Suçluluk ve Pişmanlık

  • Konbuyu başlatan dideM
  • Başlangıç tarihi

Konu hakkında bilgilendirme

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Kişisel Gelişim Yazıları kategorisinde dideM tarafından oluşturulan Suçluluk ve Pişmanlık başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 7,283 kez görüntülenmiş, 20 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Kişisel Gelişim Yazıları
Konu Başlığı Suçluluk ve Pişmanlık
Konbuyu başlatan dideM
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Harun
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
"Bir başkasına zarar verecek şekilde hata yaptığınızda ya da hata yaptığınızı düşündüğünüzde hissettiğiniz duygu hangisidir?" sorusuna verilecek cevap kuşkusuz “duruma göre değişir” olacaktır. Fakat dikkatli bir şekilde gözlediğinizde belli duyguları yaşamaya daha yatkın olduğunuzu fark edebilirsiniz. Hele bu kişiler önemsediğiniz kişiler ise bu durum daha fazla ortaya çıkar.


İnsanın her türlü yaşantısına duygular eşlik eder. Bu duygular da hiçbir zaman tekil bir duygu olmayıp, bir çok duygudan oluşan bir duygu demetidir. Bu duygu demeti içindeki duyguları ayrıştırabilmek çoğu zaman mümkün olmamakla birlikte, bunların ayrıştırılması insanın kişilik yapısı ile ilgili önemli ipuçları verir. Aynı durum bir başkasına zarar verecek şekilde hata yapan ya da hata yaptığını düşünen kişiler için de geçerlidir. Yaşanan rahatsızlık verici duygulanım içinde bir çok duygu bulunur; fakat böyle bir durumda yaşanan temel duygular arasında üzüntü, pişmanlık ve suçluluk duyguları vardır. Çoğu zaman bunların karışımı bir duygulanım yaşanıyor olmakla birlikte bunların ayrıştırılması, hangisinin daha egemen durumda olduğunu görmek kişinin kendini tanıması açısından çok önemlidir.



Üzüntü, esas olarak bir başkasının düştüğü durum için kişinin üzülmesini ifade eder. Kişinin yaşadığı duygulanıma suçluluk ya da pişmanlığın karışmadığı durumlarda kişi var olan durumda kendine ait bir sorumluluk olmadığını düşünür. Kişi ya hiç bir sorumluluğu olmadığını ya da sorumluluğu olsa bile kendi payına düşeni yapabildiği kadarıyla yaptığını düşünür ve hiçbir kuşku duymadan bu inancı taşır. Suçluluk ve pişmanlık duygularında ise kişi kendisinin sorumluluğu olduğunu düşünür. Hatta kendini suçlamaya eğilimli bazı kişiler hiçbir sorumluluğu olması bile kendini suçlayabilir. Kabaca bakıldığında pişmanlık ve suçluluk duyguları arasında pek bir farklılık olmadığı düşünülebilirse de işin aslı çok farklıdır.



Pişmanlık ile suçluluk arasındaki en önemli fark özellikle suçluluğun daha fazla süperego (üstbenlik) [halk arasında vicdan)] kökenli olmasıdır. Suçluluk duygusu, kişinin kendisini kınayan, suçlayan, eleştiren bir iç ses olarak hissedilir. Yalnız üzüntü ve pişmanlık hisseden bir kişiden farklı olarak suçluluk hisseden kişi kendisini değersizleştirir. Yaptıkları yanlışı kendi çerçevesi içinde sınırlı tutmayarak özsaygılarını sarsacak biçimde kendisini eleştirir ve kınar. Pişmanlıkta ise suçluluktan farklı olarak kişi kendisini eleştirse bile, bu eleştiri özsaygısını sarsacak nitelikte değildir. Kişi kendi hatasını görür ve bunu kabullenir



Yapılan bir şeyin yanlış olduğuna nasıl karar verildiği önemlidir; yersiz yere kendini suçlamaya eğilimli olan kişiler katı bir üstbenliğe sahip, aşırı vicdanlı kişilerdir. Kimseye öfkelenmemesi ve kimseyi kırmaması gerektiğini düşünen kişileri örnek olarak ele alabiliriz. Kimseye öfkelenmemesi gerektiğini düşünenler en ufak öfke hissettiklerinde bunu izleyerek hemen suçluluk hissetmeye başlarlar. Kimseyi kırmaması gerektiğini düşünenler, karşıdakinin kırıldığını düşündükleri anda suçluluk hissetmeye başlarlar.



Bu duygular insanı davranışlarını değiştirmeye ya da başlamadan engellemeye yönlendirir. Suçluluk, üzülmek ve pişman olmak farklı nitelik taşır. Bir hata yapan bazı kişiler yalnız üzüntü ve pişmanlık hissederken, bazılarının suçluluk hissetmesi süperego’larının farklılığından ve öfkeyi işleyiş biçimlerinden kaynaklanır.


www.rehberlikweb.com
 
E

efsane_18

Kullanıcı
12 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
Giresun
Bende pişmanım :( Herkesi insan sanıp saçmaladım için :'( :'( :'(


Paylaşım için saol ;)
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Genellikle hatamı görüp kabullenirim, ve gerekli açıklamayı yaparım, davranış nedenim ile ilgili. Açıklandığı zaman insan suçluluk duymuyor gerçekten.
Çok uzun süre, başkalarını haklı gördüm, hatta onlar adına savunmalarını bile ben yaptım kendime. Ama çok zararlıymış. Ne yazık bunu psikiyatrik tedavi görerek keşfettim.
Bir insanı suçlayabiliriz elbette, ancak bu suçlamalar "sen böyle böyle yaptın, ama sende bunu dedin, sende şöyle davrandın..." vs tarzı yaklaşımlar konuların çözülemez boyutlara varmasına neden oluyor kanımca. Oysa, bu duruma gelinmesine neden olan kendi davranış hatalarının farkında olarak ve "ben böyle davrandım, çünkü nedenim şuydu;..." gibi bir yaklaşımla konuya girmek, çok daha olumlu sonuçlara yol açar ve hiç kimsenin kendisini suçlu hissetmesine gerek kalmaz düşüncesindeyim.

Teşekkürler Didem, güzel konuydu.
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Çok uzun süre, başkalarını haklı gördüm, hatta onlar adına savunmalarını bile ben yaptım kendime
Ya ben de bunu hep yapıyorum kendime! Yapmamalıyım biliyorum haklı olduğum zaman çok sinirleniyorum, çok sinirlendiğim zaman da eve döndüğümde pişmanlık ve suçlulukla doluyorum. Karşımdakine üzülüyorum, ama şurda haklıydı böyle yapmamam lazım falan derken bir bakıyorum kişiliğimi onlara vermişim. Kendimden bir şey bırakmamışım bana..

Teşekkürler Didem, güzel konuydu.
Ben teşekkür ederim yorumlarınız ve samimiyetiniz için arkadaşlar.
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
dideM' Alıntı:
Çok uzun süre, başkalarını haklı gördüm, hatta onlar adına savunmalarını bile ben yaptım kendime
Ya ben de bunu hep yapıyorum kendime! Yapmamalıyım biliyorum haklı olduğum zaman çok sinirleniyorum, çok sinirlendiğim zaman da eve döndüğümde pişmanlık ve suçlulukla doluyorum. Karşımdakine üzülüyorum, ama şurda haklıydı böyle yapmamam lazım falan derken bir bakıyorum kişiliğimi onlara vermişim. Kendimden bir şey bırakmamışım bana..
Çok yanlış bir davranış, üstelik karşındaki kişiyide/kişileride olumsuz etkileyen bir davranış bence.
Çünkü tamamen haklı olmadıkları halde, böyle bir davranış psikolojisi onlarada kendilerini haklı hissettirir, ve bu onların da hata yapmasına neden olur sonuçta.
 
D

dideM

Kullanıcı
5 Eyl 2007
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Çok yanlış bir davranış, üstelik karşındaki kişiyide/kişileride olumsuz etkileyen bir davranış bence.
Çünkü tamamen haklı olmadıkları halde, böyle bir davranış psikolojisi onlarada kendilerini haklı hissettirir, ve bu onların da hata yapmasına neden olur sonuçta.
He işte! Üstüne bir de sonradan da böyle üzüldüğüm için, kendi kararlarımı değil de başkalarının kararlarını daha çok önemsediğim için kızıyorum kendime! Yani biriyle tartıştığım andan itibaren kızmalarım, başlıyor kendimle savaşım:))
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
manas' Alıntı:
Dün gece yeğenime ders çalıştırmam istendi ama ben çok yorgun ve hastaydım reddettim, emindim doğru kararı verdiğimden, bana zorla yaptırılmasından da rahatsız oldum ama bir saat sonra vicdanım rahatsız oldu bu durumdan, istersem vakit ayırabilirdim, güç te bulabilirdim, " çok kötüyüm bencilim " cümleleri tekrarlandı içimde.
Sonuçta ne oldu peki?
 
M

manas

Kullanıcı
6 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
Verdiğim kararı geri almam mümkün değildi artık.Pişmanlık ve vicdan azabıyla dolu bir gece.
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
manas' Alıntı:
Verdiğim kararı geri almam mümkün değildi artık.Pişmanlık ve vicdan azabıyla dolu bir gece.
Ne için?
"Hasta ve yorgundum, yani bir mazeretim vardı ve keyif için reddetmedim." diye açıkladıktan sonra, yeğeninizin bir ailesi yok mu? Size güvenerek mi okutuyorlar? Peki ya kendisi? Sorumlulukları ona anlatılmadı mı?
Bunun için suçluluk duymak biraz abartı sanırım.
 
M

manas

Kullanıcı
6 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
Kararımı alırken yazdığın şeyleri düşündüm ve bu çocuğun sorumluluğu bana ait değildi, doğru karardı ama dinlenince gördüm ki vakit ayırabilirmişim, bu arada annemin ve ablamın ricasını kırmıştım.
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Ama onlarında sizin durumunuzu bilerek ve görerek bunu istemeleri doğru mu manas?
 
M

manas

Kullanıcı
6 Haz 2008
En iyi cevaplar
0
0
Dün gece yeğenime ders çalıştırmam istendi ama ben çok yorgun ve hastaydım reddettim, emindim doğru kararı verdiğimden, bana zorla yaptırılmasından da rahatsız oldum ama bir saat sonra vicdanım rahatsız oldu bu durumdan, istersem vakit ayırabilirdim, güç te bulabilirdim, " çok kötüyüm bencilim " cümleleri tekrarlandı içimde.
 
G

GulsahToptas

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
gulsaht.blogcu.com
Kişi neden suçluluk hisseder? Düşündüğünde kendisinin haksız olduğuna az da olsa inandığı zaman.
Hatta bazen kendine bile "kendi haksızlığını" itiraf edemediği için, çıkış yolu olarak, karşısındakini çok kırdığını vs... düşünerek hisseder.

Pişmanlık, aynı davranış  ikinci bir kez tekrarlanmadığında iyidir.
İnsanız elbette suçluluklarımız, pişmanlıklarımız olacaktır; eğer bu duygular yoksa tuhaflık vardır.
Çünkü bir çok duyguyu veya kendimizi tanımayı bazı olayları yaşadıkça öğreniyoruz.
"Özgüven ve ego " bu iki kelime önemli bana göre.
Kişi eğer bunları kendinde aşamazsa, daha çok pişmanlık/suçluluk duyar; daha çook özür diler ve hatta daha çok aynı davranışları sergiler.

Önce bir şeyleri aşmamız gerekir kendimizde. Hayatımızın farkına varmalı, davranışlarımızı, duygularımızı kontrol etmeyi öğrenmeliyiz.

Teşekkürler paylaşım için Didem.
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Gülşah' Alıntı:
"Özgüven ve ego " bu iki kelime önemli bana göre.
Kişi eğer bunları kendinde aşamazsa, daha çok pişmanlık/suçluluk duyar; daha çook özür diler ve hatta daha çok aynı davranışları sergiler.

Önce bir şeyleri aşmamız gerekir kendimizde. Hayatımızın farkına varmalı, davranışlarımızı, duygularımızı kontrol etmeyi öğrenmeliyiz.
Gülşah "özgüven ve ego" yu aşmak konusunu anlayamadım sanki ben?
Biraz açabilir misin?
 
E

efsane_18

Kullanıcı
12 Ara 2007
En iyi cevaplar
0
0
Giresun
Özgüven ve ego " bu iki kelime önemli bana göre.
Kişi eğer bunları kendinde aşamazsa, daha çok pişmanlık/suçluluk duyar; daha çook özür diler ve hatta daha çok aynı davranışları sergiler.
Ya bide bu kendini hep haklı gören insanlar varya sinir ötesi bişiler yaa. Nasıl bi egoya sahipler anlamıyorum...Bencede özgüvenli insan böle bi egoya sahip olmaz katılıyorum  Gülşah'a....
 
H

harariye

Kullanıcı
22 Eki 2008
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
birbirine çok yakın iki duygu...
ikisini hep birarada yaşadım..
 
G

GulsahToptas

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
gulsaht.blogcu.com
dideM' Alıntı:
Gülşah "özgüven ve ego" yu aşmak konusunu anlayamadım sanki ben?
Sanki ben de? :)
Zynep' Alıntı:
Gülşah "özgüven ve ego" yu aşmak konusunu anlayamadım sanki ben?
Biraz açabilir misin?
:)


Konu içinde de geçen Süperego ve vicdan konusuna istinaden belirttim.
Eğer kendimizi iyi tanımıyorsak, yaptığımız bir çok şeyden önce pişmanlık duymaya daha sonra da suçluluk duymaya başlarız.
Ve zamanla bu duygular bizde, kendimize karşı olan güvenimizde çatırdamalar başlar. Bazen farkında oluruz bu durumun, kararlar alır bir daha ki sefere deriz..., bazende farkında olmadan şikayet ederek devam ederiz hayata.
Ama özgüvenimizi/farkındalığımızı ve duygularımızı tanımaya başlar isek an'ı kurtarmaktan çok, bir davranışda bulunduğumuz da, gerektiğinde o davranış için pişmanlık duyabiliriz ama davranışımızın sorumluluğunu üstlenip, gerekirse özür dileriz ve bir daha tekrar yapmayız.
Yada özür vs... cümleler etmeden fakat aynı davranışı da sergilemeden yola devam ederiz.

Ego da malum eğer kibirimiz yenersek, pişmanlıklarımızdan ders alırız hatta karşımızdaki kişinin gönlünü alabiliriz.
Ama "ego" eğer kontrol edilmezse, ağzımızdan her zaman istemediğimiz sözler çıkar ve daha sonra da suçluluk yada pişmanlık duygusuna doğru yön alır. Tabii her zaman böyle olmaz çünkü ego tatmin edilmesi gereken bir dürtüdür.
 
Z

Zynep

Kullanıcı
17 May 2006
En iyi cevaplar
0
0
İstanbul
Sanırım bir ifade düşüklüğü oldu ama Gülşah, özgüveni aşmak, özgüvensiz olmanın daha doğru olacağı kanısı uyandırdı bende ilk okuduğumda.
Teşekkürler açıklama için.
 
Üst