Pocahontas filmini bilirsiniz..John Smith adındaki Beyaz adam ve Kızılderili kadın arasındaki aşkı anlatır.. Bu hikaye aslında gerçek bir aşk hikatesinden alıntıdır. Meydan Larousse'un 13.cildinin 593. sayfasına bakarsak 'Rolfe,John' maddesiyle karşılaşırız.Bu adamın ansiklopedideki ilk tanımı şudur: ''ingiliz sömürgeci''... Pocahontas John Smith ile değil John Rolfe ile evlenir. Yani filmde anlatılan aşk hikayesi beyaz adamın sayısız yalanlarından biridir.John Rolfe için kendi yurttaşları ''tanrının parmakla gösterip seçtiği''ırktandı.
Rolfe,Virginia'ya Trinidad'dan getirilen tohumlarla kaliteli tütün elde eder. 1614 yılında Elizabeth gemisinin ambarındaLondra'ya gönderdiği dört fıçıylada tütün sömürgeciliğinin ilk adımını atar. Virginia valisi Thoms Dale ile Londra'ya giderek inanılmaz vaatler karşılığında hissedarlar toplar. Bu arada kızılderilileri tütün çiftliklerinde çalıştırıp,emeklerini sömürebilmek için kurnazca bir yola başvurur.
Kızılderili prensesi Pocahontas ile evlenmek isteyen John rolfe Virginia valisinin kapısını çalar..O tarihte bir beyazın tanrının parmakla gösterip seçmediği ırktan biri ile evlenebilmesi için valinin onayı gerekiyordu.John Rolfe yazmış olduğu dilekçede Pocahontas ile evlenmek istemesinin nedenini şöyle açıklar: '' Eğitimi kaba,davranışları barbarca,soyu lanetli bir kafir ile tarım işletmesinin yararı,ülkemizin onuru,tanrının yüceltilmesi,kendi kurtuluşum ve dinsiz bir yaratığı gerçek tanrıya ve İsa'nın dinine döndürmek.''
Görüldüğü gibi evlilik isteğinin içinde ''yaratığa''yani Pocahontas'a karşı bir sevgi yer almaz...
John Rolfe,Pocahontas ile Virginia tarihindeki ilk İngiliz Kızılderili evliliğini gerçekleştdikten sonra karısını dini inançlarından vazgeçirir.Pocahontas filmin final sahnesinin aksine kocası ile birlikte İngiltere'ye gider.O başındaki şapkası,elbisesindeki yüksek dantel yakalarıyla 'kabalıktan' ve 'barbarlıktan' kurtarılmış bir İngiliz kadınıdır.
Yirmi bir yaşına giremeden 1617 yılının Mart ayında bir İngiliz hastalığından ölen Pocahontas'ın mezar taşında John Rolfe tarafından değiştirilen yeni adı yazmaktadır;''Rebeca''...
Aradan yıllar geçer ve Barış anlaşmalarında haritalara çizilen çizgilere aldırmadan Kızılderililerin topraklarına saldıran beyaz adam yapmış olduğu çizgi film ile insanları kandırmaya devam eder..
Bu yüzdendir ki Eduardo Galeano,Walt Disney'in çizgi filmlerini şöyle tanımlar;''Kapitalizmin hayvanat bahçesi''..
Rolfe,Virginia'ya Trinidad'dan getirilen tohumlarla kaliteli tütün elde eder. 1614 yılında Elizabeth gemisinin ambarındaLondra'ya gönderdiği dört fıçıylada tütün sömürgeciliğinin ilk adımını atar. Virginia valisi Thoms Dale ile Londra'ya giderek inanılmaz vaatler karşılığında hissedarlar toplar. Bu arada kızılderilileri tütün çiftliklerinde çalıştırıp,emeklerini sömürebilmek için kurnazca bir yola başvurur.
Kızılderili prensesi Pocahontas ile evlenmek isteyen John rolfe Virginia valisinin kapısını çalar..O tarihte bir beyazın tanrının parmakla gösterip seçmediği ırktan biri ile evlenebilmesi için valinin onayı gerekiyordu.John Rolfe yazmış olduğu dilekçede Pocahontas ile evlenmek istemesinin nedenini şöyle açıklar: '' Eğitimi kaba,davranışları barbarca,soyu lanetli bir kafir ile tarım işletmesinin yararı,ülkemizin onuru,tanrının yüceltilmesi,kendi kurtuluşum ve dinsiz bir yaratığı gerçek tanrıya ve İsa'nın dinine döndürmek.''
Görüldüğü gibi evlilik isteğinin içinde ''yaratığa''yani Pocahontas'a karşı bir sevgi yer almaz...
John Rolfe,Pocahontas ile Virginia tarihindeki ilk İngiliz Kızılderili evliliğini gerçekleştdikten sonra karısını dini inançlarından vazgeçirir.Pocahontas filmin final sahnesinin aksine kocası ile birlikte İngiltere'ye gider.O başındaki şapkası,elbisesindeki yüksek dantel yakalarıyla 'kabalıktan' ve 'barbarlıktan' kurtarılmış bir İngiliz kadınıdır.
Yirmi bir yaşına giremeden 1617 yılının Mart ayında bir İngiliz hastalığından ölen Pocahontas'ın mezar taşında John Rolfe tarafından değiştirilen yeni adı yazmaktadır;''Rebeca''...
Aradan yıllar geçer ve Barış anlaşmalarında haritalara çizilen çizgilere aldırmadan Kızılderililerin topraklarına saldıran beyaz adam yapmış olduğu çizgi film ile insanları kandırmaya devam eder..
Bu yüzdendir ki Eduardo Galeano,Walt Disney'in çizgi filmlerini şöyle tanımlar;''Kapitalizmin hayvanat bahçesi''..
