N
nil_92
Kullanıcı
- 26 Haz 2008
- En iyi cevaplar
- 0
- 0
Kız iki dil biliyormuş Fransa'da do...ğup büyümüş Türkiye'ye ilk geldiğinde âşık olmuş bir adama Ama adam lise mezunuymuş "Olsun ne önemi var?" demiş kız Evlenmişler Adam ticaretle uğraşıyormuş ve işler yolundaymış Arada bir yaptığı hırçınlıklara ve artığı tokatlara göz yumuyormuş genç kız Çünkü seviyormuş kocasını Bir de oğlu olmuş
Zaman içinde yediği dayakların şiddeti artınca evi terk etmiş kız Fransa'ya ailesinin yanına dönmek istemiş Ama adam engel olmuş Tekrar biraraya gelmişler Adamın işleri bozulmuş o ara Kız da çalışmaya başlamış iki dil bilenFransa'da ekonomi okumuş biri olarak iyi de bir iş bulmuş
Ama mutsuzluk o kadar büyükmüş ki kız çocuğunu da alıp evden aynlmış Kendine küçük bir ev tutmuş Adam önce yalvararak sonra ağlayarak sonra da döve döve kızı kendi evine geri döndürmüş Kız bir daha denemeyi mecburen kabul etmiş
Derken hikaye burada çatırdamaya başlamış çünkü kız bir gün çalıştığı şirketin müdür yardımcısının ne güzel güldüğünü fark etmiş
Sonra gazete bile okumayan bütün günü dışarıda "para kovalayarak" geçirdiğini söyleyen eve 2200'den önce dönmeyen bütün gece sabah kadar salonda yayılıp film seyreden seyrederken tükettiği fındık fıstığın kabuğunu halıya içtiği sigaraların izmaritini su bardağına bırakan; asla dişini fırçalamayan ayda yılda bir uğradığı yatakta aceleci ve başansız olan tembel amaçsız uykucu kocasını düşünmüş
Onu neden sevdiğini ne zaman böyle bir adama dönüştüğünü bu çocuğu niye doğurduğunu düşünmüş ardından
Kendi geleceğinin ne kadar karanlık olduğu da görünüyormuş bu düşüncelerin arasında
Korkmuş
Olabileceklerden yani
Korktuğu başına gelmiş
Kız ve şirketin müdürü âşık olmuşlar birbirlerine
Öğlen yemekleri uzun olsun dilemişler Mesajlaşmaya başlamışlar Adam da mutsuzmuş zaten Boşanmak işitiyor ama bir türlü karısına anlatamıyormuş bunu Oysa dürüst davranıyormuş karısına "Seni sevmiyorum Başkasına ilgi duyuyorum Bırak gideyim" diyormuş Ama karısı "Nasılsa döneceksin bu eve ben göz yumarım başkasıyla gönül eğlendirmene" diyormuş Adam bunu arkadaşlarına anlattığında "Süper" diyormuş arkadaşları "keşke bizim de böyle bir karımız olsa"
Sonunda adam ikna etmiş karısını Karısına bir ev tutulmuş ve boşanma davası açılmış
Hikayenin diğer kahramanı kızımız ise bu evliliği nasıl bitireceğini düşünüyormuş kara kara
Derken bir gece
***
Şirketin müdürü karısının evi boşalttığı gün erkenden eve gelmiş Kapıdan girmeden önce de mesaj atmış sevdiği kadına "Her şey güzel olacak söz veriyorum" diye Sonra banyoya girmiş Oysa kansı ışıklan kapalı olan mutfakta oturuyormuş Adam banyodayken cep telefonundan mesajın hangi numaraya gittiğini öğrenmiş O gece numaranın kime ait olduğunu öğrenen eş ev telefonunu ve adresini bulmakta da zorlanmamış Sabaha karşı evi aramış ve kızımızın kocasını istemiş telefona Sonra da "kocam senin karın yüzünden boşuyor beni" diye başlamış anlatmaya Adam kızı bir sandalyeye bağlamış Uyumakta olan oğlunu uyandırmış
Karşısına oturtmuş ve "senin annen bir oğlum" diyerek oğlunun gözleri önünde dövmeye başlamış annesini Ertesi sabah karısının çalıştığı şirkete gidip herkese bağıra çağıra anlatmış hikayeyi
***
Sonra ne mi olmuş?
Karısı tarafından aldatıldığını herkese ilan eden koca kızın elinden çocuğu parasını eşyalarını elbiselerini almış ve herkese hikayesini anlatmaya devam ediyormuş
Müdür şirkette kalmış ve karısı ile barışmış
Kız çalıştığı şirketin Mersin şubesine tayin edilmiş Beş parasız çocuğundan uzakta çeşitli yöntemlerle defalarca cezalandırılmış
***
Şimdi eğer bu hikayede kız bir başkasını sevmeseydi yediği dayaklar ve sonsuz mutsuzluğu yüzünden hep acınan kişi olacakti ve muhtemelen bir gün yaş***** bir şekilde son verecekti
Oysa hâlâ ölmedi kız
Bu sebeplerden dolayı (umarım) ölmeyecek de Devam edecek yaşamaya Bana bunu anlatan arkadaşım "Para topluyoruz aramızda çünkü oraya gittiğinde bir ev tutacak Ama bazıları buna yanaşmıyor Bedeli neyse ödesin diyor" dedi
Bedeli neyse ödesin!
Sizce kadınlar daha ne kadar bedel ödeyecek
Sevdikleri için yani
Çünkü severseniz kötü kadın olursunuz !
İCLAL AYDIN
Zaman içinde yediği dayakların şiddeti artınca evi terk etmiş kız Fransa'ya ailesinin yanına dönmek istemiş Ama adam engel olmuş Tekrar biraraya gelmişler Adamın işleri bozulmuş o ara Kız da çalışmaya başlamış iki dil bilenFransa'da ekonomi okumuş biri olarak iyi de bir iş bulmuş
Ama mutsuzluk o kadar büyükmüş ki kız çocuğunu da alıp evden aynlmış Kendine küçük bir ev tutmuş Adam önce yalvararak sonra ağlayarak sonra da döve döve kızı kendi evine geri döndürmüş Kız bir daha denemeyi mecburen kabul etmiş
Derken hikaye burada çatırdamaya başlamış çünkü kız bir gün çalıştığı şirketin müdür yardımcısının ne güzel güldüğünü fark etmiş
Sonra gazete bile okumayan bütün günü dışarıda "para kovalayarak" geçirdiğini söyleyen eve 2200'den önce dönmeyen bütün gece sabah kadar salonda yayılıp film seyreden seyrederken tükettiği fındık fıstığın kabuğunu halıya içtiği sigaraların izmaritini su bardağına bırakan; asla dişini fırçalamayan ayda yılda bir uğradığı yatakta aceleci ve başansız olan tembel amaçsız uykucu kocasını düşünmüş
Onu neden sevdiğini ne zaman böyle bir adama dönüştüğünü bu çocuğu niye doğurduğunu düşünmüş ardından
Kendi geleceğinin ne kadar karanlık olduğu da görünüyormuş bu düşüncelerin arasında
Korkmuş
Olabileceklerden yani
Korktuğu başına gelmiş
Kız ve şirketin müdürü âşık olmuşlar birbirlerine
Öğlen yemekleri uzun olsun dilemişler Mesajlaşmaya başlamışlar Adam da mutsuzmuş zaten Boşanmak işitiyor ama bir türlü karısına anlatamıyormuş bunu Oysa dürüst davranıyormuş karısına "Seni sevmiyorum Başkasına ilgi duyuyorum Bırak gideyim" diyormuş Ama karısı "Nasılsa döneceksin bu eve ben göz yumarım başkasıyla gönül eğlendirmene" diyormuş Adam bunu arkadaşlarına anlattığında "Süper" diyormuş arkadaşları "keşke bizim de böyle bir karımız olsa"
Sonunda adam ikna etmiş karısını Karısına bir ev tutulmuş ve boşanma davası açılmış
Hikayenin diğer kahramanı kızımız ise bu evliliği nasıl bitireceğini düşünüyormuş kara kara
Derken bir gece
***
Şirketin müdürü karısının evi boşalttığı gün erkenden eve gelmiş Kapıdan girmeden önce de mesaj atmış sevdiği kadına "Her şey güzel olacak söz veriyorum" diye Sonra banyoya girmiş Oysa kansı ışıklan kapalı olan mutfakta oturuyormuş Adam banyodayken cep telefonundan mesajın hangi numaraya gittiğini öğrenmiş O gece numaranın kime ait olduğunu öğrenen eş ev telefonunu ve adresini bulmakta da zorlanmamış Sabaha karşı evi aramış ve kızımızın kocasını istemiş telefona Sonra da "kocam senin karın yüzünden boşuyor beni" diye başlamış anlatmaya Adam kızı bir sandalyeye bağlamış Uyumakta olan oğlunu uyandırmış
Karşısına oturtmuş ve "senin annen bir oğlum" diyerek oğlunun gözleri önünde dövmeye başlamış annesini Ertesi sabah karısının çalıştığı şirkete gidip herkese bağıra çağıra anlatmış hikayeyi
***
Sonra ne mi olmuş?
Karısı tarafından aldatıldığını herkese ilan eden koca kızın elinden çocuğu parasını eşyalarını elbiselerini almış ve herkese hikayesini anlatmaya devam ediyormuş
Müdür şirkette kalmış ve karısı ile barışmış
Kız çalıştığı şirketin Mersin şubesine tayin edilmiş Beş parasız çocuğundan uzakta çeşitli yöntemlerle defalarca cezalandırılmış
***
Şimdi eğer bu hikayede kız bir başkasını sevmeseydi yediği dayaklar ve sonsuz mutsuzluğu yüzünden hep acınan kişi olacakti ve muhtemelen bir gün yaş***** bir şekilde son verecekti
Oysa hâlâ ölmedi kız
Bu sebeplerden dolayı (umarım) ölmeyecek de Devam edecek yaşamaya Bana bunu anlatan arkadaşım "Para topluyoruz aramızda çünkü oraya gittiğinde bir ev tutacak Ama bazıları buna yanaşmıyor Bedeli neyse ödesin diyor" dedi
Bedeli neyse ödesin!
Sizce kadınlar daha ne kadar bedel ödeyecek
Sevdikleri için yani
Çünkü severseniz kötü kadın olursunuz !
İCLAL AYDIN