Özellikle yaz tatiline çıkarken, yanımda biraz da ortama uygun olarak okunması daha kolay kitaplar götürürüm. Malum, çevrenizde suya atlayanlar, gözüne kum kaçan, dondurma alınması için ya da denize girmek için ağlaşan bağrışan çocuklar, telaşlı annelerin çığlıkları vs vs... ki bu konuyla ilgili gözlemlerimi sizlerle elbette paylaşacağım, işte bu nedenlerle tatilde araştırma inceleme, felsefe vs gibi sessiz bir ortamda okunmasının daha verimli olacağı kitaplar yerine hafif eğlenceli kitapları tercih ediyorum.
Bu sene 6 kitap sığdırdım 10 günlük tatilime;
Benden Selam Söyleyin Bütün Aşklarıma/ M.Ali Yılmaz
Kadın erkek ilişkileri üzerine yazılmış kısa yazılardan oluşan deneme türünde bir kitap. Bazı yazılar vasat bazıları ise ilgi çekici.
Yolum Düştü Amerika'ya/ Canan Tan
Canan Tan kitaplarını okumamış olmanın kayıp olmadığı tezini hala savunuyor olsamda, sanırım kızlarımın bu yaz yaşadıkları ve ilginç anılarla döndükleri ABD yolculuğunun etkisiyle aldım bu kitabı.
Öğrenci değişim programı çerçevesinde ABD'de 2 ay geçiren 17 yaşındaki Renan'ın notlarından oluşan gerçek gözleme dayanan bir anı kitabı.
Ve Renan'ın ülkemize döndüğünde ilk söylediği;
"En güzel benim ülkem!"
Aynen kızlarım gibi...
Ay Işığında Yıkanan Vücutlar/ Füsun Önal
Füsün Önal, samimi bir dille yazar kitaplarını, anlatır gibi. Okuması kolaydır. Üstelik kitaplarında aktardığı tarihe dayalı bilgiler kesinlikle, yaşayan kişilerin ağızlarından alıntı, gerçek bilgilerdir. Okuması keyifli olabilir. Her ne kadar kitaplarının temelinde yatan ana unsur erotizm olsada... : )
Gölge Hayatlar/ Şenay Düdek
Gelirini yardıma muhtaç kişilere bıraktığı için, "katkım olsun" diye aldığım ve daha ilk bölümünde elimden fırlattığım bir kitap. Düdek, sosyetenin ve sanat dünyasının ünlülerinin yaşamlarındaki çarpıklıklarını öyle çarpık bir dille anlatmaya çalışmış ki, hiç kitap yazamasa belki daha saygın bir kişi olarak kalabilir belleklerde!
Kesinlikle okumak için almayın! Ama bağış amaçlı alırsanız, benim yaptığımı yapın ve bu inanılmaz kötü dille yazılmış kitabı yazarın adresine postalayın!!!
ÇOK GÜLDÜK AĞLAMAYALIM/ KÜRŞAT BAŞAR
Üstteki kitaplardan sonra bu kitabın ve yazarının adını büyük harfle yazmamın nedeni, tebrikler ve teşekkürler, okuma zevkimizi ve bilincimizi bu denli güzel motive ettiğin için sevgili Kürşat Başar, demek içindir.
Kısa yazılardan oluşan harika bir kitap.
Harika bir mizahla kendimizi eleştirme! : )
Ben çok sevdim. Özellikle köpekler ve kedilere davranışlarımızı karşılaştırdığı yazısında sesli güldüm.
ÖNCE İNSANIM SONRA GAZETECİ/ EMİN ÇÖLAŞAN
Çölaşanı bir tatil esnasında tanıdım. Aynı otelde beş gün gibi bir süreyle beraber olduk ve epey sohbet etme fırsatımız oldu. Kendisinin yayınladığı tüm kitapları ve gazete yazılarını zaten kaçırmayan bir takipçisi olarak, alçakgönüllülüğüne, aile yaşamına saygısına, ve daha çok insanlara yaklaşımına ve saygısına hayran kalmıştım.
Bu kitabını neden okuyamamışım bilmiyorum ama bu tatilde okuduğum, ve okurkan hüzünlendiğim, kızdığım, gerildiğim, "pes yani!" dediğim bölümleriyle, gerçek bir özeleştiri ve bu özeleştiri içinde yine bir dönemin Türkiye gerçekleri!
Çölaşan kitaplarını öneririm.
Çünkü o gerçekten önce insan, sonra gazeteci!
Çok nadirdir yıllarca nerdeyse baş yazarlardan biri olarak büyük bir gazetede çalışmak ve yılların emeğinin sadece bir Murat124 marka araba olarak kendisine döndüren dürüstlükte bir gazeteci olabilmek!
Bu sene 6 kitap sığdırdım 10 günlük tatilime;
Benden Selam Söyleyin Bütün Aşklarıma/ M.Ali Yılmaz
Kadın erkek ilişkileri üzerine yazılmış kısa yazılardan oluşan deneme türünde bir kitap. Bazı yazılar vasat bazıları ise ilgi çekici.
Yolum Düştü Amerika'ya/ Canan Tan
Canan Tan kitaplarını okumamış olmanın kayıp olmadığı tezini hala savunuyor olsamda, sanırım kızlarımın bu yaz yaşadıkları ve ilginç anılarla döndükleri ABD yolculuğunun etkisiyle aldım bu kitabı.
Öğrenci değişim programı çerçevesinde ABD'de 2 ay geçiren 17 yaşındaki Renan'ın notlarından oluşan gerçek gözleme dayanan bir anı kitabı.
Ve Renan'ın ülkemize döndüğünde ilk söylediği;
"En güzel benim ülkem!"
Aynen kızlarım gibi...
Ay Işığında Yıkanan Vücutlar/ Füsun Önal
Füsün Önal, samimi bir dille yazar kitaplarını, anlatır gibi. Okuması kolaydır. Üstelik kitaplarında aktardığı tarihe dayalı bilgiler kesinlikle, yaşayan kişilerin ağızlarından alıntı, gerçek bilgilerdir. Okuması keyifli olabilir. Her ne kadar kitaplarının temelinde yatan ana unsur erotizm olsada... : )
Gölge Hayatlar/ Şenay Düdek
Gelirini yardıma muhtaç kişilere bıraktığı için, "katkım olsun" diye aldığım ve daha ilk bölümünde elimden fırlattığım bir kitap. Düdek, sosyetenin ve sanat dünyasının ünlülerinin yaşamlarındaki çarpıklıklarını öyle çarpık bir dille anlatmaya çalışmış ki, hiç kitap yazamasa belki daha saygın bir kişi olarak kalabilir belleklerde!
Kesinlikle okumak için almayın! Ama bağış amaçlı alırsanız, benim yaptığımı yapın ve bu inanılmaz kötü dille yazılmış kitabı yazarın adresine postalayın!!!
ÇOK GÜLDÜK AĞLAMAYALIM/ KÜRŞAT BAŞAR
Üstteki kitaplardan sonra bu kitabın ve yazarının adını büyük harfle yazmamın nedeni, tebrikler ve teşekkürler, okuma zevkimizi ve bilincimizi bu denli güzel motive ettiğin için sevgili Kürşat Başar, demek içindir.
Kısa yazılardan oluşan harika bir kitap.
Harika bir mizahla kendimizi eleştirme! : )
Ben çok sevdim. Özellikle köpekler ve kedilere davranışlarımızı karşılaştırdığı yazısında sesli güldüm.
ÖNCE İNSANIM SONRA GAZETECİ/ EMİN ÇÖLAŞAN
Çölaşanı bir tatil esnasında tanıdım. Aynı otelde beş gün gibi bir süreyle beraber olduk ve epey sohbet etme fırsatımız oldu. Kendisinin yayınladığı tüm kitapları ve gazete yazılarını zaten kaçırmayan bir takipçisi olarak, alçakgönüllülüğüne, aile yaşamına saygısına, ve daha çok insanlara yaklaşımına ve saygısına hayran kalmıştım.
Bu kitabını neden okuyamamışım bilmiyorum ama bu tatilde okuduğum, ve okurkan hüzünlendiğim, kızdığım, gerildiğim, "pes yani!" dediğim bölümleriyle, gerçek bir özeleştiri ve bu özeleştiri içinde yine bir dönemin Türkiye gerçekleri!
Çölaşan kitaplarını öneririm.
Çünkü o gerçekten önce insan, sonra gazeteci!
Çok nadirdir yıllarca nerdeyse baş yazarlardan biri olarak büyük bir gazetede çalışmak ve yılların emeğinin sadece bir Murat124 marka araba olarak kendisine döndüren dürüstlükte bir gazeteci olabilmek!
