Sevgili dostlar;
Öncelikle hepinizin düşüncelerine saygı duyduğumu ifade etmek istiyorum. Toplumda sosyal yaşantının birbirine karşı saygı ve sevgiyle mümkün olduğuna inanıyorum.
Bu konuyla ilgili kimsenin düşüncesini değiştirmek gibi bir çabam olmadığını belirterek bu hususa eklemek istediğim bazı noktalar var.
Öncelikle "Koçluk" kendi başına bir meslektir. Fakat alt dalları vardır. "Yaşam Koçu", "Ebeveyn Koçu", "Öğrenci Koçu", "Satış Koçu", "Yönetici Koçu"... vs. Tıpkı diğer mesleklerin uzmanlık alanları gibi... Yaşam koçluğu ise bu uzmanlık alanlarının hepsini kapsar.
Koçluk daha öncede ifade ettiğim gibi psikologluk, danışmanlık, mentörlük vs değildir. Koçun çalıştığı bireyler akıl ve ruh sağlığı yerinde olan insanlardır.
Koçluk mesleğinin belli temel kabulleri vardır. Bunlardan en önemlisi koçla çalışan bireyin eksiksiz ve kendi sorunlarını çözmek için yeterli kaynaklara sahip olduğudur. Koçun işi ise bireyin bu kaynakları kullanmasını sağlamak. Koçluk bir süreçtir. Ve koç bir yol arkadaşıdır.
Burda biraz daha somutlaştırmak için şu örneği vermek istiyorum. Hepinizin bildiğini düşündüğüm bir hikayeyi...
Bir babanın 17 atı ve 3 oğlu vardır. Bu baba ölmeden önce vasiyette bulunur.Buna göre; atların yarısını büyük oğlu, 3 te birini ortanca oğlu ve 9 da 1 ini de küçük oğlu alacaktır. Fakat çocuklar bir türlü işin içinden çıkamazlar. Bir gün çocukların yaşadıkları bu beldeye yaşlı bir zat uğrar.Çocuklar ona danışırlar. Bu zatında bir atı vardır. Der ki "Benim atımı da alın bir de öyle deneyin" Bu atı da ekleyince 17 at 18 e tamamlanır. Yarısını(9 tanesini) büyük kardeş, 3 te birini (6 tanesini) ortanca kardeş ve 9 da birini (2 tanesini) de küçük kardeş alır. O zatta kendi atını alır ve yola devam eder.
Son olarak yine söylüyorum
Hayatınız mükemmelse ve herşey yolundaysa ve değişmesi gereken birşey olmadığına inanıyorsanız bu meslek üzerine araştırma yapmanız veyahut bir koçla çalışmanız sadece zaman kaybı olur.
Hepimiz dünyayı değiştirmek isteriz. Kafa yorarız. Şu da şöyle olsa bu da böyle olsa deriz ama çoğunlukla kendimizi değiştirmek aklımıza gelmez.
Bilemiyorum, belki bir kez daha düşünmek isteyeceksiniz.
Sevgiyle kalın...
Sorularınızı bekliyorum.
