Z
Zynep
Kullanıcı
Uydumuz Ay, üzerimizdeki etkisini hatırlamamızı bekliyor!
Gökyüzünde ışıktan bir tepsi gibi duran ay insana her zaman esin kaynağı olmuştur. İnsan onun etkisiyle şiirler yazmış, tanımlanamaz duygularla bezenmiştir. Ayın gezegenimizi, bütün varlıkları ve üzerinde yaşayan bizleri derinden etkilediği bir gerçek. Sadece büyülü görünümü ile değil durduğu yerdeki çekimi ve fiziksel durumu ile de günlük yaşamımızı derinden etkiler.
Geçmişte, insanın doğa ile daha yakın ilişkiler kurduğu zamanlarda yaygın olarak ve günümüzde de yaşamlarını doğal şartlar altında sürdüren kırsal topluluklarda ayın gökyüzündeki durumu izlenir, beslenmeden tarlaların sürülmesine, ev yapımından turşu kurmaya kadar günlük işler büyük oranda ayın durumuna göre yapılır, yerine getirilir. Örneğin, Anadolu'daki birçok köylü 'ay yeni iken turşu kurulmaz, tohum atılmaz, bu işler ay eskidikçe (büyüdükçe), ortaya çıktıkça yapılır, zira ne turşu tutar, ne de atılan tohum verimli olur' diyerek ay takvimini hala kullanmakta olduğunu belirtmektedir.
Gerçekten de yapılan araştırmalar ve kişilerin tecrübeleri göstermektedir ki, ay büyürken yeryüzü ve bizler 'almakta', küçülürken 'vermekte'dir. Peki bu basit kural kırsal bir bölgede yaşamadığımızda, tarla ekip biçmediğimizde günlük yaşamlarımıza nasıl etki eder?. Almaya eğilim, her türlü maddeyi kabul etmek bünyeye katmak, temele yapıştırmak konusunda bir avntaj sağlar. Vermeye eğilim ise arınmayı, temizlenmeyi ifade eder. Böylece vücudumuz ay büyürken daha çabuk kilo alır, ay küçülürken ev temizlemek daha kolay, çamaşır için harcanacak sabuntozu daha azdır, çünkü çamaşırlar kiri daha kolay bırakırlar. Ayın küçüldüğü sondördün döneminde yapılacak bir arınma kürü bedeni bütün toksinlerinden arındırabileceği gibi, takip eden ilkdördünde planlanmış iyi bir beslenme ile ihtiyacı olan bütün besinleri karşılayabilir.
Uydumuz Ay, üzerimizdeki etkisini hatırlamamızı bekliyor!
Herkese iyi serüvenler...
Alıntı
Gökyüzünde ışıktan bir tepsi gibi duran ay insana her zaman esin kaynağı olmuştur. İnsan onun etkisiyle şiirler yazmış, tanımlanamaz duygularla bezenmiştir. Ayın gezegenimizi, bütün varlıkları ve üzerinde yaşayan bizleri derinden etkilediği bir gerçek. Sadece büyülü görünümü ile değil durduğu yerdeki çekimi ve fiziksel durumu ile de günlük yaşamımızı derinden etkiler.
Geçmişte, insanın doğa ile daha yakın ilişkiler kurduğu zamanlarda yaygın olarak ve günümüzde de yaşamlarını doğal şartlar altında sürdüren kırsal topluluklarda ayın gökyüzündeki durumu izlenir, beslenmeden tarlaların sürülmesine, ev yapımından turşu kurmaya kadar günlük işler büyük oranda ayın durumuna göre yapılır, yerine getirilir. Örneğin, Anadolu'daki birçok köylü 'ay yeni iken turşu kurulmaz, tohum atılmaz, bu işler ay eskidikçe (büyüdükçe), ortaya çıktıkça yapılır, zira ne turşu tutar, ne de atılan tohum verimli olur' diyerek ay takvimini hala kullanmakta olduğunu belirtmektedir.
Gerçekten de yapılan araştırmalar ve kişilerin tecrübeleri göstermektedir ki, ay büyürken yeryüzü ve bizler 'almakta', küçülürken 'vermekte'dir. Peki bu basit kural kırsal bir bölgede yaşamadığımızda, tarla ekip biçmediğimizde günlük yaşamlarımıza nasıl etki eder?. Almaya eğilim, her türlü maddeyi kabul etmek bünyeye katmak, temele yapıştırmak konusunda bir avntaj sağlar. Vermeye eğilim ise arınmayı, temizlenmeyi ifade eder. Böylece vücudumuz ay büyürken daha çabuk kilo alır, ay küçülürken ev temizlemek daha kolay, çamaşır için harcanacak sabuntozu daha azdır, çünkü çamaşırlar kiri daha kolay bırakırlar. Ayın küçüldüğü sondördün döneminde yapılacak bir arınma kürü bedeni bütün toksinlerinden arındırabileceği gibi, takip eden ilkdördünde planlanmış iyi bir beslenme ile ihtiyacı olan bütün besinleri karşılayabilir.
Uydumuz Ay, üzerimizdeki etkisini hatırlamamızı bekliyor!
Herkese iyi serüvenler...
Alıntı