S
su perisi
Kullanıcı
- 4 Ocak 2007
- En iyi cevaplar
- 0
- 0
...Ve... Veya... Belki...
"...Ve... Veya... Belki..." Meltem Arikan'in yedi kat yerin dibinden haber getiren, son derece ilginç romani. Bir psikiyatri hastanesinde geçiyor öykü. Ben'i anlatamayan, anlattiklarini da insanlarin anlamadigi hasta grubunu, psikiyatristler, psikologlar ve hemsirelerden olusan tedavi ekibi tamamliyor.
Aristo mantigina göre ahkam kesmeye alismis insanin, akla uygun yasam birikiminin yetmedigi yerler vardir. Bu, hem hasta, hem de tedavi eden uzman için söz konusudur. Klasik mantik bir süre koruyabilir bizi. Ama, sonra?..
Carl Gustav Jung, bu konuda degisik bir açi sunuyor bize: "Kuramlarini iyi ögren, ama yasayan ruhun mucizesine dokundugun anda onlari bir kenara birak". Psikiyatrist Doktor Eylül de öyle yapiyor iste. Meltem Arikan romaninda bir bakima " normalik" kavramini da tartisiyor. Çagimizda "normallik" tanimi konusunda, giderek topluma uyum ölçütünden vazgeçildigini görüyoruz. Bu durumda normallik-normal disilik tanimlari nasil yapilmali? "Olmakta olanlara, olmamasi gerekir" demenin pek anlam tasimadigi bir çagda yasiyoruz. Ne var ki bin yildir süren toplumsallasma süreçlerinin sonucu edindigimiz sezgisel sagduyu gücü, bizi kaos köprüsünün en tehlikeli ucunda tutabiliyor ve ta derinlerimizdeki gerçek ben ile sahte ben arasindaki boslugu doldurmaya çalisiyor.
"Önce kaos vardi, sonra sessizlik..." diyor Meltem Arikan, romanin bitiminde.
Vergilius bakin ne diyor: "... Zeytin kütüklerinden dallar kesilir de, dile gelmez bir mucize! Kupkuru kalmis odundan zeytin kökleri biter yeniden! Çok kez de kendi gözlerimizle görmüsüz, bir agaç bambaska bir agaç oluvermis, hem de zarar görmeden; asilanmis elma ve armutlar vermistir, erik dallarinda da boncuk kizilciklar kizarakalmis..." Meltem Arikan, yerinde bir bilgi dagarcigi ve usta bir dil araciligi ile kupkuru kalmis odundan zeytin kökleri yaratanlarin, yaban meyvelerini egitip yumusatanlarin arasinda yer aliyor. Kaos baska türlü kozmosa nasil dönüsür ki?