A
aydan korkut
Kullanıcı
--------------------------------------------------------------------------------
Pırıltı İlköğretim Okulu’nun öğretmeni Yenibey, öğrencilere ilginç bir ödev verdi. Herkes bir arkadaşının arkadaşlarının 10 kadar e-posta adresini öğrenecekti. Yaklaşık iki yüz kadar e-posta adresi toplanmıştı. Öğretmen, öğrencilerine ödevin yeni aşamasını açıkladı. “Bu e-posta adreslerine ‘Yardım edersen, her şey değişecek’ diye bir mesaj atacaksınız ve sonrada ne olacağını hep birlikte göreceğiz.” dedi.
Nuri, topladığı tüm e-posta adreslerine öğretmenin dediği gibi mesajı gönderdi. Mesajı alanlardan bir tanesi üniversite son sınıf öğrencisi Soner’di. Soner’in alttan dersleri vardı ve ders çalışmaktan hiç hoşlanmıyordu. Sözlüsünden yeni ayrılmıştı. Ayrıca babası da “artık koca adam oldun, para kazanman lazım” diyor ve ona artık pek harçlık vermiyordu. Bütün bunlar Soner’in canını sıkıyordu. Bilgisayarını açtığında Nuri’den gelen “yardım edersen her şey değişecek” konulu mesajı gördü. Mesajın içeriğinde başka bir şey yoktu. Mesajı göndereni de tanımıyordu. Kitabını almak için salona girdiğinde annesinin eski hanım arkadaşıyla sohbet ettiğini duydu. Kadın lise birinci sınıf öğrencisi oğlunun matematik dersinin zayıf olduğunu ancak çocuğun özel ders almak istemediğini söylüyordu. Soner’in annesi, “oğlunuz Ahmet, Soner abisini sever. Acaba ondan ders alır mı” diye sordu. Konuşmaya kulak misafiri olan Soner de, “Benim matematiğim iyi ama, birisine öğretebileceğimi sanmıyorum” dedi ve odasına döndü. Bilgisayarın başına oturunca aynı yazıyı gördü: “Yardım edersen, her şey değişecek.” Biraz düşündü, yerinden kalktı ve salona gitti. “Tamam, Ahmet de kabul ederse, ben ona ücretsiz ders veririm.” dedi. Böylece Ahmet’e ders vermeye başladı. Ahmetlerin apartmanında liseden kız arkadaşı Nuran ile karşılaştı. Lisedeyken birçok kez kütüphanede birlikte ders çalışmışlardı. Ama üniversitede bağlantıları kopmuştu. Nuran, çok değişmiş ve olgun bir genç kız olmuştu. O da aynı şehirde başka bir üniversitede son sınıf öğrencisiydi. Soner, Ahmet’e verdiği dersten sonra Nuran ile yakındaki bir parkta yürüyüşe gitti. Yaşam üstüne öyle güzel bir sohbet olduki Soner, sözlüsünden ayrıldıktan sonra ilk defa kendisine eş olabilecek uygun bayan bulduğunu düşündü.
Birinci dönemin sonunda Ahmet’in matematiği karnede beş gelmişti. Soner’in dersleri ise pek parlak değildi. Soner beş dersin vizesinden zayıf almıştı. Soner Ahmetleri ziyaret ettiğinde Ahmet’in karnesini gördükten sonra Ahmet, Soner abisinin derslerini sordu. Soner utanarak “Pek iyi değil” dedi. Ahmet de, “bildiğim iyi bir hoca var istersen tanıştırırım” diyerek ona takıldı. “Sanırım seninde benim gibi bir odaklanma sorunun var.” dedi Ahmet. Soner de izleyen dönem derslerini düzenli çalışmaya karar verdi. Bir taraftan Ahmet’e ders veriyor; bir taraftan kendisi derslerini günlük olarak çalışıyordu. Ayrıca Ahmet’i ziyaret ettiği zaman Nuran ile yaptıkları yürüyüşler onu çok motive ediyordu. Gerçekten ikinci vizeler de notları yükselmişti.
Ders için buluştukları bir günde Ahmet, arkadaşlarından bazılarının Ahmet’in matematikteki ilerlemesini fark ettiklerini ve aynı hocadan özel ders almak istediklerini söyledi. Soner için yeni bir gelir kapısı açılıyordu. Böylece Soner beş ayrı çocuğa özel matematik dersi vermeye başladı.
Soner kendini çok iyi hissediyordu. Ahmet’in başarısı onu gururlandırıyordu. Liseden arkadaşı Nuran’a askerlik yaptıktan sonra evlenmeyi teklif etti ve Nuran teklifini kabul etti. Özel ders vermeye başladığı için babasından harçlık alma ihtiyacı kalmamıştı.
Kendisine “Yardım edersen her şey değişecek” diye mesaj atan Nuri’ye bir cevap yazdı. Bu mesajı bana neden yazdığınızı bilmiyorum; ama doğru bu mesajdan sonra bir çocuğa yardım ettim ve hayatım değişti.”
Pırıltı İlköğretim Okulu’nun öğretmeni Yenibey, öğrencilere ilginç bir ödev verdi. Herkes bir arkadaşının arkadaşlarının 10 kadar e-posta adresini öğrenecekti. Yaklaşık iki yüz kadar e-posta adresi toplanmıştı. Öğretmen, öğrencilerine ödevin yeni aşamasını açıkladı. “Bu e-posta adreslerine ‘Yardım edersen, her şey değişecek’ diye bir mesaj atacaksınız ve sonrada ne olacağını hep birlikte göreceğiz.” dedi.
Nuri, topladığı tüm e-posta adreslerine öğretmenin dediği gibi mesajı gönderdi. Mesajı alanlardan bir tanesi üniversite son sınıf öğrencisi Soner’di. Soner’in alttan dersleri vardı ve ders çalışmaktan hiç hoşlanmıyordu. Sözlüsünden yeni ayrılmıştı. Ayrıca babası da “artık koca adam oldun, para kazanman lazım” diyor ve ona artık pek harçlık vermiyordu. Bütün bunlar Soner’in canını sıkıyordu. Bilgisayarını açtığında Nuri’den gelen “yardım edersen her şey değişecek” konulu mesajı gördü. Mesajın içeriğinde başka bir şey yoktu. Mesajı göndereni de tanımıyordu. Kitabını almak için salona girdiğinde annesinin eski hanım arkadaşıyla sohbet ettiğini duydu. Kadın lise birinci sınıf öğrencisi oğlunun matematik dersinin zayıf olduğunu ancak çocuğun özel ders almak istemediğini söylüyordu. Soner’in annesi, “oğlunuz Ahmet, Soner abisini sever. Acaba ondan ders alır mı” diye sordu. Konuşmaya kulak misafiri olan Soner de, “Benim matematiğim iyi ama, birisine öğretebileceğimi sanmıyorum” dedi ve odasına döndü. Bilgisayarın başına oturunca aynı yazıyı gördü: “Yardım edersen, her şey değişecek.” Biraz düşündü, yerinden kalktı ve salona gitti. “Tamam, Ahmet de kabul ederse, ben ona ücretsiz ders veririm.” dedi. Böylece Ahmet’e ders vermeye başladı. Ahmetlerin apartmanında liseden kız arkadaşı Nuran ile karşılaştı. Lisedeyken birçok kez kütüphanede birlikte ders çalışmışlardı. Ama üniversitede bağlantıları kopmuştu. Nuran, çok değişmiş ve olgun bir genç kız olmuştu. O da aynı şehirde başka bir üniversitede son sınıf öğrencisiydi. Soner, Ahmet’e verdiği dersten sonra Nuran ile yakındaki bir parkta yürüyüşe gitti. Yaşam üstüne öyle güzel bir sohbet olduki Soner, sözlüsünden ayrıldıktan sonra ilk defa kendisine eş olabilecek uygun bayan bulduğunu düşündü.
Birinci dönemin sonunda Ahmet’in matematiği karnede beş gelmişti. Soner’in dersleri ise pek parlak değildi. Soner beş dersin vizesinden zayıf almıştı. Soner Ahmetleri ziyaret ettiğinde Ahmet’in karnesini gördükten sonra Ahmet, Soner abisinin derslerini sordu. Soner utanarak “Pek iyi değil” dedi. Ahmet de, “bildiğim iyi bir hoca var istersen tanıştırırım” diyerek ona takıldı. “Sanırım seninde benim gibi bir odaklanma sorunun var.” dedi Ahmet. Soner de izleyen dönem derslerini düzenli çalışmaya karar verdi. Bir taraftan Ahmet’e ders veriyor; bir taraftan kendisi derslerini günlük olarak çalışıyordu. Ayrıca Ahmet’i ziyaret ettiği zaman Nuran ile yaptıkları yürüyüşler onu çok motive ediyordu. Gerçekten ikinci vizeler de notları yükselmişti.
Ders için buluştukları bir günde Ahmet, arkadaşlarından bazılarının Ahmet’in matematikteki ilerlemesini fark ettiklerini ve aynı hocadan özel ders almak istediklerini söyledi. Soner için yeni bir gelir kapısı açılıyordu. Böylece Soner beş ayrı çocuğa özel matematik dersi vermeye başladı.
Soner kendini çok iyi hissediyordu. Ahmet’in başarısı onu gururlandırıyordu. Liseden arkadaşı Nuran’a askerlik yaptıktan sonra evlenmeyi teklif etti ve Nuran teklifini kabul etti. Özel ders vermeye başladığı için babasından harçlık alma ihtiyacı kalmamıştı.
Kendisine “Yardım edersen her şey değişecek” diye mesaj atan Nuri’ye bir cevap yazdı. Bu mesajı bana neden yazdığınızı bilmiyorum; ama doğru bu mesajdan sonra bir çocuğa yardım ettim ve hayatım değişti.”