B
Bilgem45
Kullanıcı
Aşk romanı deyip geçmemek lazım. Aşkın bu kadar temiz ve saf, ayrıca
saplantılı bir halde anlatıldığı eserlerin sayısı sınırlıdır. Romanda bir çok olay geçiyor ve bu olayların
hiçbiri asıl anlatılanı yani aşkı gölgeleyemiyor. En çok bu yönünü sevdiğim kitabın içtenliği ve etkileyiciliği
gerçekten hayret verici. Orhan Pamuk Nobel ödülünü almış bir Türk yazarı ve kitabının okunmaya değer
olduğunu düşünüyorum.
Orhan Pamuk, bu eseri için bir müze yaratmış. Bu gerçekten çok farklı ve etkileyici bir
anlayış. Yarattığı müzede Füsun'un eşyalarını bulabileceğimizi söyleyerek hikayeyi daha da gerçekleştirip, etki
oranını artırıyor. Romanı okuyanların gidip ziyaret etmek isteyecekleri bir müze olduğuna inanıyor.
Postmodernizmin etkisiyle yarattığı bu müze, kitabı ve karakterleri daha somut algılamamız için önemli bir rol
üstlenmiş. Kitabın 574.sayfasına bir de bilet yerleştirmiş. Müzeye girerken bu bileti mühürlettiriyorsunuz. Yani
kitabı olan herkes müzeye girip, hayalinde canlandırdığı kahramanın somut eşyalarını görme zevkini tadarak,
hikayeyi ölümsüzleştirebilecek.
Piyasada rahatlıkla bulabileceğiniz bu kitabı okuduktan sonra aşka bakış açınızın değişeceğini
düşünüyorum. Yaşam koşullarımız nedeniyle çoğunlukla geri plana atılan aşkın nasıl en ön plana çıkarıldığını,
romanın her sayfasında hayretle okuyacaksınız.