Üstad Necip Fazıldan birkaç nükte.

beyazdilekce

Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2009
Puanları
0
Konum
Antalya
HAYVAN TEKMESİ

Necip Fazıl yolda yürürken birisi ayağına çarpar ve yoluna devam eder. Necip Fazıl'ın karşılık vermediğini gören arkadaşları sebebini sorarlar. Üstadın cevabı hazırdır:
"Sizi bir hayvan tekmelemiş olsa ne yapabilirdiniz?"

LÜKS GEMİ VE TUVALET

Bir gün büyük şair Necip Fazıl Kısakürek'e sahilde rastlayan bir hayranı;
''Üstad, senin bütün mücadelelerin güzel, hizmetlerin eşsiz ama şu ....... tarafın olmasa diye tenkit eder.. Bunun üzerine Necip Fazıl tebessüm ederek:
''şu boğaz'dan geçen lüks ve güzel gemiyi görüyor musun? Bak ne kadar lüks ve konforlu değil mi? İşte böylesine lüks geminin tuvaleti de vardır.'' der...


MİKROP

Bir gün bir doktor bana dedi ki:

—Yahu Necip Fazıl Bay! (Pastör)ün mikrobu keşfettiği bir asırda insan nasıl dine inanır, Allah'a inanır?

Hiç telâşa lüzum yok... Ona şu cevabı verdim:
—Siz ne kadar sahte adamlarsınız! Senedini getirdiğiniz adamın o senedi, hangi büyük itibarî senettir? Hangi noktaya dayandığını bilmez ve ona göre iddia edersiniz! Pastör diyor ki: Bütün dünya Allah'ı inkâr etse bir mikrobun hayatı O'nu bana ispata kâfidir.

YÜZDE ELLİ

Necip Fazıl, mahkemede sinirlenmiş. Hâkime:
- Burada bulunanların yüzde ellisi eşektir, demiş. Hâkim, sözünü geri almasını istemiş. Şair buna yanaşmamış. Ancak hâkim diretmiş. İşin kötüye varacağını anlayan Necip Fazıl:
- Peki hâkim bey, demiş, sözümü geri alıyorum. Burada bulunanların yüzde ellisi eşek değildir.

 
:)
ÖZEL ARABA

Üstad’a sorarlar:
”Üstad özel arabanız yok mu?”
Keskin zekâ küpünün verdiği cevap hikmet doludur:
”Ona en son bineceğiz.”

ÖLÜM

Necip Fazıl, ölüm korkusu ile ilgili bir soru soran Seyyid Ahmed Arvasi’ye şöyle der:

“Ben de ölümden korkarım. Şiirlerimi okuyorsunuz. Ölüm, çetin bir geçit... Onun ötesinde ya ebedî bir saadet veya ebedî bir mahkumiyet var... Bizim gibilere bu kapının önünde tiril tiril titremek düşer. Kendini üzme, bu korku, ümit ile birlikte olunca güzeldir."

TÜRKÇE SORARDIN

Üstada bir konferans sırasında bir genç sorar:
-Osmanlı emperyalist değil miydi?
Cevap dikkate şayandır:
-Evladım eğer Osmanlı emperyalist olsaydı şu anda bu soruyu fransızca değil türkçe sorardın.

NASİPSİZ AHMAK

Birgün büyük şair Necip Fazıl Kısakürek kendisine: İslamiyet denince burnuma ayak kokusu gelir!..''diyen ihtiyar gazeteciye;
''Senin o burnuna gelen, İslamiyetin değil; kendi ciğerinin pis kokusudur. Sen bir mücerredi, bir müşahhastan ayıramayan ahmaksın!...'' der..
:)
 
Ne kadar güzel cevap veriyormuş,çok cesur.
Hayran kaldım gerçekten.
Teşekkürler B.dilekçe:)
 
beyazdilekce' Alıntı:
Necip Fazıl, ölüm korkusu ile ilgili bir soru soran Seyyid Ahmed Arvasi’ye şöyle der:

“Ben de ölümden korkarım. Şiirlerimi okuyorsunuz. Ölüm, çetin bir geçit... Onun ötesinde ya ebedî bir saadet veya ebedî bir mahkumiyet var... Bizim gibilere bu kapının önünde tiril tiril titremek düşer. Kendini üzme, bu korku, ümit ile birlikte olunca güzeldir."

korku ve ümit...çok güzel ve anlamlı cevaplar...
teşekkürler.
 
beyazdilekce' Alıntı:
 
Birgün büyük şair Necip Fazıl Kısakürek kendisine: İslamiyet denince burnuma ayak kokusu gelir!..''diyen ihtiyar gazeteciye;
''Senin o burnuna gelen, İslamiyetin değil; kendi ciğerinin pis kokusudur. Sen bir mücerredi, bir müşahhastan ayıramayan ahmaksın!...'' der..
İslamiyeti (yada başka inanış fark etmez)
bu denli basite indirgeyen bir zihniyetin bırakın gazeteci olabileceğini, pekte aklı selim olduğuna inanmıyorum  ..
Dolayısıyla birde ona ahmak,vs. olduğunu söyleyerek ne kendimi küçültür yanıt veririm.Ne de karşıdaki bu densi rencide ederim.
İşte budur gerçek insan olmanın erdemine ulaşmak(yani bence)(:
 
Geri
Üst