Geri
Üst